Canlar yine bir bölümle daha karşınızdayım. Votelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur.
Birde bölümde bazı turistik yerleri tamamen hayal gücüme dayanarak yazdım. Eğer hatam varsa affola diyerek aradan çekiliyorum. Keyifli okumalar... Sevgiler...
İthafı ise bütün okuyucularıma yapıyorum. İyi ki varsınız !!
Mrymmz
MASAL
Çayını yudumlarken abisi kocaman bir gülümseme eşliğinde mutfak kapısından içeriye girdi. Kahvaltı yaptıkları masaya gelerek sandalyeyi çekip oturdu. Hep birlikte keyifli bir şekilde kahvaltı yapıyorlardı. Dedesi gençlik yıllarını anlatıyor, anneannesini evlenmeye nasıl ikna ettiğini söylüyordu. Yaşlanmış olabilirlerdi ama onlar her daim mutlulardı. Nerdeyse bu yaşlarına kadar hiç kavga etmeden gelmişlerdi. Arada bir tartışmaları olmuş ama dedesi her defasında anneannesinin gönlünü almıştı. Çifte kumrular gibiydiler... Gözleri hala birbirlerinden başkasını görmüyorlardı.
Abisi de bu konuşmaya dâhil oldu. Pür dikkat dedesinin söylediklerini dinliyorlardı. Dedesi çayını yudumlayıp tekrar konuşmaya başladı.
''Hey gidi günler hey !! Nasıl günlerdi? Ya çocuklar anneannenizi nasıl evlenmeye ikna ettim? Zor oldu ama başardım ''bir taraftan da gözlerini eşinin üzerinde gezdiriyordu. Birbirlerine can yoldaşı, hayat arkadaşı olmuşlardı. Onu ilk gördüğü anda etkilenmiş, onun hep hayatında olmasını istemişti. Hayat arkadaşı ise gülümseyen gözlerle bakıyor, aynı sevgiyle karşılık veriyordu.
Bülent ''Dedecim ben konuşmanın başını kaçırdım. Selma sultan ile nasıl tanıştığınızı tekrar anlatsanıza ''dedi. Defalarca dinlemişti ama her dinlediğinde ayrı bir zevk alıyordu. Bu yüzden bu konu her açıldığında dedesine tekrar tekrar anlattırırdı. Dedesi bıkmadan usanmadan anlatır, torunun bu isteğini geri çevirmezdi.
Masal ''Hadi dedeciğim bekliyoruz!!! Kırma bizi lütfen ''diyerek üzgün bir şekilde dedesine bakıyordu.
Dedesi ''Peki peki !!! Başlıyorum ''diyerek anlatmaya başladı.
''Yine benim için sıradan günlerden biriydi. Her zamanki gibi işe gidip gelmiştim. Eve geldiğimde annem büyük bir telaş içindeydi. Kız kardeşimi hazırlanması için uyarıyordu. Ben de ne olduğunu anlamadan kalakalmıştım neyse fazla uzatmayım biliyorsunuz zaten ''diyerek gülümsedi.
Emel hanım ''Bilmez miyiz babacığım!!!Artık ezberledik ''deyip kıkırdamaya başladı.
' 'Emel bak kızıyorum. Babaya öyle denir mi? ''dedi.
Selma sultan konuşmaya dahil olarak ''Ahmet bey !! Ne var bunda kızılacak? Çocuk ne dedi şimdi? ''dedi. Masal ve abisi bu konuşmaları kıkırtıyla dinliyorlardı. Dedesi bir bakış atarak konuşmaya devam etti.
''Ha ne diyordum? İşte evde bir telaş sürüyor ben de anneme dedim ne oluyor? Annem ise akşama misafirlerimiz var oğlum. Babanın köyden arkadaşı geliyor ailesiyle. İlk kez geliyorlar sen tanımazsın. Levent amcan Bursa'ya çalışmaya gidince uzun süredir konuşmadılar. İstanbul'a tekrar taşınmışlar. Babanı arayıp haber vermişler diyerek bir açıklama yaptı. Hadi benim işim var !!!Tutma beni !! Sen de üstünü değiştir. Sonuçta ilk kez geliyorlar deyip gitti. Aslında bu iş hiç hoşuma gitmemişti. İş yorgunluğunun üzerine bir de misafir çekecektim. Ama elimden bir şey gelmezdi. Neyse 2 saat oturup gidecekler zaten dayan Ahmet dedim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT KIRINTISI
General FictionOturacakken boş bulduğum bir banka, Düştü avuçlarımdan bir çanta. Tok bir ses duyuldu, Tıka basa dolmuş gardan. Atkuyruğu saçlarım kapatırken yüzümü, Hissettim üzerimde bir çift, Okyanus mavisi gözü. Her şey sustu: Gar sustu, Hava kesildi bıçak, İns...