UMUT KIRINTISI 8.BÖLÜM

526 37 15
                                    

Canlar içime sinmeyen bir bölüm olduğu halde sizleri bekletmemek adına yayınladım. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarını ve votelerinizi bekliyorum.

İthafımız ise ''ucan__balon''a gelsin. Canım yazarcım ve tatlı okuyucum kocaman yüreğinde bana da yer açtığın için teşekkür ederim. İyi ki kalemini, seni, güzel kalbini tanıdım canım benim... Sevgiler...

                                                                                                                                                   Mrymmz

MASAL

Eve gelene kadar diken üstünde gelmiş, abisine bir şey dememek için kendini zor tutmuştu. Kızgınlığı aslında dedesine ne diyeceklerini bilmesindendi. Emektarla ayrı bir bağ vardı aralarında. Dedesine hayatta en sevdiği 2 şeyi sorsalar cevap olarak eşini ve emektarı söylerdi. Hiçbir zaman onların önüne kimseyi koymazdı. Kara kara düşünse de bir çıkar yol bulamamıştı. Abisi ise yol boyunca suskunluğunu korumuş, ağzını açıp tek kelime dahi söylememişti.

Şimdi ise dedesi karşısında oturuyor, sorgulayan gözlerle ikisine bakıyordu. Yüzünde ise çökmüş bir ifade vardı. Kolay mıydı? Değildi tabi ki..! Yıllarca birbirlerine yol arkadaşlığı yapmışlar, en ufak bir olayda birbirlerine koşmuşlardı. Dedesi ise bu suskunluğu dayanamayıp sordu. ''Evet ,dinliyorum sizi !! ''sesinden kızgın değil aksine güvenmesinin karşılığını alamadığı bir tını vardı. Kırılmıştı belli ki !!!

Abisi ise gözlerinin içine bakamıyor, en sakin şekilde nasıl anlatacağını düşünüyordu. Suçları yoktu. Kazayı o adamın dikkatsiz şoförü yapmıştı. Arabanın sahibi ise bu olayın zararını karşılayacağını söyleyince içi biraz olsun rahatlamış bu yüzden sakin bir şekilde karşılık vermişti. Kardeşinin kızgınlığı ise gözlerinden belli oluyordu. Ama bunu karşı tarafa iletememişti. Daha fazla dedesini bekletmeden cevap vermeliydi. Tüm olanları başından sonuna kadar bir çırpıda anlattı.

Dedesi ise hem kırgınlık hem şaşkınlıkla dinlemişti olayı. Anlaşılan oydu ki karşısında suçlu gözlerle bakan torunlarının hiçbir suçu yoktu. Zararda karşılanacağına göre olayı büyütmeden kapatmalı, onları tekrar neşeli hallerine getirmeliydi. Gözlerinin içi gülerek kollarını açtı. ''Gelin buraya !!! Ne yapalım olan olmuş. Sizden daha önemli değil ''diyerek beklemeye başladı.

Ne yani bu kadar basit miydi? Kızmayacak mıydı? Eve gelene kadar boşuna mı üzülmüştü? Dedesi ne kadar yüce gönüllü bir insan olduğunu göstermiş, torunlarına kıyamamıştı. Her ne kadar üzülse de anlayışla karşılamıştı. Abisiyle birlikte kalkarak dedesinin kollarına doğru yürüdüler. Kendi bir koluna abisi de bir koluna sarıldı. Bu tatlı insan sevilmez de başka kim sevilirdi ki !!

Annesi ise anneannesiyle birlikte bu mutlu tabloyu izliyorlardı. Babası onları kanatlarına altına almış, şefkatle sarılmıştı. Öz babalarının yokluğunu bu zamana kadar hissettirmemiş, yine hissettirmiyordu. Kocaman yüreğinde bir yer açmıştı onlara. Hiç kapanmayacak bir yer...

Aile sıcaklığı böyle bir şeydi işte. Başına ne gelirse gelsin onlar yine sahip çıkıyorlardı. Böyle bir aileye sahip olduğu için çok şanslıydı. Babası vefat etmiş olabilirdi ama geride çok güzel bir aile bırakmıştı. Belki yaşasaydı daha da mutlu olurlar, birbirlerini daha çok severlerdi. Ama hayat insanın düşündüğü gibi gitmiyor, aklında ne varsa onu uyguluyordu. Ölüm aslında insana unutturmuyor aksine bu duruma alıştırıyordu. Tıpkı şimdi alıştırdığı gibi...

UMUT KIRINTISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin