20

89 9 0
                                    


22 Ağustos Cumartesi
00:25
bu, bu hikayenin ikinci 19 numaralı bölümüdür. silindiği anda panikle yazdığım da sayılırsa üç.
queen'le telefon açık. ikinci mesaimizin 05:12'sindeyiz. bana tekrar yazmam hakkında bağırdığı için buradayım. ilki gibi olmayacak. 2000 kelime. iç geçiriyorum. eskisi gibi olmayacak. tekrar iç geçiriyorum. eskisi gibi olmayacak. yazmak istemiyorum.

00:41
onu dinlemekten yazamıyorum. lakin şu an sayı sayıyor. yazdığım kelimeleri. hala bölümün silindiğine inanmak istemiyorum. şu hissi biliyor musunuz? aklınıza sinirlendiğiniz bir şey geliyor, ve bacaklarınıza aniden bir şey oluyor, mümkün olan her şeyi tekmelemek ve kendinizi ordan oraya vurmak, yumruklamak, öldürmek- sanırım sadece bana oluyor. hala bacaklarımı yatağa vurmayı kesmek için sıkıyorum ve canım acıyor.

01:05
nefes alışım zorlaşıyor. yattığım yerde bacaklarımı kıpırdatmayı durduramıyorum.

01:15
tavana bakarak nefes alışımı düzenlemeye çalıştığım on dakikanın sonunda neye ihtiyacım olduğunu anlıyorum. ve bu kesinlikle odam değil.

01:16
mutfaktayım, kapalı balkon kapısını ses çıkarmadan açmak için yüz farklı şekle giriyorum ve başarıyorum. dolaptan en soğuk su şişesini de aldıktan sonra balkondaki köşeme ilerliyorum. hasır sandalyelere bir bakış atıyorum, hayır. kenardaki soğuk mermere ilerliyorum. omuzlarımın üzerinde bir pike var, onu biraz aşağı kaydırıp ğzerine oturuyorum ama yararı olmuyor, kayıyor. ayağım soğuk zeminde. nefesim hala düzensiz. hayatımdan her şey çalınıyor gibi hissetmiyorum artık. çünkü gibi değil. hayatımdan her şey çalınıyor.

01:20
motorum çalındı. captain america'lı suluğu kaybettim. kahve falımdaki insanların beni arkamdan bıçaklamasını da bekliyorum. aa, pardon. siz 19'u okumadınız. sinirlenip pikeyi de yumrukladıktan sonra garip bir şekilde yatmayı başarıyorum. hazırım. 19'u tekrar yazacağım. asla eskisi gibi olmayacak.

01:24
21 Ağustos Cuma
22:55(?)
google, en güzel girizgah cümleleri.
enter

bilinmeyen saat
enter'a bastım ama işe yaramadı, çünkü internetim yok. başlayalım mı sadeliğimizle?

bilinmeyen saat
22 ağustos'tan bir bilgilendirme: nasıl başladığımı hatırlamıyorum. en ufak fikrim yok, sadece çok ince bir yerden bağlayışımı hatırlıyorum. çok saçma bir şekilde başlayacak. tekrar yazmaktan nefret ediyorum. bu yavşak yazı tipinden daha çok nefret ediyorum.

bilinmeyen saat
bilinmeyen saat
bilinmeyen saat

hiçbir şey

bitiş.

EskizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin