Çok fırın ekmek

179 6 2
                                    

Bar sahil bitimindeydi yani bi bakıma dışarıya çıkınca sahilde oluyorduk.

Koşarak Buğra' nin önüne geçtim.

"Telefonum..... ver artik !"

"Haketmek için nabtin ki" güldü.

Danstan sonra elinde yine bira şişesi vardı. Bu kadar içip nasıl ayakta durabiliyor ki....

Haketmekten kast ettiği onu öpmek falansa istemiyorum telefon onda kalsın...

Anlamamış gibi yaptım

"Haketmek?"

Gülüşü iyice yayılmıştı. Göz kırptı.

"Hadi ama anlamış olmalısın..." dedi.

Bunu söyledikten sonra dudaklarını kıvırdı. Gözlerimi dudaklarından ayıramıyordum. Buğra bana dönük yürüyordu ve gülüp duruyodu.

Sarhoşluktan sanırım sürekli de sendeliyordu. Ona fazla baktığımı fark edip başımı öne eğdim yerdeki kumlara bakmaya başladım. İlerdeki taş dikkatimi çekti. Buğrayı uyarmak için yüzüne baktım. Oda aynı anda kafasını çevirip bana baktı ve kocaman gülümsedi. Taşa yaklaştığımızı fark edip hemen bağırdım.

"Buğra taş!!"

Durdu. Bana doğru yürümeye başladı. Yanıma gelince

"Demek beni koruyorsun ha?" dedi ama ciddiydi... Fazla ciddiydi...

Donuk bir ifadeyle kulağıma eğildi

"KORUMA" dedi.

Sarhoştu ama söylediği söz beni çok kırmıştı...

Arkasından bağırdım.

"Buğra telefonumu ver !" Durdu.

Cebinden telefonu çıkarıp omzunun üstünden bana gösterdi.

Koştum telefonu almaya çalıştım ama hala oyun istiyordu. Ben tam telefonu alırken arkasını döndü. Ellerim omzuna düşmüştü. Başımda kafasına çarptı. Hızlı çarpmamıştım ama korkmuştum. Buğra kollarımı itti.

"Daha çok fırın ekmek yemen lazım çirkin"

Anıra anıra gülüyordum. Niye güldüğümü anlamadı

"Niye gülüyorsun?" Dedi.

Yüzünde anlamadığını belirten kocaman bir somurtma hali vardı. Kahkaha atıp

"Çok fırın mi ahaha Buğra 10 fırın degilmiydi o"

Ciddileşti. Hala çok yakındık... O çok sarhoştu ve saçmalamıyordu. Bana iyice yaklaştı

"Ben çok fırın diyorsam o çok fırındır çirkin" dedi beni kendine çekti. Resmen bitişik bi halde yürüyorduk. Yine aynı koku beni ele geçirdi nane ve sigara birlikte bu kadar güzel bi koku yayabilir mi ? Bu gözler donuk ama bi o kadarda duygu dolu bu gözler bana neyi anlatmak istiyor neyi göstermeye çalışıyo tanrının yarattığı en güzel varlığı mı?

Beraber yürümek bitişik bir şekilde onunla bu sahil de boyle bi durumda olmak niye bana fazlasiyla heyecan ve huzur veriyor. Ona karşı hissettiklerimin sadece nefret olması gerekirken neden kalbimin çarpıntısı bir düğünde vurulan davuldan daha fazla sesli ?

***

Ben Buğra'nın boyundan dolayı, oda geri gittiği için önünü göremiyordu. Ama bu anın hiç bitmemesini dilediğim doğrudur.

Yersiz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin