Connor'ın Elli Tonu [GirlxGirl]

50.Bölüm

Jane'in Bakış Açısı:

"Bayan Connor" diyor Andrea beni düşüncelerimden çekip çıkarıyor.

"Ah. Özür dilerim. Ne diyordun?" Diyorum.

Diğerleri bana bakarken, "Londra şubesi çöküyor. Sanırım şubeyi parçalara ayırmanın en iyisi olacağını düşünüyorum" diyor.

İki elimi de masaya koyarken "Kimin çıkarına" diyorum.

"Connor Enterprises hanımefendi" diyor.

"Peki bu karar bana ait değil mi?" Diyorum ama gözümün içine bakmaya cesaret edemiyorlar.

"Evet hanımefendi" diyor.

"Güzel. Bu kadar mı?" İç çekiyorum.

"Evet" diyor ayağa kalkıp odadan çıkarken.

"Neden bu anlamsız toplantılarla zamanımı harcıyorlar? Yapacak daha iyi işlerim olduğunu bilmiyorlar mı?" Bir işçiye söylüyorum ama o yere bakmaya devam etti. Oh, unuttum. Bu insanlar benden korkuyor. Tanrım Kate. Şimdi kime bağıracağım? Seni özledim... seni aptal.

"Bayan Connor" diyor Andrea beni düşüncelerimden tekrar çıkarırken.

"Şimdi ne var?" Diyorum.

Dişlerimi gıcırdatırken "Bayan Martinez telefonda" diyor.

"Mesajını al" dedim ofisimin kapısını açıp kapıyı arkamdan kapatırken. Bilgisayarımın başına geçip oturdum ve telefonu elime aldım.

Esnerken "Bana kahvemi getir" diyorum. Yeterince uyuyamadım. Anastasia'dan beri böyle hissetmemiştim. Düğünümüze bir hafta kala çılgına dönmüştün Anastasia ve şimdi de Kate'i kaybettim. Belki de lanetliyim. Belki yeni bir denizaltı her şeyi kafama sokmama yardımcı olur? Bir izin kullanabilirim... Bunu şimdi düşünemem, çalışmam lazım, sonuçta Connor Enterprise kendi başına yönetilemez.

Daha sonra şifremi girerken bilgisayarı başlattım ancak gerçekleşmiyor. Kapakların açık olmadığından emin olup tekrar denedim.. ama yine de geçmedi. Neler oluyor? Birisi şifremi değiştirdi.. Bu nasıl mümkün olabilir? Şifremi çalışanlar bile bilmiyor.. Giriş yapmam gerekiyor.. Burada kaybolmaması gereken belgeler var. Yaklaşık 10 dakika kadar orada oturup giriş yapmaya çalıştım ancak giriş yapamadım. Yönetici olarak giriş yapmak işe yaramıyor ama benimkine bağlı başka bir hesap var... Nokia Lumia'yı aldığımda Kate'in giriş bilgisi vardı. Kullanıcı adını ve şifresini kullanarak giriş yapmayı denedim ve sonunda başardım ama yönetici olarak değil misafir hesabı olarak. Kate'in giriş bilgileri nasıl çalışıyor ama benimki çalışmıyor? Kate... bununla bir ilgin var mı?

Daha sonra sağ alt köşede bir bildirim açılır görüyorum. Adelyn'den bir e-postaydı. Üzerine tıkladığımda merakım başladı.

~ADELYN'DEN: Bu gece seninle çıkmak için sabırsızlanıyorum.

~Kate: ben de.

~ADELYN'DEN: görüşürüz güzelim ;)

Bu da ne? Onun Kate'iyle randevuya mı çıkacaksın? Nasıl bu kadar hızlı ilerleyebildin..

Daha sonra hemen oturumu kapatırken birinin kapıyı çaldığını duydum.

"İçeri gel" diyorum.

"Kahveniz hanımefendi" diyor kız kahveyi masama getirirken.

"Martinez ne istiyordu?" Kahveyi alırken sordum.

"'Darkblueenterprise'ı denediğini söyledi.." Kafası karışmış diyor

"Ne?" Ben de kafam karıştı diyorum.

"Bunun ne anlama geldiğini bileceğini söylüyor" diyor.

"Tabii ki" dedim kafam karışarak odadan çıkarken. Koyu Mavi Kurumsal mı? Bu ne anlama gelir?

Giriş ekranı açıldığında bilgisayarım yeniden başlatıldı. Dur bir dakika... Olamaz... Darkblueenterprise şifresini kullanarak giriş yaptım ve başarılı oldum. Giriş yapabildim ama masaüstüm silindi. Masaüstü dosyaları silindi. Geri dönüşüm kutusuna basıyorum ama bir ecrytpion anahtarıyla kodlanmış. Belgelerimi kontrol ettim ama her şey gitmişti. Bunu kim yaptı? Buna benden başka kimsenin erişimi olmamalı. Hemen telefonumu alıp Martinez'i aradım ama sesli mesaja düştü. Martinez.. bunu nasıl bildin.. ve Kate.. Bütün bunlarda senin rolün nedir?

Daha sonra kapımın tekrar çalındığını duydum ama bu sefer içeri giren Andrea'ydı.

Ona "Şimdi olmaz Andrea" diyorum.

Andrea, "Özür dilerim hanımefendi ama Bay Dreyar acil bir toplantı çağrısında bulundu" diyor.

"Acil bir toplantı mı?" Kafam karıştı diyorum.

"Evet hanımefendi. Acil bir durum olduğunu ve hemen gelmesini söyledi" dedi çılgınca.

"Andrea neler oluyor?" Kafam karıştı diyorum.

"Konferans odasına çıkın hanımefendi" dedi yutkunarak. Hemen oturumu kapattım ve üst kattaki konferans odasına yöneldim. Bu kadar acil olan ne? Konferans odasının kapısını açtığımda personelin yüzlerinde panik dolu bir ifade olduğunu görüyorum.

"Clay. Neler oluyor?" Herkes sustuğunda bağırdım.

"Bayan Connor. Ne yaptınız?" Martha ağlarken yüzünde kızgın bir ifadeyle bunu söylüyor.

"Biri bana neler olduğunu anlatabilir mi?" Bağırıyorum.

Clay gözyaşlarını tutmaya çalışırken "Connor Enterprises'ı sattın ve herkesi kovdun" diyor.

"Neden bahsediyorsun?" Diyorum.

Bana bir belge uzatırken "Bu senin imzan" diyor.

Alıp okuyorum. Haklıydı.. bu benim imzam ama bunu imzalamadım. Bu belgede tüm varlıklarımı Dark Blue Enterprises'a devrettiğim belirtiliyor. Ne oluyor?

"Bunu ben yapmadım" dedim kağıtları masaya vururken.

"Bu sizin imzanız Bayan Connor" diyor Clay.

"Craig nerede?" Diyorum.

"Ofisinde" diyor Clay. Asansöre doğru acele ediyorum. Craig benim avukatım, eğer bu işi çözmeye yardım edecek biri varsa o da odur.

Ofisinin kapısını açarken "Craig" diye bağırdım.

"Yüz ifadenize bakılırsa personelinizin bu kadar kolay işten çıkarılmayı kabul etmediğini tahmin ediyorum?" Masasını toplarken soruyor.

"Neler oluyor?" Soruyorum.

"Dark Grey Enterrpise ile anlaşma bugün gerçekleşti" diyor.

"Ne anlaşması? Bunu ben yapmadım" diye bağırıyorum.

"Ama geçen hafta bana bu konuda mesaj attın. Hatırlamıyor musun?" Kafam karıştı diyor.

"Ben sana mesaj atmadım" dedim.

"Elbette." dedi ve telefonunu alıp bana uzattı.

~Jane Connor'dan: Connor Enterprise'ı satmaya karar verdim, bu konuda çok düşündüm ve bunun en iyi karar olduğuna karar verdim~

~Craig'den: Ne? Bu çok rastgele! Emin misin? İşimi kaybetmek istemiyorum~

~Jane Connor'dan: Eminim. Bir haftalık ihbar süreniz var. Yasal belgeler üzerinde çalışıp bana e-postayla gönderebilir misiniz? Ayrıntıları yarın e-postayla göndereceğim~

~Craig'den: Elbette Bayan Connor ama cevabın bu olduğundan emin misiniz?~

~Jane Connor'dan: Eminim. Gizlilik nedeniyle. Bu konuyu kimseyle konuşmayacaksınız, iş yerinde bu kesinlikle yasaktır~

"İsteğiniz. Ben sadece emirlerinizi yerine getiriyordum" diyor Craig.

"Bunu ben göndermedim" dedim şaşkınlıkla.

"O halde geçen hafta telefonunu kim aldı?" Craig'e soruyor.

Geçen hafta telefonuma erişebilen tek kişi vardı.. mümkün değil... mümkün değil... Kate....