UMUT KIRINTISI 19. BÖLÜM

342 23 13
                                    

Okur canlarım bayramdan önce bölümü yetiştirdim. Umarım beğenerek okursunuz.

Bayramınız ise şeker tadında sevdiklerinizle musmutlu geçsin. Hepinize iyi bayramlar diliyorum 

Birde bayramdan sonra okulum başlayacağı için umarım bölümleri düzenli atabilirim. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.

İthafımız ise '' nesilzlfikar'' a gelsin. Yaptığın yorumlar, güzel düşünceler için çok teşekkür ederim.

Değerli yorumlarınızı, beğenilerinizi bekliyorum. Sizi çok, çok, çok seven yazarınız. İyi ki varsınız!

Mrymmz

' Uyan artık bir tanem! Ne olur! Sana yeni kavuşmuşken beni sensiz bırakma! ''

Fısıltı halinde çıkmıştı sesi. Belki dediklerini duyuyor, belki de anlamıyordu. Ne olursa olsun onun yanında olduğunu bilsin istiyordu. Koray elini şefkatlice tutmuş, Masal'dan gelecek bir umut bekliyordu. Saniyeler dakika, dakikalar saat, saatler yıllar misali uzayıp gidiyordu. Umudunun gözlerini açmasını, elini tutup ben buradayım demesine o kadar muhtaçtı ki! Beklemek ne zordu! Birde sevdiğin birisi olunca daha da güç geliyordu.

Derin bir nefes alıp oturduğu koltukta kıza doğru eğildi. Çiçeksi kokusunu uzun bir süre içine çekti. Hafif bir rahatlama hissetti. Gözleri uykusuzluktan kırmızının tonlarına boyanmış, vücudu bitkin bir hal almıştı. Kızı bulacağım diye ömründen ömür gitmişti sanki!

Başını kaldırınca ilk haberi aldığı ana gitti. Masal'ın evlerine doğru yol alırken telefonuyla sürekli kızı arıyordu. Tam umudunu kestiği anda tanımadığı bir ses duydu. Aklına gelen şeyin gerçek olmaması ümidiyle zorlukla konuştu.'' Siz... Siz de kimsiniz? Masal... Masal... Nerede? Çabuk telefonu ona verin!''

Karşıdaki kalın ses nasıl konuşacağını bilemedi. Sonra derin bir nefes alıp açıklamaya başladı. '' Beyefendi... Şey... Öncelikle sakin olun! Ben baş komiser Ahmet! ...''

Koray bir an duyduklarıyla frene öyle bir bastı ki araba kaza geçirecek düzeye geldi. Kalbinde derin bir sızı hissetti. Polis mi? Kesinlikle biri çok kötü bir şaka yapıyordu! Umudunun polisle ne işi olurdu ki? '' Polis... Polis mi? Masal iyi mi? Ne oldu? Lütfen söyleyin! Umudum iyi mi? Ben onun erkek arkadaşıyım açıklayın her şeyi! '' Sesi sonlara doğru çaresiz bir o kadar da cılız çıktı.

Polis derin bir nefes alıp her şeyi tane tane anlatmaya başladı.'' Bakın beyefendi! Akşamüzeri Masal Hanım'a bu telefon üzerinden ambulans çağrılmış. Ama hemşireler olay yerine gittiklerinde Masal Hanım'ın yaklaşık yarım saat önce bayıldığını anlamışlar. Yapılan arama ise 20 dakika kadar sonra! Yani... Yani anlayacağınız ya yanında başka biri varmış. Ya da biri olanları görüp haber vermiş, sonra da korkup kaçmış olabilir.''

Koray artık nefes alamıyor, beyni uğulduyordu. Kalbi bayılmıştı ama yanında bulunamamıştı. Ona sahip çıkamamış, kötülüklerden koruyamamıştı. Kim haber vermişti acaba? İçindeki sıkıntı daha da arttı. Peki, Umudu neredeydi şimdi? Ne haldeydi? Sol eliyle saçlarını karıştırıp derin bir nefes aldı. Konuşmak istiyor ama sesi bir türlü çıkmıyordu. Vücudunu bir titreme dalgası aldı. O an beynine hücum eden tüm düşüncelere içinden küfür basıyordu. Ya ona bir şey olduysa nasıl dayanacaktı? '' Şimdi... Şimdi nasıl peki? Telefonu neden yanında değil? Konuşsanıza! Adamı çıldırtmayın da konuşun artık!''

UMUT KIRINTISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin