Haz Dolu Yaşamlar "Fuckbuddy"

57

"Nerede kaldınız ya? Baya geciktiniz?"

Kardeniz, gülümsedi ve "çok alışveriş yaptık çünkü." diyerek boş bulduğu bir koltuğa oturdu.

"İki gezdik toztuk, alışveriş yaptık. İstediklerinizi de aldık Melike."

Melike, gülümsedi ve başını eğerek "teşekkür edeim." dedi.

"Ne oldu? Ne almasını istemiştin ki?"

"Önemli bir şey değil. Kadınsal şeyler sadece."

Cengiz, "peki." dedi ve ayağa kalkıp gülümseyerek Melike'ye baktı.

"Ben biraz çalışayım. Sen bu gece işe gidecek misin?"

"Kuzucuklarımdan ayrılmayı hiç istemiyorum ama evet, gideceğim."

Cengiz, gülümsedi ve "gözün arkada kalmasın." diyerek Melike'ye doğru eğildi. Ardından dudağını uzun uzun öptü.

"Ben buradayım. Bakıcıları burada."

"Niye şimdi vedalaşıyorsunuz ki? Melike'nin çıkmasına var daha."

Cengiz, Nilüfer'e "biliyorum, vedalaşmıyoruz zaten." dedi.

"Sonuçta odamızda çalışacağım ve Melike de orada hazırlanacak ama yine de..."

"Biliyoruz enişte. Sevgi pıtırcığısınız. Açıklama yapmanıza gerek yok."

Cengiz, gözlerini devirdi ve sonra tekrar Melike'ye bakıp onu bir kez daha uzun uzun öptükten sonra salondan çıktı. Odasına girdi ve masasının başına geçti.

"Cengiz, seninle son iki gün yaşanan olayları konuşmalıyız."

Cengiz, tam sandalyeye oturmuş, bilgisayarını açmıştı ki duyduğu sesle birlikte kapıya döndü ve ofladıktan sonra "konuşalım." dedikten sonra yanındaki sandalyeyi işaret etti.

"Öncelikle bu Kara Bilal kim ve bizden ne istiyor?"

"Uzun süredir anlaşamadığımız bir rakibimiz. Aynı satış yerlerine, aynı potansiyel müşterilere sahibiz."

"Bu Kara Bilal bizim piyasadan çekileceğimizi bilmiyor mu?"

"Nereden bilebilir ki? Bunu ikimizden başka kimse bilmiyor zaten."

Cengiz, bir iç çekti ve bilgisayarına dönüp şifreyi yazdıktan sonra bir Word belgesine tıkladı. Sonra tekrar Gözde'ye baktı.

"Şu Kara Bilal ile bir görüşme ayarla bana! Bu anlaşmazlık konusunda ne yapabiliriz bir konuşalım."

Gözde, şaşkınlıkla Cengiz'e baktı ve sandalyesini iyice ona yaklaştırıp "emin misin?" diye sordu.

"Şu ana kadar bütün işleri ben halletmiştim. Sen o zaman tedirgindin ve bütün bunları bırakmak istiyordun. Şimdi sahaya inip kendini tehlikeye mi atacaksın?"

"Evet, maalesef öyle olacak. Artık bu işi yapmayacağız ama ben yine de sahaya ineceğim. Bu gerekli."

Gözde, "sen öyle diyorsan tamam." diye yanıt verdi ve ardından gülümsedi.

"Bu arada şu kavga mezvusundan polisin haberinin olmamasını sağlarsan çok iyi olur. Özellikle Naz Başkomiser'in."

"Ben onunla ilgileniyorum zaten. Bazı kişilere rüşvet vermem gerekti ama hallettim sayılır."

Cengiz, gülümsedi ve "güzel." dedi.

"Peki başka bir şey var mıydı?"

"Hayır, şimdilik bu kadar. Aklıma bir şey gelirse yine uğrarım."