Haydi Gel Icelim

274 5 5
                                    

"Biliyordum işte"

"Ya bir sussana doğru düzgün izleyemedim zaten"

"Hepsi aynı bunların"

"Ya sanki eski sevgilinden bahsediyorsun Buğra aşk filmi bu mutlu sonla bitmez ki"

"Hah. Filmin sonun da illa biri ölecek yani"

"Of! Tamam sen haklısın"

İki saat önce izlediğimiz mutlu sonla bitmeyen aşk filmi sonucu kavga ediyorduk.

"Acıktın mı" dedi aradaki sessizliği bozup. Mutfağa yönelince hayretle Buğraya baktım.

Hızla onu takip ettim. Buzdolabını açıp kahvaltılıkları ve 4 tane yumurtayı tezgaha koydu. Saat neredeyse dokuzdu ama abim hala gelmemişti. Yumurtaları teker teker bir kasenin içine kırdı ve çırpmaya başladı.

"Sence abime zarar verirler mi?"

"Bence dertlerini seninle halletmeye çalışıyorlar"

Benim için bu durum tehlikeli olsa da abimin canının güvende olduğunu bilmek iyi hissettirmişti.

Dolaplardan bir iki deneme sonucu omlet tavasını bulup omleti yapmaya başladı.

Her şeyi hazırladığında bir bir sofraya götürdü ne yardım istemişti ne de yardım etmek istediğimde kabul etmişti.

Sofra hazır olduğunda yaptığını beğendiği ortadaydı sırıtarak sandalyeyi çekti ben hala mutfağın kapısında onu izliyordum sandalyeyi çekip elini oturmam için bana yöneltti gülümseyerek masaya oturdum ama bir anda değişmiş gibiydi yani dengesiz davranıyordu fazla dengesiz.

Aşağıya abimle konuşarak indim Buğra salonda televizyon izliyordu. Telefonu kulağımdan çekip kapattım sıkıca elimde tutarken Buğra kahkaha atmaya başladı.

"Gülme! Hem sen biliyor muydun?"

"Evet biliyordum"

Elimi alnıma götürüp bayılıyormuşum gibi yaptım.

Meğer abimin bu gece eve gelmesi söz konusu bile değilmiş. Bana nedenini söylemedi ama şuan Ankara'daymış. Buğra düşüncelerimi okumuş gibi aklımdaki soruya cevap verdi

"Konunun işle ilgili olduğuna emin olabilirsin"

Tek kaşımı kaldırdım anlamadığımı belirten yüz ifadem ona daha açıklayıcı bir cümle kurmaya zorladı.

"Yani şu peşinizdeki adamla ilgisi yokmuş tamamen bir iş gezisiymiş en azından bana öyle söyledi"

Eğer demin abim telefonda Buğraya güvendiğini söylememiş olsaydı kesinlikle şuan elime bir yastık almış evden çıkana kadar onu kovalıyor olurdum ama tek yapabildiğim yanındaki koltuğa oturmak oldu.

Maç izliyordu tipik erkek diye düşündüm ondan yapmasını beklediğim tek şey gol pozisyonlarında heyecanlanması onun dışında ki normal paslaşmaları da pür dikkat izlemesiydi.

Birkaç dakika sonra televizyonu kapaması tamamen beklemediğim bir hareketti.

"Canım sıkıldı" diye itiraf ettim bunu zaten biliyorum der gibi baktı.

Buğra sıkıcı bir inşan değildi ama gerçekten evde yalnız olsam çok daha fazla şey yapabilirdim mesela kitap okumak gibi maalesef kitap okumak iki kişinin aynı anda yapsa birbiriyle vakit geçiremeyeceği bir aktivite ve sanırım ben onunla vakit geçirmek istiyorum. Buğra başını koltuğa yaslarken yavru kediler gibi bana bakıyordu sonra ağzını açtı bir şey söyleyeceğini düşünmüştüm ve ya yapabileceğimiz her hangi bir şey önerir gibi gelmişti ama o sadece

Yersiz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin