Yolculuk

182 8 2
                                    

Mutimedya Cem

Taksi çağırmıştık evin önünde bekliyorduk. Cem sürekli kampın ne kadar güzel olacağını söyleyip duruyordu. Taksi geldiğinde bavulları bagaja koyup arkaya oturduk.

Yaklaşık yarım saattir Cemi dinliyordum "Yani bence senin fikrin çok önemli ama ben kırmızı olanı tercih ederim" neyden bahsediyordu bu çocuk araba renginden mi....

Ama artık dayanamayacağımı anlayıp

"Cem !" Diye bağırdım. Ben bağırınca  şaşkın ve endişeli bi şekilde yüzüme baktı "Ş..şey yok yok birşey" dediğimde kafasını salladı ve anlattığı şeye devam etti. Cemi annemde abimde hatta bizi terk etmeden önce babamda tanırdı. Abim pek hoşlanmazdı Cemden ama annem oğlu gibi severdi. Bende severdim yani hep sevmiştim başkasını hiç düşünmemiştim biz genellikle kavga bile etmezdik çok iyi anlaşırdık ama sanki birşeyler hep eksik kalmış sanki biz bi yap-boz muşuz da bütün paçalarımız tamamış ama en önemli parçamız eksikmiş gibi...

Ben bunları düşünürken okulun önüne gelmiş taksiden iniyorduk. Cem bavullari otobüse yerlestirecegini soyleyip yanimdan uzaklasti bende siyah çantamın kulplarına asılıp İclalin yanına yürümeye devam ettim. Genelde yanlız kaldığımı hissettiğimde üzüldüğümde korktugumda boyle yapardım. İclalin yanina gittim ve sarıldım biraz sohbet ettikten sonra Cemde geldi otobüse yürümeye başladık Cemle arkalarda bir yere oturduk İclal de önümüze oturdu.

***

Otobüse bineli nerdeyse 3 saat olmuştu. Cemle tek kelime bile konuşmuyorduk sadece omzuna başımı koymuş şarkı dinliyodum. Tam uykuya dalacaktım ki otobüs durdu mola verdiğimizi ve 10 dakika sonra herkesin otobüste olması gerektiğini söylediler. Aslında durup burda uyumayı tercih ederdim ama inip hava almamın bana iyi geleceğinide biliyodum. O yüzden dışarı çıkmaya karar verdim. Hava çok güzeldi İclal tuvalete gideceğini söyleyip yanımdan ayrılınca bende köşede gördüğüm banklardan birine oturdum. Wattpad den okuduğum hikayeyi açtım okumaya başladım beni alip başka yerlere götüren hikayelere ve onlarin yazarlarına bayılıyorum şuan okuduğum hikayede kafamı dağıtmama yardımcı oldu bi sure sonra yanima Cemin geldiğini gördüm

"Sevgilim otobüs birazdan kalkacak gel istersen binelim" dedi.

Cem bana karşı hep fazla kibar davranır normalde bu hoşuma giderdi ama bu aralar rahatsız olmaya başlamıştım.
***

Saat 15.30 a geliyordu ve biz izmire yeni varmıştık indiğimizde Cem bavullari taşırken bende abimi aradım

"Prensesim napiyormus bakalim"

abim benim dünyada sahip olduğum en önemli varlık yaşama sebebim de diyebiliriz.

"Çok iyiyim abicim otobüsten indikte hem haber veriyim hemde sesini duyayım dedim"

"Çok iyi etmişsin prenses bizde simdi alışverişe gidiyoduk bak annem cok öpüyo" "Sizi çok seviyorum hocalar çağırıyor benim gitmem gerek annemi öp baay"

Diyip telefonu kapadım. Abim babam gittikten sonra bana hem baba hemde abi olmuştu ona zarar gelmesine dayanamıyodum grip bile olsa oturup saatlerce ağlayabilirdim. Ben uzun bi aradan sonra gülümserken İclalle çoktan odaya varmıştık ve bavulları boşalıtyoduk 3 ay boyunca İclalle aynı odada kalmak iyi olacaktı. Ben eşyaları yerleştirdiğimde İclal de yanıma geldi bi süre sonra benim bu depresif halime dayanamayıp

"Kalk hadi giyin yemek başlamıştır " dedi saate baktığımda çoktan beş olduğunu gördüm karnımda acıkmıştı hemen kalktım akşam parti olacağından üzerime siyah mini elbisemi giydim saçlarımı salık bırakıp dudaklarıma parlatıcı sürdükten sonra  "Hadi çıkalım bebek" dedim. İclal de çoktan giyinmişti. Beraber yemeye indik Cem çok yorgun olduğunu aç olmadığını ama yemekten sonra havuz kenarındaki yaza merhaba partisinde beni yanlız bırakmayacağını anlat bi mesaj atmıştı. Bu yüzden yemekte kız kızaydık yemek biter bitmez havuz kenarına gittik. İclal bizim okuldan bi kızın yanına gitti hemen döneceğini söylemişti ama benim için dönmese daha iyidi. Yanlız kalkmak iyi gelebilirdi. Cemin attığı mesajı okuduktan sonra telefonumuda odada bırakmıştım böylelikle kimsenin bana ulaşamayacağını düşünüp sahile yürümeye başladım sahile vardığımda iskeleye yöneldim babetlerimi çıkarıp iskelenin ucuna oturdum ayaklarımı suya doğru indirdim ve sallamaya başladım.

2 yıl önce önce babam tamda böyle biyerde bırakıp gitmişti bizi son konuşması benimleydi giderken sadece bana açıklama yapmıştı ama o gece iskelede verdiği sözlerin hiçbirini tutmamıştı o gece bana

"Seni çok seviyorum kızım bi gün bunları neden yaptığımı anlayacaksın seni sık sık arayacağım beni unutma olur mu" demişti. Annemle sürekli kavga ederlerdi babamın bu yüzden bizi terk ettiğini düşünmüştüm ama sanırım yanılmışım sanırım babam bendende abimden de nefret ediyordu çünkü bana o gün söyledikleri doğru olsaydı beni arardı merak ederdi o gece babam bana kesinlikle yalan söylemişti beni sevmiyordu. Bunları düşünmek beni hep aynı hâle sokuyor gözlerim dolmus ve kıpkırmızı olmuştu ama ağlamamak için kendimi sıkıyordum babamın o gece bizi bırakırken birde bana pisikolojik sorunlar bırakmıştı ama bıraktığı tek şey bu değildi bayılmalar kasılmalar da bırakmıştı bazen üzüldüğüm de bazen de durup dururken kendini hatırlatıyordu bu gereksiz hediye ellerimin titrediğini fark etmiştim ama oturduğum yerden kalkamıyordum. Uzaktan Cemin endişeli sesini duyunca arkamı döndüm

"Alyaaaa"

"Alyaaaa"

Sesler yaklaşınca ayağa kalktim ayakkabılarımı giydim ve Ceme doğru yürümeye başladım Cem beni görünce hemen sarıldı

"Çok korktum bebeğim iyisin... iyisin dimi"

Fazla tepki veriyordu alt tarafı biraz yanlız kalmak istemiştim.

"Saat kaç" dediğimde bana 10 olduğunu söyledi inanmıyorum tam 4 saattir burdamıydım. Ceme baktım beni sıkıca sarmış yürümeme yardımcı oluyordu parti alanına gittiğimizde odaya çıkıp uyumam gerektiğini söyledim

***

Kapının önünden gelen seslere uyandığımda saate baktım 3.50 tu ayağa kalktım İclal öküz gibi uyuyordu ne yani bu gürültüye uyanan bir tek ben miyim terliklerimi giyip kapıyı açtım dışarda kavga eden iki kişi vardı kavgayı öğretmenlerden biri görse büyük ihtimal kamptan atılırlardı iyiliğim tuttu sanırım hemen oda kartini alip kapiyi kapattim ikiside sesi duyup bana döndüler bi dakika bu çocuklar....

Evet evet bu çocuklardan biri Buğraydı onu görünce donup kaldım

"Senin burda ne işin var" dediğinde yine aynı sahneyi yaşıyorduk sanki

"Asıl senin burda ne işin var"

"Sanane" tamda Buğraya göre bi cevaptı. Ama bu sefer elimden kolay kurtulamıycaktı

"Kapımın önünde kavga eden sensin gerizekalı" yüzüme sinirli sinirli baktı yanındaki çocuğun kulağına birşey söyleyip kolumdan tutup yürütmeye başladı. Neye uğradığımı şaşırmıştım yine çaresizce onu takip ediyordum.  Aklıma o 2 çocuk geldi onların karşısındaki çaresizliğim.... güçsüzlüğüm....

Sahil kenarına geldiğimizde durdu ve beni zorla oturttu.

"Sen niye sürekli benim karşıma çıkıyorsun ?"

Ben mi onun karşısına çıkıyordum yani ? Hayır asıl o benim karşıma çıkıyordu.

"Senin karşına çıkan ben değilim aptal" dediğimde kolumu sıktı

"Bana sakın bir daha aptal veya gerizekalı deme"

"Peki o zaman sende bana demiyceksin !" Ben bağırınca kolumu bıraktı alaycı ama çok çekici bir şekilde güldü ve

"Ama gerizekalısın" dedi

"Böyle bi tespite nerden vardın ki" dedim yüzüm asılmıştı.

Hiçbirşey söylemeden ayağa kalktı ve gitti. Kendimi boşlukta hissediyordum ama yapabileceğim birşey yoktu bende ayaga kalktım ve odya gittim...

Yersiz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin