Parti

50 2 4
                                    

Rahat bıraktığı ellerimle göğsünden sertçe ittirdim.

Önce ne olduğunu anlyamadı dik dik bakmaya başladı. Ama sonra herşey daha da berbat oldu. Öylece dik dik bakması alayla gülmesinden daha iyiydi sonuçta.

"Sonunda duvarların kırıldı ha?"

Bu sefer de kaş çatma sırası bendeydi. Bir şey söyleyemeyecek kadar utanıyordum ama sonuçta olan olmuştu. Artık yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Ellerimle yüzümü kapayıp sakinleşmeye çalıştım. En ufak bir etkisi olmuyordu sakinleşmeme ama sonuçta ellerim yüzümde olunca Buğrayı görmüyordum. Hem belki biraz daha fazla böyle kalırsam geldiği gibi gider diye düşünmüştüm ama kolay kolay kurtulabileceğe benzemiyordum.

"Ne o" dedi ben ellerimi yüzümden çekerken.

Kaşları çatılmış yüzüne sinirli bir ifade gelmişti. Ne yapmıştım ki daha demin gülüyordu.

"Yoksa pişman mı oldun?"

Pişman falan değildim. Ama sonuçta yaptığım şeyin mükemmel iyi bir şey olduğunu da düşünmüyordum.

"Bununla ne alakası var" dedim acıyan dudaklarımı ısırırken.

"Genelde kızla çocuk öpüşür ve sonra mutlu olurla Alya" artık neyden bahsettiğini anlayamıyordum biz öpüştükte sonra neden mutlu olalım ki. Aramızda bir şey olması imkansızken neden ısrarla böyle davranıyor anlamıyordum.

"Şey o birbirine açılamayan kişiler öpüşünce olan bir şey bizde bu söz konusu değil ki"

Elini yumruk yaptığını fark edince ufaktan korktum. Tamam kabul ediyorum ben ona karşı bir şeyler hissediyorum ama onun ki sadece hırs

"Yeter Alya farkında değil misin" soru cümlesi miydi bu.

"Benden hoşlanıyorsun bırak hoşlanmayı bana aşıksın sen" bune böyle sen bana aşıksın. Emredersiniz efendim falan dememi mi bekliyordu.

"Ya sen kimsin Buğra ukala değilsin anladık çünkü bu artık ukalalığı da geçti. Ben sana aşık falan değilim egon tatmin olsun diye evet tatlım seni seviyorum sana ölüyorum diyemem kusura bakma ama hayal dünyasında yaşıyorsun."

"Ya demek öyle" dedi . saten yumruk yaptığı elini iyice sıkarak.

"En fazla 1 hafta Alya bir hafta sonra bana kendi ağzınla seni seviyorum diyeceksin" kaşlarım çatılmış ama söyledikleri yüzünden ağzımdan ufak bir kahkaha çıkmıştı.

Öylece durdum hiçbir şey söylemeyecektim zaten oda fazla beklemedi arkasını dönüp camdan dışarı çıktı.

*****


Tam bir haftadır ondan haber alamıyordum. Gerçi aramamıştım ama sonuçta oda beni aramamıştı. Bir hafta boyunca okula sadece bir gün gelmişti onda da canan hocadan özür dilemiş ve bir hafta sonra çalışmalara tekrar başlayabileceğimiz konusunda konuşup gitmişti.

O gün o müzik odasının kapısında saniyeler içinde görüp kafamı çevirdiğim Buğra normalde görmeye alışık olduğum Buğranın aksine takım elbiseli saçları arkaya taranmış şık biriydi.

Ne olup bittiğini bilemezdim tabi yanına gitmedim konuşmadım bırakın bunları dedim ya görür görmez kafamı çevirdim. Ben böyleyim işte hem utangacım hem de gururlu.

Son zamanlarda gururumu hiçe sayacak bir çok şey yaşadım ama olsun.

Bu arada bu bir haftayı neredeyse her gün Efruzla gezerek geçirdim denebilir bir sürü sınavımız olmasına rağmen her günümü soğuk havaya aldırmadan onunla dışarıda geçirdim. Ha tabi abimin 2 koruması da tüm hafta peşimden ben ne yaparsam onu yaptılar.

Yersiz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin