Duraksadım ve korku dolu gözlerle Sofya'ya döndüm, eğer gerçekten Vanaç'ın kim olduğunu biliyorsa bu onun sonu demekti.
"Ne dedin sen?" Sofya kararlı bir şekilde bana baktı ve kafasını olumlu anlamda salladı.
"Doğru duydun, Vanaç'ın kim olduğunu anladım."
"Bu imkansız." Neva hiç açık vermemişti, acaba ben mi bir şey belli etmiştim?
"Sen bana inanma, o çok korktuğunuz Vanaç'ın koltuğunu aldığımda görüşürüz abi."
"Benim Vanaç'tan korktuğum falan yok, ayrıca sen artık örgüt işlerine karışmayacaksın. En ufak bir hatanda elindeki tüm cihazları alıp seni içinde eşya olmayan bir odaya kapatırım, buradaki lüks hayatını mumla ararsın."
"İkimiz de bunu yapamayacağını biliyoruz abi, bana boş tehditler savurma." Tek kaşımı kaldırdım.
"Sen tehditlerimin boş olduğunu mu sanıyorsun?" Ellerimi arkamda birleştirdim ve Sofya'ya doğru birkaç adım attım.
"Sana bu uyarıları sinirimi atmak için yapmadım, bunu yakında anlarsın."
"Beni bu eve hapsettin, senin yüzünden dışarı çıkamıyorum. Daha ne yapacaksın, kendi kardeşini mi öldüreceksin?" Belimden silahımı çıkardım ve Sofya'nın alnına dayayıp emniyetini açtım.
"Belki ben de Vanaç gibi yapmalıyım, ne dersin? Vanaç'ın kafası rahat, arkasından sürekli iş çeviren ve başına bela açan bir kardeşi yok." Sofya tetiği çekmeyeceğimi biliyordu ve bu yüzden şaşırsa da korkmadı
"Neden diğer varisler gibi koltuğunu alana kadar rahat durmayı denemiyorsun? Senden başka örgütle uğraşan varis yok, sen de diğer varisler gibi sıranı beklesene."
"Güç oturup bekleyene değil kalkıp çalışana gelir abi, bunu en iyi sen biliyorsun."
"Vanaç olmak yeri geldiği zaman oturmak ve sessiz kalmak demek Sofya, sürekli saldırırsan kendini savunacak gücün kalmaz." Silahı indirdim ve emniyetini kapatıp belime geri koydum.
"Otur ve bekle Sofya, tehditlerimin boş olmadığını gördüğünde ne demek istediğimi anlayacaksın." Arkamı döndüm ve bahçeden çıkmak için adımladım.
"Gazel ile Alize'yi uzarmaya mı gidiyorsun? Uyar bakalım Vanaç'ı, belki kimliğini bildiğim için artık benimle daha açık oynar." Arkam dönükken gülümsedim, Sofya Vanaç'ın kim olduğunu bilmiyordu.
"Ben güvenlik bölümünde çalışan Vanaç aşığı değilim Sofya, Vanaç'ı uyarma görevi onda." Sofya'yı arkamda bırakarak bahçeden çıktım ve odama geçtim.
Şimdi
Neva
Talya ile konuştuktan sonra arabamla Sare'nin evine geldim, kapıyı tıkladım ve Sare kapıyı açınca mutlulukla bana baktı.
"Neva, hoş geldin."
"Hoş buldum, müsait miydin? Haber vermeden geldim, kusura bakma."
"Yok canım ne kusuru, buyur gel." İçeri geçtim ve Sare ikimiz için kahve yapıp getirdi.
"Şekerli içiyorsun değil mi?"
"Evet, sağ ol."
"Afiyet olsun."
Elime kahvemi aldım ve içmek için dudaklarıma götürdüm ama kahvenin tadından önce dudaklarımın sızısını hissettim, kahveyi sıcak içemeyeceğimi anladım ve hemen masanın üzerine bıraktım. Sare kahveyi ilk yudumda geri bıraktığımı görünce önce kahveye sonra dudaklarıma baktı ve dudaklarımdaki iyileşme aşamasında olan yaralarımı gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VANAÇ VE VANERT
Mystery / ThrillerDevletleri yok etmek için kurulan gizli bir örgütün başı olan Vanaç masasındaki haini bulmak için türlü oyunlar oynar ve oklar masadaki en güçlü ikinci kişi olan Vanert'i işaret eder. Vanaç haini doğru bulmak zorundadır çünkü hain kabul edilen kiş...