Devletleri yok etmek için kurulan gizli bir örgütün başı olan Vanaç masasındaki haini bulmak için türlü oyunlar oynar ve oklar masadaki en güçlü ikinci kişi olan Vanert'i işaret eder.
Vanaç haini doğru bulmak zorundadır çünkü hain kabul edilen kiş...
Pala ile davete gideceğim için çok heyecanlıydım, ilk defa çift olarak bir davete gidecektik. Pala'yı bekletmemek için hemen dolabımı açtım ve birkaç elbiseye baktıktan sonra ne giyeceğime karar verdim, hızlıca dolabı kapattım ve elbiseyi giydim.
Seçtiğim elbise kısa, göğüs dekoltesi olan, askılı bir elbiseydi ve boynumdaki ucu dikdörtgen olan kolyeyle gayet uyumluydu. Kırmızı elbisemle altın kolyem resmen birbirini tamamlıyordu ve dudaklarıma sürdüğüm kırmızı rujla kendimi çok ateşli hissediyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Talya'nın elbisesi)
Elbisemi giyindikten sonra hızlıca odadan çıkmak için adımladım ve tam odadan çıkacakken parfümümü sıkmayı unuttuğumu fark edip tekrardan geri döndüm ve Neva'ya özel olarak yaptırdığım için sadece bende bulunan parfümümü sıkıp odadan çıktım.
Aşağı indiğimde Pala çoktan hazırlanmıştı ve beni bekliyordu, özenle taradığı saçları ve takım elbisesiyle muhteşem görünüyordu ve açıkçası bu kadar mükemmel olması pek hoşuma gitmemişti. Şimdi davetteyken herkes ona bakacaktı, neden bu kadar mükemmelsin be Pala'm?
"Güneşim." Pala elimi tuttu ve beni kendi etrafımda döndürdükten sonra yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Sence de biraz fazla güzel olmamış mısın?" Pala dudaklarıma baktı ve konuşmaya devam etti.
"Bence bu kadar güzel olmana gerek yok, şu rujunu bozsak olmaz mı?" Dudaklarımı Pala'nın dudaklarına yaklaştırdım ve fısıldadım.
"Nasıl bozacağına bağlı." Pala bir elini belime koydu ve dudaklarını dudaklarımla birleştirdi, bir eliyle belimi nazikçe okşarken diğer eliyle de yanağımı okşadı.
"Böyle iyi mi güneşim?" Konuşmak yerine birkaç küçük ses çıkardım ve bir elimi kravatına götürüp kendime çektim, Kenan olmasaydı davet nedeniyle ofistekiler olmadığı için harika bir gece geçirebilirdik ama maalesef içeride sızma vardı. Ahh ah, önce ofistekiler şimdi Kenan... Kimin bedduasını aldım da başıma bunlar geliyor acaba?
Pala bir süre beni öptükten sonra istemeyerek de olsa geri çekildi ve kırmızı olmuş dudaklarıyla bana bakıp gülümsedi.
"Eğer bir an önce çıkmazsak hiç çıkamayacağız, en iyisi ben iyice delirmeden davete gidelim." Pala'nın kırmızı dudaklarına baktım ve güldüm.
"Bence de çıkalım, yoksa o kırmızı dudaklarını öpmeden duramam." Pala elini dudaklarına götürdü ve dudaklarına bulaşan ruju temizledikten sonra boynumu öptü.
"O zaman çıkalım mı?"
"Önce rujumu düzelteyim, öyle çıkalım."
"Düzelt bakalım ama tekrar bozmayacağım konusunda sözveremem."
