Yılan

171 6 5
                                    

Abim arabayı durduğunda eve geldiğimizi fark ettim.  Bahçeye park ettiği arabadan inerken benimle tek kelime konuşmuyordu sinirli olduğunu biliyorum ama daha öncede sinirlenmişti ve her zaman bana ne olduğunu anlatmıştı.

Evin kapısını anahtarla açıp beni içeri sürükledi sonra işim var diyip uzaklaştı.

Ne yani beni eve getirmek için mi bu yolu geldi?

Taksiye binmemi de söyleyebilirdi. 

Abim bana hep açık olmuştu sırlarla dolu biri olmadı hiç ne bana karşı nede başkalarına karşı sanırım en sevdiğim yanı da bu açık net ve kararlı olması

Tıkırtılara uyandığımda komidinin üstündeki telefonumu zorlukla elime aldım saat 3 e geliyordu. Bu saatte kim gelmiş olabilirdi ki gerçi beni eve bıraktığından beri abimi görmemiştim büyük ihtimalle odur.

Ve bingo gelen abimdi her ne kadar etraf karanlık olsa da yüzünde mutsuz bir ifade olduğu belliydi  beni görünce zorla gülümsedi onu merak etmiştim sabahtan beri en az 10 kez aramıştım iyi olduğunu bilmek bana da iyi gelmişti gittim ve hemen boynuna atladım. Kollarımı ayırıp

“İyimisin” dedim.

Beni uzun bir süre inceledi bir anda kollarını sarıp beni kendine çekti. Oda korkmuş gözüküyordu.

Ne olmuştu da abim bu kadar endişeliydi.

“Seni kaybedemem” dedi tam neden böyle bir şey söylediğini soracakken tekrar konuştu

“Sana bir şey olmayacak zarar görmeyeceksin hiç birimizin canı yanmayacak” kollarıyla iyice beni sıkımaya başlamıştı ve söylediği şeylerde daha çok beni değil kendini ikna etmeye çalışıyormuş gibiydi.

O beni sıkmaya devam ederken zorlanarak konuştum

“Abi ben iyiyim bana ne olabilir ki hem. Sen varsın” cümlem bitince benden ayrılıp yüzüme baktı.  Ve salona doğru yürüdü

“Ne oluyor”

“Abi”

“Bana neden bir şey söylemiyorsun”

“Abi” ben seslendikçe yumruğunu sıktı. Acaba onu kızdıran ben miydim bir şey mi yapmıştım. Bilmeden.

İlerleyip konsolun alt dolabının kapağını açtı eline bir şişe aldı ve raflardan birinden bardak çıkardıktan sonra kanepeye yerleşti. Şişeden bardağa sıvıyı aktarırken sadece onu izliyordum gözüm karanlığa alışmıştı ve artık onu daha net görebiliyordum abimin bu hali…

Aslında abim ilk kez beni korkutuyordu. Oturduğu kanepeye doğru yürüdüm dizlerinin yanına yere çöktüm ve zor da olsa elindeki bardağı çektim. Yaptığım şeye sinirlenmişti büyük ihtimalle içeceğimi sanmıştı ve dik dik beni izliyordu.

“Bana gerçeği söylesen” dedim ve elimdeki bardağı işaret ederek

“Buna gerek kalmaz beraber sorunu çözebiliriz” elimdeki bardağı yandaki sehpahaya koydum ve abimin yanına geçtim

“Benim senden başka kimim var abim kim beni dışardaki kötülüklerden koruyacak sen olmasan. Benim yakışıklı koruyucumda içki içip kendini kaybederse kime güvenicem ben bana bunu yapma abi” başımı omzuna koyup gözlerimi kapadım iyice mayışmıştım oda kafasını geriye atınca uykusu geldiğini anladım.

Sabah erkenden kalkıp duş aldım üstümü giyinip saçlarımı ve makyajımı yaptım ben evden çıkmaya hazırken abim hala koltukta oturur pozisyonda uyuyordu yanağından öpüp uyandırdım.

Yersiz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin