Tatlı okuyucularım sonunda beklediğimiz bölüm geldi. İnanın yazarken ben bile heyecanlandım. Artık sizi okurken düşünemiyorum.
Bundan sonra paragrafın başlarına Koray ya da Masal yazmayacağım. Çünkü karşılıklı sahneler fazlasıyla olacağı için benim için yazmak oldukça zor olacaktı. Umarım aklınızda bir kafa karışıklığı oluşturmaz.
Birde bundan sonraki bölümlerde yavaş yavaş diğer karakterlere de geçişler yapacağım. Umarım onları da beğenirsiniz.
Multi'de ''Barış Akarsu'dan Mavi Mavi '' var !! Özellikle medya dediğim yerde açarsanız daha iyi olur !
Bölüm ithafımız ise ''baharyeli''ne gelsin. Kalemini ve harika anlatımını eğer keşfetmediyseniz kesinlikle zaman kaybetmişsinizdir demektir. Okursanız asla pişman olmayacağınız bir kalem !!
Değerli yorumlarınızı, beğenilerinizi bekliyorum. Siz yorum yaptıkça ben çok mutlu oluyorum ama !! Sizi çok ama çok, çok, çok seven yazarınız...
Mrymmz
***************
Mutlu günün üzerinden koskoca 4 gün geçmişti. Abisini çok özlemiş, sürekli arayıp sesini duymuştu. Dedesi emektarla alışveriş merkezine götürmüş, kocaman bir pasta ısmarlamıştı. Çünkü torunu en çok sevdiği şeyi gözbebeği emektarını evine getirmişti. Gözü kara, hırslı, tuttuğunu koparan bir genç kızdı torunu. Seviyordu bu huylarını.
Masal ise pastayı afiyetle midesine indirmiş, gülen gözlerle dedesini mutlu etmeyi başardığına sevinmişti. Elinden bu güne kadar kurtulan olmamıştı ki! Hakkını kimseye kaptırmazdı öyle ki emektarı da kaptırmamıştı.
Hep mutlu olacağını, hayatının güzel olacağına inanırken dün gelen mesajla bir anda tepetaklak olmuştu. Mesaj sesini duyduğu anda önemsememiş, daha sonra bakarım diye telefonu eline bile almamıştı. Kim atardı ki mesajı? Ya en yakın arkadaşı Eylül ya da bankadan, mağazalardan gelen bir reklam olabilirdi. Aklına başka bir şey gelmemişti ki!
Yemek yedikten sona odasına çekilmiş, elindeki tren biletlerine bakarak gelecek güzel günlerin hayalini kurmuştu. Annesiyle birlikte trenle gitmeye karar vermişler, staj başlayacağı için cumartesi gününe almışlardı.
Nedense içinde bir heyecan oluşmuştu. Sanki trene binince yine aynı şeyleri yaşayacak, yine onu görecek, kalbinin sesini kulaklarında hissedecek, gözlerini kaldırınca mavi gözlerde kaybolacak, yüzlerinin kızarmasına engel olamayacaktı. İçinde yine fırtınalar kopacak, eli ayağı birbirine dolaşacaktı. Belki karşısına geçip oturacak, yine kendisini izleyecekti. Yüzünde kocaman bir tebessümle hayal ediyordu. Ama hayaldi sonuçta. Hiçbiri gerçekleşmeyecek, asla ama asla hayalden öteye geçemeyecek, tekrarı yaşanmayacak, düşündüklerinin hiçbiri olmayacaktı. İçi hüzünle dolmuştu. Ne tuhaftı değil mi? Tanımadığı, bilmediği bir başkasını düşünüyor onunla ilgili birçok şey planlıyordu. Adını bile bilmiyordu ki! Birde kalkmış hayal kuruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT KIRINTISI
Genel KurguOturacakken boş bulduğum bir banka, Düştü avuçlarımdan bir çanta. Tok bir ses duyuldu, Tıka basa dolmuş gardan. Atkuyruğu saçlarım kapatırken yüzümü, Hissettim üzerimde bir çift, Okyanus mavisi gözü. Her şey sustu: Gar sustu, Hava kesildi bıçak, İns...