Connor'ın Elli Tonu [GirlxGirl]

65.Bölüm

Konum: Diamond Star Publishing Company'ye giden yolda

öğleden önce 8:30.

Kate'in Bakış Açısı:

"Vajinan nasıl?" Diye sordu Jane sürerken.

"Hala oldukça ağrıyor" Diyorum ki dün geceden yanmayı hissediyorum.

"Biraz abartmış olabilirim" diyor.

"Şikayet etmiyorum" ona göz kırpıyorum.

"Sürerken beni heyecanlandırma" dedi.

"Bunun eğlence nerede?" Diamond Star'a varırken alay ediyorum.

"İşyerinde iyi günler bebeğim" diyor beni öperken.

"Sen de aşkım" diyorum arabadan çıkarken.

Herkes bakarken Diamond Star'dan geçtim.

"Kate! Bacağına zarar verdin mi!" Josh bana geldiğinde diyor.

"Böyle bir şey" kızarma diyorum.

Evet, Jane'in dün gece hayatımdan kurtulduğunu yutamam.

"Kate!" Asansöre giderken bir ses çağırıyor.

Arkanı döndüm ve Anna'yı gördüm, oh doğru. Bugün sekreterim olarak ilk gününe başlıyor.

"Anna" diyor Josh onu selamlarken.

"Josh, yeni sekreterim" Diyorum Anna'ya işaret ederken.

"Ah bu inanılmaz, Diamond yıldızı Anna'ya hoş geldiniz. Yeni bir sekreter için röportajları neden iptal ettiğinizi merak ediyordum. Sonunda bir tane bulduğuna sevindim" diyor Josh gülümserken ona.

"Evet, hadi Anna" diyorum asansöre girerken.

"Tamam Bayan Connor" diyor.

"Bana Kate de" diyorum.

"Korku editörünün bakmanız için yeni bir taslak var. Bunun için yüksek umutları olduğunu söylüyor" diyor Josh.

"Onu saat 13.00'de sıkabilirim" diyorum.

"Çok iyi" diyor.

Asansör kapısı Anna ve ben dışarı çıkarken zemine açıldı.

"Masanız ofisimin önünde olacak" diyorum eşyalarını oraya koyarken.

"Tamam" diyor heyecanla. "İyi günler" Diyorum ki gülümserken. Pekala, bugünün gündemi, Bay Drake yeni taslağını gözden geçirmek için saat 11'de geliyor. Tasarım departmanına gitmeliyim ve bazı kitap kapakları ve sanat çizimleri, bazı yeni taslakları, genel olarak eğlenceli bir gün ayırmalıyım. İşimi seviyorum.

Daha sonra Anna cevap verirken telefon çaldı.

"Kate Connor's Office" diyor bana göz kırparken.

Sonra ofisime giderken güldüm. Bilgisayarımı önyüklerken doğrudan masaya gidiyorum. Anna içeri girerken kapımı çalırken esnerken ellerimi uzatıyorum.

"Bayan Connor yorgun görünüyorsun" diye söylüyor.

"Evet, kahveyi duyuyorum" diye esniyorum.

"Ah, bu benim işaretim!" Heyecanla diyor.

"Eh?" Diyorum.

"Sana biraz kahve alacağım" dedi.

"Ah, bu güzel olurdu" diyorum.

"Seni ne almalıyım?" Diye sordu.

"Büyük bir Dulce de Leche" diyorum.

"Çok iyi" diyor ona ikimiz için biraz para verirken.