Uçak Yolculuğu Bölüm 19

3.8K 288 47
                                    


AYAYAYAYAYAYA ÇOK ÇOK MUTLUYUM. 

Bir önceki bölümün başını yazarken nerdeyse 5k olduk yazmışım ama bunu yazarken nerdeyse 8.5k olduk yazıyorummmmm. Daha bir hafta olmadan 3k dan daha fazla okunduk ve bu beni gerçekten çok heycanlandırdı. Aynı şekilde oy sayılarıda arttı ama yorumlarda hala bir ses yok:( olsun yine de çok çok çok mutlu ettiniz beni hepinize teşekkür ederimmmmmmmmmmmmm.

bölüm sınırı 40 oy 15 yorum hadi pamuk eller klavyeye kocaman öptüm. Muackkkkkkkkkk

...

"Yavaş ye boğulacaksın Alen." 

Çağan abimin sesiyle göz devirmeden edemedim. 

"Sen abiye göz mü devirdin?" 

Yine göz devirirken yediğim hamburgerden kocaman bir ısırık aldım. Onlarla konuşmasamda hep benle konuşmam için uğraşıyorlardı. Hatta sırf karşılık vermem için laf dalaşına bile giriyorlardı.  

"Aaaaa valla buldum. Stella'yı buldum." 

Demir'e baktım ve güldüm. 

"Şansını kaybettin babam zaten bulmuştu onu. Ama sorun yok ne kadar çok Stella ve Flora varsa toplayabiliriz." 

Konuşmamı bitirince yine Hamburgerimden kocaman bir ısırık aldım. 

"Alalım işte bir sürü paket. Neden bir tanesini bitirmeden yenisini açamıyoruz?" 

Buğra abimin isyanına gülecekken onlarla küs olduğumu hatırladım. 

"İsraf israf. Cennete gidemezsin bak." 

Benim dediğime hepsi gülmüştü. Hep onlar mı söyleyecekti? 

"Alen bak Helia deneni kim bulursa onla barışacağına söz verdin. Unutma sakın?"

Karan abime bakıp sinsice sırıttım. Evet şu an hepsi bulamadığımız tek karekter olan Helia'nın nadir bulunan figürünü arıyorduk. Babam ve annem bile hepsini tamamlamak için çoçuk menüsünden istemişlerdi. 

"Ya yeter yeter üçtür Tecna çıkıyor." 

Aral abime bakıp kahkaha attım. Aslında hiç birinin adlarını bilmeselerde hepsini öğretmiştim. Kalan hamburgeri ağzıma tıkıp yeni paketi açmaya başlayınca annem beni uyardı.

"Alen biraz yavaş ye annecim. Su içmeyi de unutma." 

Anneme dönmeden yine hamburgerimden kocaman bir ısırık aldım. Bu yediğim 4. çocuk menüsüydü ve tüm tayfayı tamamlayana kadar da yemeğe devam etmeyi düşünüyordum. Zaten sadece Helia kalmıştı. Aklıma biraz önce olanlar gelince gülmeden edemedim.

"Ya Alen konuşmayacak mısın bizle?" 

Omuz silkip başka bir tarafa döndüm. Şu an havaalanında valiz kontrollerinden geçiyorduk. En son olanlar yüzünden onlarla uzun bir süre konuşmamayı düşünüyordum. Sadece annem, babam ve Savaş ile konuşuyordum. Çünkü o gün onlar hastanede değillerdi. 

"Alen tatilimiz böyle mi geçecek? Bari ne zaman barışacağını söyle." 

Aral abimden kurtulmak için gidip Savaş'ın arkasına geçtim ve ceketinin kolundan tuttum. Savaş sesini çıkarmasada dudaklarının kıvrılmasından halinden oldukça memnum olduğunu anlamıştım. 

"Abla bari bana küsme lütfennnnnn." 

"Sen sus çünkü hukuk bilmiyorsun. Hiçbir şekilde konuşma. Hakkın yok buna." 

Sakladığın Bir Şeyler VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin