38. BÖLÜM: UYARI

16 2 0
                                    


Neva

Saat gecenin üçüne gelmişti ve ben hâlâ araştırma yapıyordum, ekiptekilerden bilgiler gelmeye devam ediyor ve panoya geçen her dakikada yeni bir bilgi ekleniyordu.

14. Mekan

Çok iyi korunmuyor, dışarıda 9 adam varken içeride 16 adam var. Binanın iki ana çıkışı ve bir acil durum çıkışı var, Kenan'ın gelme sıklığı iki ayda bir.

27. Mekan

Korunma düzeyi orta, dışarıyı 15 kişi korurken içeriyi 18 kişi koruyor. Binanın bir ana çıkışı ve bir de gizli çıkışı var, Kenan'ın gelme sıklığı iki haftada bir.

9. Mekan

Çok iyi korunuyor, dışarıda 20 adam varken içeride 40'tan fazla adam var. Binanın üç çıkışı var ve ek çıkışların olduğu tahmin ediliyor, Kenan'ın gelme sıklığı 3 günde bir

17. Mekan

Girilmesi imkansıza yakın, mekan şehir dışında ve dağlık bir bölgede. Dışarıda tahmini 40 adam var, içerideki adam sayısı bilinmiyor ama kalabalık oldukları aşikar. Kenan'ın gelme sıklığı bilinmiyor ama sık geliyor olmalı.

2. Mekan

Mekan dışarıdan boşa benziyor ama içeride 18 adam var, yüksek bir güvenlik önlemi yok ve Kenan'ın buraya gelmediği tahmin ediliyor.

Panoya bir bir bilgileri astıktan sonra son bir kahve içtim ve evimin altındaki tünelden çıkarak oradaki motora atlayıp birinci mekana yakın bir yerde durdum, burası Kenan'ın eviydi ve oldukça sıkı korunuyor olmalıydı.

Eve yaklaşık 750 metre mesafe varken motordan indim ve elime siyah çantamı alıp yüksek bir yere çıktım. Etrafta beni görebilecek biri var mı diye kontrol ettikten sonra çantayı açtım ve AWP'yi elime aldım, AWP menzili 800 metre olan bir keskin nişancı tüfeğiydi ama onu kullanma nedenim bugünlük Kenan'ı öldürmek değildi. Sadece küçük bir uyarı verip bırakacaktım, benimle uğraşmaması gerektiğini bilmeliydi.

Ses çıkmaması için silahın ucuna susturucu taktım ve bir süre rüzgarın azalmasını bekledim, tek bir atış yapacaktım ve bunun hatalı olmaması gerekiyordu.

Yaklaşık on beş dakika kadar bekledikten sonra rüzgar nihayet beklediğim seviyeye geldi ve silahı doğrultup dürbününden Kenan'ın evini izledim, dışarıda yaklaşık 50 kişi varken içeride kaç kişi vardı belli değildi ama bugünden sonra sayının iyice artacağından emindim.

Dürbünle etrafı iyice tararken gözüme etrafında çok kişi olmayan adamlardan birini kestirdim ve dürbünü iyice ayarlayıp onu hedefledim, uzun zamandır uzak atış yapmamıştım ama tüm dikkatimi verirsem başarabilirdim.

Adamın ölmesini istemediğim için kafası yerine göğsünü hedefledim çünkü adam bana zarar vermemişti, sadece işi gereği bu pisliği koruyordu. Silahın menziline yakın bir menzilden ateş edeceğim için merminin gücü normalde olandan biraz daha az olacaktı ve göğsünden vuracağım için kaçırma ihtimalim azalacaktı.

"Sürüden ayrılanı ya kurt ya da yılan kapar."

Nefesimi tuttum ve tetikteki işaret parmağımı çekerek adamı göğsünden vurdum, adamın ağzını açmasından bağırdığını anladım ve fazla vaktim olmadığı için Kenan'ın diğer adamları onları da vurmamdan korkup sinerken ikinci bir atış yapmadan bulunduğum yerden inip motora geri bindim.

"Şunların havasını atamıyorum ya, ne diyeyim ben?"

Silahı motorun arkasına attım ve tünelin girişine yaklaşırken ofistekilerden istediğim termal kamerayı takıp arkamı kontrol ettim ve kimsenin peşime düşmediğini görünce evime girdim. Asansörle üst kata çıktım ve telefonumu çıkarıp Behzat'ı aradım, Behzat büyük ihtimalle uyuduğu için telefonu hemen açmadı ama tam aramayı sonlandıracakken cevap verdi.

VANAÇ VE VANERTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin