8. BÖLÜM: DAVET

40 2 0
                                    


"Ben Sofya ile konuşayım, burada bir tatil yapalım. Ayrı uçaklarla gitme fikri çok hoşuma gitmedi."

"Tamam o zaman, Sofya ile sen konuşacaksan ben işlerime geri dönüyorum."

"Tamam sen işlerine bak, sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Talya ile konuşmamı bitirip telefonu tekrardan cebime koydum ve hazırlanmak için ikinci kattaki odama geçtim.

Tüm gün açık kıyafetler ile gezdiğim için akşama daha kapalı bir model seçtim, çok dar olmamasına rağmen vücut hatlarımı ortaya çıkaran, omuz kısmı açık ve arka kısmında yerlere sürünen tülü olan siyah bir elbise giydim. Saçlarımı düzleştirdim ve güzel bir topuklu ayakkabı giydim. Topuklu ayakkabıları rahat olmadıkları için sevmiyordum ama bu gece davet olduğu için giyme kararı aldım.

 Topuklu ayakkabıları rahat olmadıkları için sevmiyordum ama bu gece davet olduğu için giyme kararı aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Neva'nın elbisesi)

Hazırlığım bittikten sonra odamın balkonuna çıktım ve bir süre denizi izledim. Evim denize sıfır olduğu için bazı arkadaşlarım 'Burası bir yalı' diyordu ama ben 'evim' demeyi daha çok seviyordum.

İnsan evindeyken kendini güvende hisseder, olası bir tehlikede evine gitmek ister. Ev sadece dört duvardan ibaret değildir, aynı zamanda anıların biriktiği yerdir. İnsan evi ile beraber doğar, büyür, yaşlanır ve hiç şüphesiz ki evi ile ölür.

Ben bir gün evimde ölür müyüm bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var, ben de evimle birlikte ölücem. Şu an içime çektiğim deniz havasına, baktığım gökyüzüne ve aldığım nefese gömülücem.

İnsanların 'ev'i anlamadıklarını düşünüyorum çünkü bana göre 'deniz'i de anlamıyorlar, onu basit bir sudan ibaret sanıyorlar ama aslında fazlasıyla yanılıyorlar.

Denizleri çok seviyorum çünkü denizler gizemlidir, içerisinde keşfedilmeyen sayısız canlı vardır ve deniz onları değerli bir hazine gibi saklar.

Aynı zamanda denizler yanıltıcıdır, hemen elinizin ucunda gibi gördüğünüz balık aslında sandığınızdan daha derindedir. Balığa ulaşmak için elinizi uzattığınızda onu yakalayamazsınız, deniz o balığı dışarıdaki tehlikelerden korur ve bu yüzden denizler bir o kadar da koruyucudur.

Denizler koruyucu olduğu kadar tehlikelidir de, çünkü nefes alma sıkıntınız olmasa bile denizde uzun süre hayatta kalamazsınız. Yüzeyde kalsanız aç kalarak, derinde kalsanız av olarak ölürsünüz.

Dışarıdan gayet sakin görünen denizler aslında bir savaş alanıdır. Biz sadece en üstteki sakinleştirici maviyi görürüz ve buna aldanırız. Bu da denizin bize bir oyunudur.

Küçükken ben de bu oyuna kanardım ama artık ben de 'deniz' gibi olduğum için beni kandıramıyor. İnsanlar denizin beni sakinleştirdiğini sanıyor ama aslında deniz bana sadece öfkemi gizlemeyi öğretiyor.

VANAÇ VE VANERTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin