UMUT KIRINTISI 23. BÖLÜM

303 18 22
                                    

Merhaba tatlı okurlarım! Size öyle bir bölüm getirdim ki! Benim tabirimle şeker tadında alıp yemek isteyeceğiniz bir bölüm :)

Her zamanki gibi yorumlarınızı, beğenilerinizi bekliyorum...

Bölüm ithafımız ise '' mena_1234'' e gelsin. Yorumların için teşekkürler :)

sizi çok seviyorum...

Mrymmz

Anlatılmaz yaşanır derler ya! Sorarsın nasıl anlatılmaz yaşanır diye? O da derki yaşayınca anlarsın! Tıpkı şu anda hissettiği gibi... Bugünün yeri ayrıydı! Ebru'nun düğünü son hızıyla ilerliyor, davetlilerin kimisi koyu bir sohbete dalmış, kimisi de alandan inmeyip kurtlarını döküyordu. O kadar mutlu gözüküyorlardı ki! Aşka inanmayan birisi varsa bile bu çiftin gözüne bakınca aşkı görürlerdi. Ebru'nun eşiyle kısa bir sohbet gerçekleştirmiş, konuştuğu kadarıyla içi ısınmıştı Koray'ın.

Sertan bir firmanın muhasebe bölümünde çalışırken Ebru'yla işi dolasıyla karşılaştığını öğrenmişti. Kendisi de hayatının aşkıyla bu yolla tanışmıştı. Daha doğrusu ilk gördüğü anda Masal'ın rüzgârına kapılıp gitmiş, tek derdi onu bulmak olmuştu. Neyse ki kader bu oyunu fazla sürdürmeyip onu yanı başına, kalbinin içine getirmiş, aşka sürgün bırakıp gitmişti.

Okyanus mavisi gözleri nereye gidersen gitsin onu takip ediyor, bir saniye bile olsun üzerinden ayırmıyordu. O kadar masum ve duru güzelliği vardı ki dönen bakmakla kalmıyor, umudunu baştan ayağı alıcı gözle süzüyorlardı. İşte o anda kıskançlık vücudunu esir alıyor, zehirli ok misali içten bir anda yıkıyordu. Ama o güzelliğine kendisine saklamış, kimseye kaptırmadan kendisi almıştı.

Yıldızlar yavaş yavaş gökyüzünde gösteriyor, ışıklarını sıcak bir gülümsemeyle kalplere gönderiyordu. Düğünün bitmesine de çok az vardı. Sertan'dan öğrendiği kadarıyla Ebru'ya sürpriz yapmak için erkenden götürecekti.

Kolundaki saate baktığında çok geç olmadığını fark edip okyanus mavisi bakışlarını Masal'a kaldırdı. Ebru'yla hararetli hararetli konuşuyor, kâh gülüyor, kâh da kızarıyordu. Artık ne konuşuyorlarsa yüzü bu hale giriyordu? İçinden kıkırdayıp başını geriye doğru attı. Bu gün için Emel Hanım'ı Masal'dan habersiz aramış, bugün için izin almıştı. Hem daha sonra Eylül ve Poyraz da katılacağından bahsedince Emel Hanım 'Peki' demişti.

Biran önce bitseydi de şu düğün götürseydi artık sevdiği kadını götürseydi buradan. Baksaydı mavi gözlerine benim dercesine... Kocaman elleriyle tutsaydı ufacık ellerini... Kızaran yanaklarını öpüp kulağına umudum deseydi... Göğsüne başını koyup sadece okşasaydı başını... Çiçeksi kokusunu içine çekip tüm zerreleri bayram etseydi... Baş başa kalıp sevseydi doyasıya...

'' Koray... Koray... İyi misin? '' Masal Ebru'yu tekrardan tebrik edip artık ayrılmak için izin istemişti. Bu arda laf lafı açmış, olmayan düğününü bile konuşmuşlardı. Her ne kadar bu soruya tam cevaplayamasa da dışarıdan böyle görünmelerine çok sevinmişti. Eşi Sertan ile da tanışmış, Ebru'nun en doğru kararı verdiğine sevinmişti. Çünkü arkadaşı, iş yerinde en yakın dostuydu! Kim istemezdi ki mutlu olmasını?

Başını Koray'a doğru çevirdiğinde bakışları kesişmiş, içini tarifsiz bir huzur kaplamıştı. Dans ettikleri sahne gözüne gelmiş, farkında olmadan aşk dolu bir bakış yollamıştı. Ebru'yla biraz daha konuştuktan sonra tekrar baktığında Koray'ın dalıp gittiğini görünce arkadaşının yanından ayrılmıştı.

UMUT KIRINTISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin