48. BÖLÜM: PİYON TERFİSİ

14 2 0
                                    


Onlar bana bakarken kafamı olabildiğince dik tuttum ve her zaman olduğu gibi korkusuzca baktım, Vanert Talya'ya gördüklerini anlatmamış olacak ki Talya şaşkınlıkla dudağımdaki yaraya baktı ve kurşun yaram var mı diye tüm vücudumu süzmeye başladı.

"Ben iyiyim Talya, boşuna incelemene gerek yok." Söylediğim şeye Talya'dan önce Kenan cevap verdi.

"Aynen, akşama kadar baygın yattı zaten." Talya sinirle Kenan'ı süzdü ve tam bir şey diyecekken Gazel lafa girdi.

"Vanaç saat tam dokuzda ölecek ve belki sizinle vedalaşmak ister diye erkenden aradım, yerinizde olsam kavga çıkarmak yerine onunla son dakikalarında konuşurdum." Gazel'e ilk topu Alize attı.

"Yerimizde değil de yanımızda olsaydın ne örgüt ifşa olurdu ne de biz bu akşam böyle bir sebep yüzünden toplanmak zorunda kalırdık." İkinci top ise Behzat'dan geldi.

"Senden çoğu şeyi beklerdim ama örgütü satmanı beklemezdim, yazıklar olsun." Behzat masa işlerine pek bulaşmazdı ama Gazel'in tüm örgütü satması belli ki ona da koymuştu.

"Vanaç'ı öldürdükten sonra bol bol konuşursunuz, nasıl olsa benim vaktim kısıtlı değil." Talya güldü.

"Emin misin? Senin için işkence odama yeni aletler getirdim, beraber çok güzel bir ders işleyeceğiz."

"Sen konuşuyor musun? Örgütteki tek görevin üyeleri korumaktı ama beceremedin, bak birazdan Vanaç'ın beynini dağıtıcam." Talya'nın yüzünün düştüğünü gördüm ve hemen lafa girdim.

"Talya, yakalanmamın nedeni senin beceriksiz olman değil, ki zaten sen beceriksiz falan değilsin. Hırsız içerden olursa kapı kilit tutmaz, sen düşman içeride olduğu halde iyi iş çıkardın." Vaktimin kısıtlı olduğunu bildiğim için tüm üyelerle teker teker konuşmaya başladım.

"Alize, sabah yanınıza gelirken Gazel'den ve senden şüphelenmiştim, kusura bakma." Alize başını aşağı yukarı salladı.

"Sorun değil."

"Bunca zaman arafta kaldığımda senin fikirlerine başvurdum, umarım bundan sonra da her olaya tarafsız bir gözle bakabilirsin."

"Hiç şüphen olmasın." Acelem olduğu için konuşmayı fazla uzatmadım ve Bayhun ile devam ettim.

"Bayhun, bu zamana kadar kasayı çok güzel idare ettin. Adının hakkını verdin, tebrik ederim." Acılarıma rağmen gülümsedim ve konuşmaya devam ettim.

"Eğlenceli kişiliğini asla kaybetme, bir kere kaybedersen tüm servetini harcasan bile geri alamazsın." Gözlerim ekranın en sağ tarafında duran Behzat'a kaydı.

"Teknoloji bölümünün yıldızı, seni kenara mı attılar?" Gazel sinirle nefesini verirken Behzat ile gülmeye başladık.

"Gazel Hanım senin oluşturduğun bir sistemi kıracakmış, yorumlarını alalım?"

"O anca kendi basit sistemlerini kırar, benim oluşturduğum sistemlerden birini kırmak onun on yıllarını alır." Gazel'in fazla zamanı yok, on yıl onun için imkansız.

"Ben de saatler önce aynı şeyi söyledim, demek yine haklıymışım." Gazel'e gözlerimle Behzat'i işaret ettim.

"Duydun mu sınıf ikincisi, bak birinci ne diyor?" Gazel Behzat'a bakarak cevap verdi.

"Okulda hoca, örgütte Vanaç yalakası. Tek vasfın otoriteye yakın olmak o kadar, sistemini iki güne kırınca ağlarsın Behzat efendi." Behzat alayla güldü.

VANAÇ VE VANERTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin