29. BÖLÜM: KILIÇLAR VE ÖPÜŞLER

19 3 0
                                    

Bu gece Efsun'un yapamadığını abisi yapmıştı ve beni iki seçenek arasına hapsetmişti, şu an Vanert'in dudakları dudaklarımın üzerindeydi ve bir karar vermem gerekiyordu. Ya Efsun'u kudurtmak için Vanert'e ayak uyduracaktım ve karşılık verecektim ya da Vanert'i itip onu Efsun'un önünde reddedecektim.

Kafamdaki tilkiler ilk tercihi seçti ve Vanert'in bağırarak korkutamadığı Efsun'u basit bir öpücükle korkutmaya karar verdim. Gözlerimi kapatıp elimi Vanert'in omzuna koydum ve yavaş yavaş karşılık vermeye başladım, benim ona karşılık verdiğimi gören Vanert bir elini belime koydu ve beni kendine çekti.

Öpüşmemiz yavaş yavaş sertleşirken Vanert diğer elini yanağıma koydu ve belimi okşamaya başladı, kabul etmem gerekir ki Vanert yıllardır kimseyle olmayan biri için iyi öpüşüyordu ama bunun fazla uzun sürmesine izin veremezdim. Ona sadece Efsun kudursun diye karşılık vermiştim ve bence bu kadarı Efsun'u sinir etmek için fazlasıyla yeterliydi.

İki elimi Vanert'in yanağına götürdüm ve yavaşça dudaklarımızı ayırdım, gözlerimi açtım ve etrafa baktığımda Efsun'un burada olmadığını gördüm. Bir yanım Efsun'un sinir olmasına keyiflenirken diğer yanım da Vanert'e sinirliydi, sonuç olarak beni rızam olmadan öpmüştü ve bunun için bir tokadı fazlasıyla hak ediyordu.

"Vanert, odaya çabuk."

"Ne o, devamını mı görmek istiyorsun?" Sinirim iyice ağır basarken öfke dolu gözlerle Vanert'e baktım."

"Sabrımı sınama Vanert, bu evi başına yıkarım."

Vanert fazla sesini çıkarmadan özel odaya ilerledi ve ben içeri girdikten sonra Kabil'e işaret verip kapıyı kilitletti. Kapının kilitlenmesi ile Vanert'e bağırmak için hazırlandım ama Vanert bana bakmadan odadaki dolaba ilerledi ve yine o tahta kılıçları çıkardı.

"Al, sinirini atman daha kolay olur." Vanert kılıçlardan birini bana fırlattı ve kılıcı havada yakaladım.

"Sana bir tokat çaksam bence işimiz daha kolay olur, ne dersin?"

"Kazanırsan tokadını atarsın ama kaybedersen benim istediğim olur, var mısın?"

"Onun yerine direkt sana vurabilirim Vanert, ben buraya oyun oynamaya gelmedim."

"Ne o, Vanaç savaştan mı kaçıyor?" İşte bunu demeyecektin Vanert, şimdi kaybetmeye hazır ol.

Elimdeki kılıca davrandım ve sertçe Vanert'e saldırdım, Vanert geri savruldu ama dengesini kaybedip düşmedi.

"Sen kimsin de beni öpüyorsun, hem de rızam olmadan?"

"Madem istemiyordun niye karşılık verdin? Ellerini mi bağladım, itseydin." Vanert'e bir hamle daha yaptım ama yana kayıp saldırımdan kurtuldu.

"Bilerek yaptın, Efsun'u kudurtmak için karşılık vereceğimi biliyordun." Vanert'e tekrardan bir hamle yaptım ve onun da karşılık vermesiyle kılıçlarımız ortada buluştu.

"Sana inat bu gece gidip Kenan'ı öpücem, en azından o iznim olmadan bana dokunmuyor." Vanert Kenan'ın adını duyunca sinirlendi ve ortada buluşan kılıçlarımıza baskı yaptı.

"Bu sefer kötü yalan söyledin Neva, ikimiz de bunu yapmayacağını biliyoruz." Yine önceki sefer yaptığım gibi geri çekildim ve Vanert'in boşluğa düşmesini bekledim ama Vanert bu sefer akıllanmıştı.

"Aynı taktikle beni ikinci kez yenemezsin Neva, senin bu taktikler anca o aptal Kenan'da işe yarar." Vanert'e doğru bir hamle daha yaptım ve Vanert kenara kayarak bu hamlemden de kurtuldu.

VANAÇ VE VANERTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin