Kaybolan Kız

154 7 6
                                    

Başımı camın olduğu tarafa çevirdim hava karanlıktı hatta ay vardı. Demeki saat daha erken açık olan perdeden dışarı bakmaya başladım abim dik oturur bi pozisyonda yanımdaydı hareket edersem iyi olmadığımı düşünürdü onu endişlendirmekten başka hiçbişey yapmaycağımdan hareketsiz sadece camdan dışarının görebildğim kadarını izliyordum.

Son gün diye tekrarladım içimden burdaki son günüm İzmir cehennemindeki son günüm pazartesi okul açılıyor ve tamamen okula odaklanacağım daha iyi olucam güçlülükten falan bahsediyorum ya arada yok artık ondanda bahsetmiycem bahsetmiycem çünkü gücün tanımı olacağım bana kim nabtıysa bir bir ödeteceğim Buğrada dahil.

O gün noldu bilmiyorum en son hatırladığım Buğranın asansörden çıktığıydı ve saatler sonra başımda abim cem ve İclal le gözlerimi açtım bizimkiler dayanamayıp abimi aramışlar o günden beri de abim burda yani yaklaşık 2 aydır o da haklı her gidicem dediği gün kriz geçirdim sürekli bi sorun dayanamadı beni bırakmaya…

Her günü odada kitap okuyarak geçiriyodum belki abimle bir film izliyorduk. Onun tatilinide zehir etmiştim. Bazı günler benim cemle ve ya İclalle oda da kalmama izin veriyodu telefonum ve internet sayfalarımdan haberim yok noldu neler oldu kim nerde ne fotoğraf paylaşmış bilimiyorum aslında umrumda da değil abim günde iki kez annemi arıyor onun telefonundna konuşuyorum… kısacası biraz hayattan koptum. Ama buğraya kızmıyorum çivi çiviyi söker diye bi söz varya ondan oldu bana da babamı düşünmüyorum artık… en azından eskisi kadar…

bu aralar gördüğüm kabuslarda geçirdiğim krizlerde hepsi Buğrayla ilgili ama dediğim gibi kızmıyorum ona en azından babamdan uzaklaştım he birde başkalarına güvenmemeyi aklıma koydum. Nedenini bilmiyorum ama o günden sonra Ceme de pek yakın davranamıyorum bir şey olmuşta bana söylemiyormuş gibi… herneyse işte işin özü biraz daha büyüdüm…

Abim gözlerini yavaşça açtı benim uyanık olduğumu fark edip yanağımdan öptü iyimisin diye sorunca kafamı salladım bugün eşyalarımı toplayacaktım biz gece arabayla dönecektik istanbula İclallerde sabah kamp ötobüsüyle.

Hemen ayağa kalktım biraz titriyodum ama iyiydim. İyi olmalıydım.

Abimde kalkınca yatağı örttüm İclal mertle kalıyordu en azından aramızda mutlu birileri var diye düşünüp balkona çıktım bana cehennem olan bu İzmirin kokusunu son kez derin derin içime çektim o günde sonra ne Buğrayı nede Selini hiç biryerde görmemiştim gerçi muhtemelen onlar hala oteldeler ben odadan çıkmadığım için görmüyorum.

Banyoda üstümü değiştirdikten sonra bugün iyi olduğumu ve aşağıya kahvaltıya inmek istediğimi söyledim abimde onaylayınca kahvaltıya indik Cem ben İclal Mert ve abimle kocaman bir masada oturuyorduk Mert bilmiyordu benim neden odadan çıkmadığımı. Aslında abim ve cemde neden böyle olduğumu bilmiyorlardı krizleri tekrar geçirmeye başlayınca İclal anlamıştı bu yüzden bende herşeyi anlatmıştım aslında bildiğim kadarını diyelim…

Kahvaltı bittiğinde Cemle havuza girdik abimde şezlongta bizi izliyordu korkuyordu tekrar kriz geçririm diye oda haklı tabi…

Saat 3 e gelince milletle vedalaşıp odaya çıktık abimin zaten bavulu küçüktü hemen hazırladı bende 2 saat kıyafetlerimi katlamakla uğraştıktan sonra nihayet saat 6 da bavulum hazırdı. Abim akşam yemeğini yiyip öyle çıkalım diyince üzerime hem yol için hemde yemek için uygun mavi bir elbise giydim altıma da spor ayakkabılarımı geçirip çıktık

“abi benim tlelofnum nerde biliyor musun”

“evet tatlım ama hattını kırdım” dedi ne neden böyle bir şey yaptı ki

Yersiz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin