UMUT KIRINTISI 24. BÖLÜM

277 18 42
                                    

Çok az gecikse de bölümü yetiştirdim. Geçen bölüm yorum da rekor kırdık diyebilirim. Size az gelebilir ama benim için hepsi birbirinden değerli :)

Vizelerim başlamasına çok az kaldı. O yüzden gelecek hafta bölüm gönderemeyebilirim. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.
Bir de Erdem'in cezasını azıcık salladım :)))

Umarım okur canlar beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. Beğenilerinizi, değerli yorumlarınızı bekliyorum.

Bölüm ithafımız ''_ fatmanur -_-'' gelsin. Kuzum çok teşekkürler yorumların için. İyi ki varsın canım benim :)

Sizi çok, çok, çok seven yazarınız...

Mrymmz

Sadece kâğıt parçası olabilirdi ama anlamı o kadar büyüktü ki! Maddi değeri olmamasına rağmen manevi değeri paha biçilemezdi! Belki bazıları için beyaz, üzerine bir şeyler karalanmış olarak gelir, önemsemeden bakarlar bir köşeye atarlardı. Ama bir bilselerdi o resmin kalbin de ne anlama geldiğini? Bakınca neler hissettiklerini? O zaman değerini anlarlar, bir kâğıt parçası olmaktan akıllardan çıkarırlardı. Baktıkça bakası gelir insanın!

Hani küçükken yeni bir elbise ya da ayakkabı alınca zevkten dört köşe olup, yatağınızın başucuna koyup uyursunuz. İçiniz de bir sıcaklık oluşur, heyecanı bastırmak için sürekli gözlerinizi açar bakarsınız! Orada mı diye? Kaybolup gidecek diye içinizde bir korku baş gösterir. Sonunda gözleriniz uykuya yenik düşer, sabah kalkınca ilk işiniz ona bakmak olur.

Masal da aynı duyguları yaşıyor, eline aldığı resimden beri baktıkça bakıyordu. Ezberlemek istercesine ellerini üzerinde gezdiriyor, sonra da kollarının arasına alıp kucağında sıkıca sarıyordu. Kaybetmek isteyeceği en son şeydi! Bir de sevdiği insan tarafından yapılıp kendisine verilmesi daha da ayrıcalıklı kılıyordu. Acaba ne zaman çizip bitirmişti?

O gün şaşkınlıktan unutmuş, sormak aklının ucundan dahi geçmemişti. Zaten sonra da Poyraz ve Eylül'ün gelmesiyle derin bir sohbete başlamışlar, nerdeyse gecenin bir vakti eve dönmüşlerdi. Annesine resmi gösterdiğinde o da aynı tepkiyi vermiş, sevinçle gözleri parlamıştı.

Sabah staja giderken kontrol ediyor, akşam döndüğünde ilk iş yine resme koşuyordu. Koray'ı tanıdıkça her geçen gün bağlanıyor, elinde olmadan aşkı kuvvetleniyordu. Bilmediği daha ne özelliği vardı kim bilir? Resim çizdiğinden bile bahsetmemişti. Ama onu tanımak, nelerden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmek, sevdiği şeyleri söylemesini istiyordu. Gerçi her gün bir özelliğini öğreniyordu.

Koray'ın işleri yoğun olduğundan haftanın ilk 3 günü ofiste çalışmış, bugünden itibaren de eve geçmişti. Okulla ilgili olan proje önemliydi onun için. Kendisini kanıtlayabilir, kariyerinde birden fazla basamak atlatabilirdi. O yüzden en ufak ayrıntısına bile dikkat ediyor, zamanını onun için ayırıyordu. Genç kız da yardım etmek istemesine rağmen herhangi bir hata olmasın diye geriden geriye izlemişti.

Diğer yandan Erdem'in mahkemesi yarın görülecekti. Onu son gördüğünde ki yüzünün halini unutamıyordu. Pişman, suçlu görüntüsü gözünün önünden gitmiyordu. Bir daha karşısına çıkmayacağına ise seviniyordu. Aslında suçlu o değildi. Suçlu kalbini karşılıksız bir aşka teslim etmekti. Kızamıyordu bu yüzden. Kendisi Koray'a ilk görüşte tutulmuştu tıpkı Erdem'in yaptığı gibi. Yarın cezasını açıklanacak, davası sonuçlanacaktı.

UMUT KIRINTISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin