3.

5K 302 90
                                    

Bir sabah uyanıp tuvalete gitmek için ayaklandığı vakit haftalardır görmediği Devran abisinin sesini duydu evin içinde. Abisinin korkusundan bir an ne yapacağını bilemezken adamın babalarına söylediklerini duyduktan sonra sanki bacaklarındaki tüm güç çekilmiş gibi yere yığılmıştı.

Eşofmanın yakasını avuçlarının içinde sıkarken nefes almaya çalıştı. Duydukları gerçek olmasın istedi o an. Tıpkı diğer gecelerde olduğu gibi yine bir kâbusta olmayı diledi fakat gerçekti.

Abisinin "Hemen evlenecek!" diye anasına kızarak emir vermesi Miran'ın kulağında defalarca yankılandı.

"Şirvan'la konuştum Zeynep'i verecek. Hafta bitmeden bu işi hallediyoruz!"

Dayanamıyordu artık. Çöktüğü yerden son kalan gücüyle ayaklandığı gibi annelerin olduğu odaya girdi. Devran abisinin nefret akan gözleriyle gözleri buluştuğunda içindeki korkuya rağmen susmadı.

"Evlenmem!"

Afallayan insanlar oğlanın bu tepkisiyle birkaç saniye sustuklarında tekrar aynı şeyi söyledi.

"Öldüreceksen Öldür! Asla evlenm--- "

Daha cümlesini tamamlayamadan Devran'ın tokatı yüzünde patladı. Anasının çığlığı odaya dolarken Devran, sanki düşmanına vururmuş gibi küçük kardeşini salonun ortasında dövmeye başladı. Sesi çıkmadıkça daha çok vurdu. Anası, Devran'ın kollarından kara kuzusunu kurtarmaya çalışsa da nafileydi.

"Evlenmeyecen ha... evlenmeyecen!"

"Lan seni gebertirim!"

"Senin söz hakkın mı var, köpek!"

Burnundan ve dudağından akan kanlar yüzünün her yerine bulaşmışken artık kendini korumak için bile kollarını kaldıramıyordu. Abisinin karnına attığı tekmelerden nefessiz kalırken anası birden yerdeki oğlanın üzerine kapaklanıp onu korumaya çalıştı. Yaşlı kadın, hırsını alamayan Devran'ın birkaç tekmesinin de hedefi olmuştu.

"Çekil ana, geberteceğim bu ibneyi!"

"Ana çekil!!!"

Annesini kolundan tutarak oğlanın üzerinden çekmek istese de kadın kara kuzusuna sımsıkı tutunmuş ayıramamıştı onları.

"ANAAA!"

"DEVRAN, YETER!"

Bir kenarda oturup olan biteni sessizce izleyen babası nihayet olaya müdahale etmeye karar verdiğinde kalkıp Devran'ı kolundan tutarak kendine çekti.

"Evlenecek. Sen git ayarla her şeyi."

Devran, burnundan solurken son bir kere daha yerde bayılmak üzere olan kardeşine bakıp tam yüzüne doğru tükürdü.

İşaret parmağını ona doğru sallayarak "Seni adam edecem oğlum! Ya öleceksin ya da adam olacaksın!" der demez evden defolup gittiğinde anası yerde oğlunun yanı başında ağlıyor babası da oturduğu sedirde bir sigara yakmış onları izliyordu.

O gece anası ne kadar yaralarını sarsa da içinde olanlara ufacık bir şifası bile olmamıştı. Uyku değmeyen gözleri boşluğa bakmaktan kızarmış öylece düşünüyordu. Yaşadıklarından sonra bırak evlenmeyi tek bir insan evladına bile dokunamazdı. Düşündükçe daha da dönülmez bir noktaya geldiğinde yattığı yerden doğruldu. Yapacağı şey ilk değildi ama bu defa son olacaktı.

Sanki hisleri alınmış gibi sessiz ve emin adımlarla odasından çıkıp hemen yandaki odaya girdi. Uyuyan anasına birkaç saniye baktıktan sonra kahverengi sandığın üzerinde neredeyse tavana kadar üst üste dizilmiş renkli yorganların arasına elini sokup ihtiyacı olan şeyi aradı. Beze sarılmış metalin sertliği eline temas ettiğinde derin bir nefes alarak onu oradan alıp son kez anası ile babasına bakarak odadan çıktı. Kendi odasında geri döndüğünde kırmızı yazmaya sarılmış babasının beylik tabancasını tutarken her zaman titreyen elleri bir kere bile titremedi. Kurtuluşa ulaşmanın verdiği rahatlıkla aylar üzerine ilk defa yüzünde küçücük bir gülümseme oluştu. Sağ gözünden akan tek damla yaş ilk defa mutluluktan süzüldü yanağından. Elindeki beylik tabancasını iki eliyle tutup namlusunu göğsüne dayadı. Yavaşça horozu indirirken titrek bir nefes alarak gözlerini kapadığında gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçecek güzel bir hayatı olmadığından hiç düşünmeden tetiğe bastı. 

KARA OĞLAN [BXB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin