(106) Bütünleşen Element
"Koluma gir."
Lily fısıltıyla duyduğu bu sese tutundu ve o an ne yapacağına karar veremediği için arkasını dönüp iki kolunu da birden tutmuş oldu. Az önce aynadan gördüğü gözler şimdi ona dönmüş çok yakınında duruyordu. Antuan bu gözlerin çekiminden kurtulmak için bir an önce aktarma yaptı ve ufak bir sarsıntıyla kendilerini Zaranya sokağında buldular.
Aynı anda geriye çekilirken Lily derin derin nefes aldı. "Burası alışveriş dükkanlarının olduğu yer değil mi? Ev bakmayacak mıydık?"
"Doğru önce eve bakacaktık, koluma gir." İkisi de tuhaf heyecanından olsa gerek bu durumla dalga geçmedi ve Antuan yaptığı yanlış aktarmayı ikincide düzeltti. Yan yana şirin evlerin durduğu yere geldiklerinde ilerleyip boş olan birinin önüne geldiler. Antuan parmak hareketiyle kilidi açtı ve önden girip içeriyi kolaçan etti. "Önce buradan başlayalım. Burası iki katlı," diye başladı ama devam edemeden "İki katlı bir ev istemiyorum," diyen Lily tarafından bölündü.
"Tamam o halde yeniden koluma gir."
İkinci gittikleri yerde bahçeyi sevmemişti, toprağı kötüydü. Üçüncü gittikleri yerde havuzu küçüktü; su grubuydu eğlenmeliydi. Dördüncü evin çevresinde evler yüksekteydi ve havayı kapatıyordu. Antuan bilinçli bir şekilde önce beğenmeyeceğini tahmin ettiği evlere götürüyordu ki en son eve bayılıp kalsın istiyordu. Dediği gibi de oldu, ona yakın ev gezdikten sonra sıra o muhteşem eve geldiğinde ikisi de sessizleşti. Şimdiye kadar saydığı olumsuz özelliklerin hiçbiri yoktu. Havucu inanılmaz genişti, etrafta çok ev yoktu, yüksek değildi ve gökyüzünü kapatmıyordu. Bahçede hoş çiçekler yetişmişti. İçine girip her odasını tek tek gezdi. Banyonun da istediği gibi olduğunu görünce başını salladı.
"Harika burası olsun," deyip ellerini çırptı ve etrafında döndü. Daha birkaç gün önce beş parasız otururken şimdi ev beğenmiyor oluşuna koca bir kahkaha attı. Hayatın bazen size gülmesi için dibi boylamanız gerekiyordu. Açmaz sanılan kaktüsler çiçek açar, yağmaz denilen yağmurlar insanı sırılsıklam bırakırdı.
"Koluma gir," deyip gülümsedi Antuan bu hareketine. İşte şimdi yeniden Zaranya sokağına gelmişlerdi. Öncelikle Lily'nin yanında getirdiği taşlardan bazılarını bozdurdular ve alışverişe öyle devam ettiler.
"Çok kalabalık olsun ve aceleye gelsin istemiyorum. Bir tane rahat koltuk ve yatak bakalım. Sonra dolap, ama daha kıyafet var, gıda var... havlum bile yok. Bir günün bize yeteceğinden emin misin Antuan?"
"Yettiği kadar canım. Yarın yine gelirsin güzel güzel yerleşirsin, ben de sana yardım ederim."
Birlikte keyifle yorulana kadar alışveriş yaptıktan sonra Antuan aldıklarını eve taşıdı ve Lily'i alıp geri kendi evine götürdü. "Bugün burada kal, yemek yiyip dinlenelim yarın dinç bir zihinle yeniden çıkar yerleşiriz."
"Baksana o ev çok mu pahalıydı?"
"Hayır abartılacak kadar değil."
"O zaman taşların değeri mi çok yüksek, ev alacak kadar? Çok az taş harcadık gibi gördüm ben?"
"Yanlış görmüşsün harcadık baya."
"Peki benim tapum nerede?"
"Neyin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BASİLLAN
FantasyFantastik bir evrenden, başka bir fantastik evrene geçmekten daha kötü bir şey varsa; o da kocam olmayan birinin yatağında uygunsuz bir şekilde uyanmamdı. Üstelik karısı olduğumu ve karnımda çocuğunu taşıdığımı iddia ederek. İlk geldiğim evrende zam...