21 Temmuz Salı
22:59
merhabalar efendim! keyifler yerinde mi? başlayalım o halde!23:00
bugün dışarıdaydım. ofise -babamınki- ve de ps oyunu almaya gittim, o arada telefonuma kırılmaz ekran koruyucu yaptırdım. iğrenç bir şey, parmaklarım hala alışmadı. ama umarım kırılmaz. gerçi garantisi var. ama olsun. kırılmaması lazım, adı kırılmaz bunun.23:01
yatakta diğer tarafa dönüyorum. duvardaki duvarkağıdına tekrar bakıp esniyorum ve yazmaya devam ediyorum.sabahtan başka planlarım vardı, ancak ikinci plana atılmakta sınır tanımıyorum. arkadaşlarımla dışarı çıkma konusundaki başarısızlığım buraya geldiğim günden beri istikrarını sürdürüyor, bugün yalnızdım. sonra ablam geldi. yalnızken de terliyordum, ablam gelince devam etti. yalnızken de nefes alıyordum, o da devam etti. pek bir farkı yok.
23:03
planım işlemeye başladı. kargoyu hazırla, check. yazıcıdan çıktı al, check. metin yaz, check. ps oyunu al, check. liste azalıyor, zamanı geldiğinde bitecek. yenilemeliyim, detayları ve planları taze tutmalı ve devamlılık sağlamalıyım.
hayatımın üzerinde tam kontrol sahibi olmalıyım.23:04
kolumu oynatırken bugün başka ne yaptığımı düşünüyorum. yazıcıdan çıktı al, öde, ofise git, ablamı duraktan al.... ps oyunu! ps oyunu almadan önce bir arkadaşımla karşılaştık, çok sevdiğim bir kız. hesap iki yüz elli lira dahi gelse gıkını çıkarmadan öder, benim cömertlik sınırlarımın epey dışında, nirvanasında yaşıyor. her tatta sigara bulur, bulduğu gibi paylaşmaktan çekinmez. ve de çok güzel bir kız.bana sarılmasına izin verdim. sarılmadığımda kulağıma "hala mı?" dedi. bir şey diyemedim. hala sarılmıyorum.
15 ağustos'ta onun arkadaşı dönecek, 20 ağustos gibi buluşma ayarlarlar herhalde. ayarla bi buluşma dönünce dedim, halleder o. beni seviyor ve unutmadan beni çağıracağına eminim.
•buluşma olacak. zamanı belli değil, kişileri aklında tut. seni çağıracaklar. (15 ağustos: dönüş 20 ağustos: o zamana kadar buluşunulur herhalde.)
23:08
işler yolunda gidiyor. istediğim oyunu aldım. yemek yemiyorum. kusma olayını biraz ayarlamam gerek gerçi, çok yapamıyorum. hala ikinci plana atılıyorum, hala ilk mesajı almıyorum, hala mesaj attığımda trip yiyorum.ama üzülmüyorum.
plan işe yarıyor, üzülmüyorum, umrumda değil, isteyen istediğini yapabilir ve beni dahil etmek isteyenlerin hala nefes aldığımı bildiğinden eminim.
hayat güzel. yarın ps oynayacağım.
23:10
bugün queen'le de konuştuk. annem beni arayıp daha sonra ararım dediğinden meşgul çalmasın diye geri arayamadım, arayacağım dediğim halde. ama arada yaparız bunu, beni affedeceğinden eminim.23:11
mutluyum. hala ders çalışmaya başlamadım, 27'sinden sonra başlarım. bir hafta ara. ya da... yarın bts oynadıktan sonra bakarız. bunu yapabilirim.23:12
dışarı yarın tekrar çıkacağım. vermem gereken bir kargo var, bugün gittiğimde çoktan kapanmıştı. yarın öğlen giderim. kapanmış olmaz.buraya gelmeden önce yazıyı tekrar okudum. kontrol etmeden evden çıkmak zorunda kalmıştım, bir sürü hata yaptığımı fark ediyorum. kendime söverken yazı bittiğinde gidip düzeltmem gerektiğini aklımın bir kenarına yazıyorum.
kargo mükemmel olmak zorunda.
23:13
sıcak nefesim göğsüme vuruyor, üzerimdeki atlet bile beni sıcak tutuyor. yaz mevsimini mi seviyorum kış mevsimini mi bilmiyorum, hiçbirini sevmiyorum. en güzel ay mart, en güzel gün 26 mart. ben doğmuşum işte, daha güzel ne olabilirdi?23:14
elim ağrıyor. mola.23:16
help our souls tonight, we're losing, losing this fight. help our souls tonight, is there no one on our side?
23:19
şimdi size -burayı defalarca yazıp sildim- bir siteden bulduğum sözleri/mottoları/destek verici olayları... -ne denir buna be- yazacağım. ingilizce, kendim çevireceğim, mümkün olduğunca türkçe türkçesine çeviririm ama ben yine de ingilizcelerini yazayım ya.1. There are two ways you can get through pain. You can let it destroy you, or you can use it as fuel to drive you.
Acıyı yok etmenin iki yolu var. Onun seni yok etmesine izin verebilirsin, ya da seni ilerletecek bir yakıt olarak kullanabilirsin.2. Don't rush it. When it's right, you'll know. If it's supposed to happen, it will.
Acele etme. Eğer doğruysa, bileceksin. Eğer olması gerekiyorsa, olacak.3. Stop trying so hard for people who aren't even worth your time.
Zamanını harcamana bile değmeyecek insanlar için çok fazla çabalamayı kes.4. Real feelings don't change fast.
Gerçek duygular hızlı değişmez.5. You shouldn't have to change for anybody. If they don't accept you for who you are, find someone who will.
Kimse için değişmek zorunda kalmamalısın. Eğer olduğun şekilde seni kabul etmiyorlarsa, edecek birini bul.6. Giving up doesn't always mean you failed, sometimes it means you needed to move forward to something else and grow stronger.
Vazgeçmek her zaman başarısız olmak değildir, bazen başka bir şeye ilerlemek ve daha güçlü büyümek anlamına gelir.7. Stop making exceptions for people who only make excuses.
Sadece bahane üreten insanlar için ayrıcalıklar yapmayı kes.8. Stop letting other people control your happiness.
Başka insanların senin mutluluğunu kontrol etmesine izin vermeyi kes.9. You can apologize over and over but if your actions don't change, the words become meaningless.
Defalarca özür dileyebilirsin, ama hareketlerin değişmezse kelimeler anlamsız kalır.10. The people who want to stay in your life will always find a way.
Hayatında kalmak isteyen insan daima bir yol bulur.11.Never mistake my silence for ignorance, my calmness for acceptance, or my kindness for weakness.
Sessizliğimi umursamazlıkla, sakinliğimi kabullenişle, kibarlığımı zayıflıkla sakın karıştırma.22.Don't trust words, trust actions.
Laflara değil, hareketlere güven.23:30
hepsini kendime de söyleyerek yazdım. bunlar burada kalacak. bir şey olduğunda okuyacağım. hepsi de mantıklı sözler, hayatımda kalmak istese kalırdı, defalarca özür dileyebilir ama asla değişmeyecek, yani onu asla affetmeme mahal vermeyecek.23:31
çok uzattım, deeermişim burası benim mekanım, istediğim kadar uzun yazarım. parmaklarımı kıtlatıyorum. yazıyı sonlandırmanın vakti geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eskiz
Non-Fictionbir kız vardı. üzgündü. asansördeydi. adımını yavaşça dışarı atıp başını kaldırdığında dışarıda yağmurun hafif hafif serpiştirdiğini gördü ve içinden bir küfür savurdu, çünkü üzerindeki tişört çok inceydi. kız ölmeliydi.