11.

3.9K 291 43
                                    

Sağlıklı bir kalp bir dakikada yaklaşık 70-80 kez ve bir günde de yaklaşık 100.000 kez kasılırmış. Alperen'in ise şu an göğsünü deşip çıkacak kadar atan deli kalbi yaşadığı bu korku dolu anda dakikayı geç saniyede belki de on binlerce kez kasılmıştı. Kalbinin şiddetinden sanki bedeninin üst kısmı sallanıyor gibi titrerken ensesinden sırtına doğru akan o soğuk ter damlası ecel teri dediklerinden olsa gerekti.

Kalbinin pompaladığı o kıpkırmızı hayati sıvı diğer organları yaşatmak için değil adeta adamın kabini patlatmak ister gibi tüm kanını içine hapsediyordu. Uzaktan da olsa hala kulak zarını tırmalayan ambulansın sesinden başka bir şey duyamıyordu. Sağından solundan geçen insanların yolun ortasında durmuş iri yarı bedenine çarparken ağızlarının içinde söylenmelerini bile işitmiyordu kulakları. Oysa mahalle delikanlısı namı diğer Reis işittiği sözleri sahibine zevkle yedirmekten asla geri durmazdı. Gel gelelim aklı da kalbi de birazdan kara oğlanı ne şekilde göreceğinin korkusuyla deli gibi mesaideydiler.

Şunun şurasında daha üç beş kere gördüğü kara oğlanı ne kadar tanımıştı da onun için bu denli endişeleniyordu kendi bile bilmiyordu. Hepi topu toplasan yüz kelimeyi geçmeyen diyaloglarının alayı kavga üzerineydi ama kara gözleri üç beş kelimeye sığmayacak kadar çok şey anlatıyordu ona. Daha onu kahvehanenin önünde gördüğü ilk saniyede anlamıştı farklılığını. Abisinin yanında sessizce dururken o kara gözlerini yumup yüzünü göğe kaldırışını izlemişti saniyelerce. O an kara oğlanda kendinden bir parça gördüğü için belki de bu kadar dikkatini çekiyordu. Çünkü Alperen de aynı kara oğlan gibi içine sıkıştığı bu dünyada özgürce nefes alacağı bir yer arıyordu. Üstelik o Miran gibi dilediği zaman gözlerini kapatıp yüzünü göğe kaldırarak her şeyden kendini soyutlayamıyordu. Belki de onun bu küçücük kaçamağını kıskanmıştı. Çünkü kendisi ne zaman nefes almaya çalışsa sorumlulukları onu kıyısından köşesinden mutlaka yakalayıp dibe çekiyordu.

Kısa süreli kaybettiği kontrolünü toplarken Tesbih tuttuğu elini yumruk yaparken parmaklarını kıracak derecede sıkıp gücünü topladı Alperen. Zor da olsa ilk adımını attığında diğerleri ardından öyle hızlı geldi ki saniyeler içinde kalabalığa doğru koşmaya başladı. İnsanlara çarpmayı umursamadan koşuyordu. Varacağı yerde göreceği şeyden köpek gibi korksa da artık duramazdı.

Çok yaklaştı.

Son kalan birkaç adımında acı çeken ciğerleri durup soluklanmak istedi. Onlar bile hazır değildi göreceği şeye. Derin bir nefes alıp gözlerini dört açarak etrafa bakınırken kayalıkların orada kalabalık izleyicisinin tam ortasında turuncu sedyeye yatırılan bedeni gördüğünde soluğu kesildi. Bedenin iki yanında hissizce sallanan ellerinden kehribar tesbihi parmaklarının arasından süzülüp yeri boyladı. Adeta organlarından biri haline gelen tesbihi şimdi yanından geçenlerin ayakları altında yitip gitmiş her bir boncuğu dağılmıştı. Erkek adam ağlamaz lafının parmakla gösterilecek temsilcisi olan Alperen'in kolay kolay dolmayan elaları şimdi sızlayarak yaşlarını biriktirdi gözlerinde.

"Allah'ım... O... O olmasın!"

Duaların kabul saati gerçekse eğer tam da o dakikalarda Allah, Alperen'in bu yüreğini dağlar gibi içinden çıkıp dudaklarından dökülen yalvarışı karşısında asla kayıtsız kalmazdı.

Yürümesi zor olan kayalıklara ilk adımını attığında göğsü daha da sıkışıyordu. İnsanların yanlarından geçerken pek kendinde olmasa da kayalıkların üzerinde attığı her adımda dikkatliydi. Ambulans görevlilerinin arkasında bir set gibi onları izleyen etten yığının arasına girerken sedyede yatan bedeni görmek için uzun boyunun avantajını kullandı .O an kaç kere Allah'a "O olmasın" diye yalvarışının sayısını bile bilmiyordu. İyice yaklaşıp ela gözlerini turuncu sedyede yatan kişiye çevirmesiyle gördüğü beyaz ten kadar kendi rengi de atmıştı. Gözlerini yumup derin nefes alırken omuzları düştü koca adamın. Diplerine girdiği insanlardan sadece bir adım geri çekilirken iki elini de yüzünü kapayıp, şükretti. İçine dolan rahatlamayla yüzünü sıvazlayıp nefes alabilirken hemen dibindeki üzücü olaya rağmen dudaklarında bir tebessüm yer almıştı Alperen'in.

KARA OĞLAN [BXB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin