Herkese hayırlı ramazanlar!!! Upuzun bir bölümle karşınızdayım. Nasıl bu kadar uzun oldu ben de anlamadım!! Keyifli bir okuma diliyorum. Arkadaşlar votelerinizi, yorumlarınızı bekliyorum. Sessiz okuyucularıma sesleniyorum özellikle. Lütfen sadece okuyup geçmeyin en azından oy verin. Ya da beni eleştirin, fikrinizi belirtin, eksik bir şey varsa söyleyin ki ben de kendimi geliştireyim. Umarım yanlış anlaşılmam. Anlayışınız için teşekkürler... Sevgiler...
Mrymmz
KORAY
İstanbul kendini gecenin karanlığına bürümüş, ışıl ışıl yanan lambalar gün yüzüne çıkmıştı. Sanki bütün koşuşturmaca bitmiş, herkes derin bir nefes almıştı. Hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Kimileri için asıl hayat şimdi başlıyordu. Sadece gece bir örtü gibi kapatmıştı her şeyi. Koray da İstanbul gibiydi. Tam bir şey bitti derken yeni bir şeye başlıyordu. Projeyi almaya kararlıydı ne olursa olsun vazgeçmeyecekti. İstanbul gibi tuttuğunu koparacaktı. Aklından bunlar geçiyor yol almaya devam ettikçe projenin yapılacağı yer görünmeye başlıyordu.
Saatine baktığında yarım saat gibi bir sürede geldiklerini anladı. Bu trafikte hiçte fena sayılmazdı.5 dakika kadar yol aldıktan sonra arabadan indiler. Karşılarında oldukça devasa bir kongre salonu vardı. Etrafına ışıklandırma sistemi yapılmıştı. Rengârenk bir giriş karşılıyordu. Merdivene kırmızı halı serilmiş, özenli bir şekilde çelenkler sıralanmıştı. Kapı ise sonuna kadar açılmış, içerdeki müzik sesi dışardan duyuluyordu. Arabalar park edilmiş, sıra sıra dizilmişlerdi. Selimle birlikte ilerlemeye başladılar. Selim'in sesi duyuldu bu arada.
''Koray Bey bundan sonra size eşlik edemeyeceğim. Sizi içerde Mehmet Bey karşılayacak. Ben sunum bitiminde alıp sizi otele geri götüreceğim '' dedi.
''Tamam, Selim görüşürüz' 'diyerek kapıdan içeri girdi. Mehmet Bey ise babasının en yakın arkadaşlarından biriydi. Babası bir firmanın avukatlığını yaptığı sırada Mehmet Bey ise firmanın inşaat kısmıyla uğraşıyordu. Genç yaşlarda tanışmalarına rağmen dostlukları kopmamıştı. Mehmet Bey kendini geliştirmiş artık kendine ait bir inşaat firması vardı. Bugün de Koray'a destek olmaya gelmişti. Bir de önemli bir sunum olacağı için yeni mimarları görüp tanımak istiyordu.
İçeri girdiğinde ise çoktan kokteylin başlamış olduğunu gördü. Herkes biriyle sohbet ediyordu. Pek eğleniyormuş gibi halleri yoktu anlaşılan herkesi sunumun stresi basmıştı. Diğer mimarların kimisi gelmiş, kimileri ise gelmeye devam ediyordu. Ortada küçük yuvarlak masalar vardı. Garsonlar koşuşturuyor herkese yetişmeye çalışıyorlardı. Ortamda ise gri ve buz mavisi tonları göze çarpıyordu.
Biraz daha ilerleyince gözleri Mehmet beyi aramaya başladı. Neredeydi acaba? Sağ tarafından bir ses duydu. Mehmet amcanın sesiydi. 'Koray! Hoş geldin oğlum! ''diyerek elini uzattı.
Koray da sağına dönüp ''Hoş buldum Mehmet Bey. Ben de tam size bakıyordum. 'diyerek elini sıktı.
' 'Birkaç dostumla sohbet ediyorduk. Seni biraz geç fark ettim.''
''Önemli değil Mehmet Bey. Yeni geldim zaten. ''Bu arada yanından geçen garsondan bir kokteyl alıp Koray'a uzattı. Almaya pek niyeti olmasa da Mehmet beyi kırmamak için aldı. Zaten stresi başından aşkındı sarhoş olamazdı böyle bir günde. Bir iki yudumdan bir şey olmazdı herhalde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT KIRINTISI
General FictionOturacakken boş bulduğum bir banka, Düştü avuçlarımdan bir çanta. Tok bir ses duyuldu, Tıka basa dolmuş gardan. Atkuyruğu saçlarım kapatırken yüzümü, Hissettim üzerimde bir çift, Okyanus mavisi gözü. Her şey sustu: Gar sustu, Hava kesildi bıçak, İns...