Connor'ın Elli Tonu [GirlxGirl]

7.Bölüm

Kate'in Bakış Açısı:

Çalan piyano sesleriyle uyandım. Saate baktım sabahın 5'iydi. Aşağıya inip sesi takip ediyorum. Orada Jane'i dev siyah bir piyanonun önünde oturmuş güzel bir parça çalarken görüyorum. Bu güzel şarkıyı dinlerken orada sadece külotuyla duruyorum, hüzünlü bir parçaydı, her notada duyguyu hissedebiliyordunuz.

O dururken, "Piyano çaldığını bilmiyordum" diyorum.

"Bu hoşunuza gider, değil mi Bayan Williams? Piyanonun güzel sesleriyle uyanmak?" Tatlı, yumuşak sesiyle söylüyor.

"Evet aslında. Bundan kesinlikle keyif alırdım" diyorum, o da yaklaşıp oturmam için işaret ederken.

"Seni daha sert sikmek için çığlık atarak uyanmayı tercih ederim ama sen sevdiğinin kollarında uyanmayı tercih edersin.. değil mi?" Oynamaya devam ederken diyor.

"Bu kesinlikle doğru Bayan Connor" diye iç çekiyorum.

"Ne demek istediğini anlıyorum ama korkarım buna izin veremem. Bana aşık olmana izin veremem Kate" diyor bana bakarken.

"Neden?" Kafam karışarak soruyorum.

"Ben acı vermeye ve zevk vermeye aşığım, bu kadar, sadece hükmetmek istiyorum" diyor yüzümdeki saçlarımı fırçalarken.

"Bayan Connor benim gibi birinden tam olarak ne istiyorsunuz?" Soruyorum.

"Sözleşmeyi okuyun, ancak bu şekilde açıklayabilirim" diyor.

"Sözleşmenin canı cehenneme Jane. Söyle bana, benden tam olarak ne istiyorsun?" Gözlerinin içine bakarken soruyorum.

"Beni takip et" diyor elimi tutarken.

Daha sonra odamın karşısındaki beyaz bir kapının önünde durduğumuzda beni üst kata çıkarıyor.

"Orada ne var?" Titreyerek soruyorum.

"Oyun odam" diyor.

"Xbox veya Playstation'ınız gibi mi?" Soruyorum.

"Ah hayır Kate" Kapının kilidini açarken "Gir" diyor ve devam ediyor. Daha sonra odaya giriyorum. Tamamen kadifeydi. Daha sonra gözlerim büyüyor. Burası bir seks odasıydı; kırbaçlardan zincirlere, kelepçelerden yapay penislere, bir kutu mum ve çeşitli kelepçelere kadar çeşitli oyuncaklarla doluydu.

"Bu nedir?" dedim, küçük makaslara benzeyen bir şeyi elime alırken.

"Memelerin için" diyor ben yutkunurken.

"Artık görmek istediğimi sanmıyorum." dedim hızla odadan çıkarken.

"Böyle tepki veren ilk kişi sen değilsin, sanırım bunu kabullenmek çok zor" diyor.

"O odada kaç kişi vardı?" Soruyorum.

"Yaklaşık 15" diyor.

"Orada her şey çok acı verici ve korkutucu görünüyor" diyorum.

"Hepsi zevk için" diyor.

"Bundan ne kazanacağım?" Soruyorum.

"Ben" diye cevap veriyor.

"Bu biraz fazla oldu Jane, Kırmızı Acı Odanı bir daha görmek istemiyorum" diyorum kekeleyerek.

"Anladım" dedi üzgün görünüyordu.

"Üzgünüm ama bunun yapabileceğim bir şey olduğunu sanmıyorum" diyorum.

"Yani cevabınız hayır mı?" Yüzünde üzgün bir ifadeyle konuşuyor.

"İdeallerimiz çok farklı Jane, aklı başında her insan çekip gider" diyorum.

"Dene, sonra karar ver" diyor.