UMUT KIRINTISI 27. BÖLÜM

240 15 10
                                    


Okur canlar yeni bölümümüz geldi. Benim içime sindi açıkçası. Umarım siz de beğenirsiniz :)

Diğer bölüm yine yorumlarda azalma oldu. Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin benden. Ne düşündüğünüzü merak ediyorum çünkü :(

Bölüm ithafımız tüm okuyucularıma gelsin. İyi ki varsınız!

Bir sonraki bölüme kadar kendinize iyi bakın!

Mrymmz

Tuhaf! Bu günkü yaşadıklarının genel adıydı. İlk Masal'dan ayrılmış, sonra da Aslı'yla karşılaşıp sinir damarları patlayacak duruma gelmişti. Ne laftan anlamaz, ne tuhaf bir kızdı! Daha nasıl açık açık anlatabilirdi ki? Direkt yüzüne karşı söylemiş, hiçbir umut vaat etmemişti. Üstelik tüm söyledikleri nerdeyse herkes tarafından duyulmuş, fısıltılar gün yüzüne çıkmıştı. Herkes Aslı'yla aralarında bir şeyler olduğunu düşünüyor, yargısız infaz yapıp aşağılayıcı, suçlu gözlerle bakıyorlardı. Niye kimse anlamıyordu başkasını sevdiğini? Kalbinin başkasına ait olduğunu? Bu kadar zor muydu anlamamak! Birini hiç yoktan yere yargılayıp kanıya varmak!

Bari tüm bu olanlar Masal'ın kulağına gitmeseydi. O da yanlış anlayıp terk edip yüzüne bakmadan bile gidebilirdi. Biran önce bu gece bitse de rahat bir nefes alsaydı Koray! Sabah koşa koşa Masal'a gitse önce sürprizi açıklayıp sonra da Aslı'nın yaptıklarını söyleyip içi rahatlasaydı. En azından kendinden duymuş olur, eğer içinde ki güveni kırılmazsa kendisine destek verirdi. Ama bir başkasından duyarsa o zaman bu olayın sonucunu dahi düşünmek istemiyor, yüreği sıkışıyordu. Kimseye kendisini açıklayamaz, tüm hayatı yerle bir olabilirdi.

Lavabodan gelince gergin halini Mehmet amcası fark etmişti ama üzerinde durmamıştı. Sunumun stresi basmış diye susmuş, Koray'ı sürekli göz hapsinde tutmuştu. Ama hal ve hareketlerinde bir tuhaflık vardı. Böyle konuşurken çenesi kasılıyor, gergin bir şekilde ellerini saçlarına götürüp sürekli derin nefes alıyordu. Kısa bir süre sonra Aslı'nın asık yüzünü görünce olanları gayri ihtiyari çözdü. İkisinin aralarında mutlaka bir şeyler geçmişti. İkisi de kızgın, sinirli bir o kadar da birbirine düşman gibi bakıyorlardı. Sunum bitince ilk iş ikisiyle de konuşup olayı öğrenecek, bu olayı duyulmadan halledecekti Mehmet bey! Tabi ne kadar diğer insanları susturmayı becerirse! Önemli bir günde bu tatsızlık bir çuval inciri berbat edebilirdi! Elini yanı başında bulunan Koray'ın omzuna koyup yüzüne bir gülümseme yerleştirdi Mehmet Bey! Koray'ın desteğe, azıcık morale ihtiyacı vardı.

Koray kızgın bakışlarını kaldırıp amcasına sadece başını salladı. Anlamıştı amcasının ne yapmak istediğini. Kendine gel, moralini bozma, bu işi halledeceksin diyordu! Koray kolundaki saate bakıp sunumun ne zaman başlayacağını düşündü. Nerdeyse 1 saate yakındır buradalardı ama ne sunum başlıyor, ne de kimse üzerine alınmıyordu. Aslı'yla aynı havayı solumak bile sinirine dokunuyor, onu görünce kaybolan kızgınlığı bir anda ortaya çıkıyordu. Birde Masal'a hakaret etmiş, kendisini onunla hadsiz bir şekilde kıyaslamıştı. O kim oluyordu ki?

Tam saate tekrar bakıyordu ki bir adamın programı başlatan sesini duydu. Sonunda bu işi de halledip koca bir yükten kurtulacaktı. Adam kısa bir konuşma yapıp sırasıyla tüm jüri üyelerini takdim etti. Elindeki mikrofonu sıkıca tutup bakışlarını Koray'ın olduğu yere kaydırdı. Sesini biraz daha yükseltip tüm bakışları Koray'ın yüzüne çevirttirdi. '' Genç ve başarılı mimar Sayın Koray Akbulut'u kürsüye davet ediyorum! ''

UMUT KIRINTISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin