Seksendört:Ölürüm hasretinle (bölümü okurken dinleyin tavsiye ederim.)"Yoksa yenildik mi, gölgelere."
-
'Berke ölmedi.'
'Berke ölmedi.'
'Berke yaşıyor.'
Bu mümkün olabilir miydi? Ama Burcu bana Bora'nın Berke'yi öldürdüğünü söylemişdi. O ölmedi.
"Ceyda devam etmeyeceksen başka arkadaşın okusun!"
Öğretmene göz ucuyla bakıp kitabın köşesini yırtıp kapattım. Hızla ayağı kalkıp kapıya yönelip öğretmenin bağırışlarını kulak ardı edip sınıftan çıkdım.
"Ceyda nereye!"
Merdivenleri ikşerli ikişerli inerken kalbim kendini belli etmek istercesine çarpıyordu, alnımdan süzülen ter damlaları gerginliğimin belirtisiydi. Tedirgindim. Okul binasından çıkdım. Göz yaşlarım aşağı doğru süzülürken gülümsüyordum. Bu saçmalık Berke ölmüşdü! Belkide ölmedi, sonuçta öldüğünü görmedim. Öldükden bir hafta sonra Burcu'dan öğrendim. O söylemese kimse bilmiyordu. Berke ölmedi eğer ölseydi bunu bir hafta gibi bir süreden daha erken öğrenirdim.
''O ölmedi..''
Kalbim teklemeye başladı, okul bahçesinin ortasında duraksadım. Bacaklarım kilitlendi. O notu kim yazdı bilmiyorum, belki de Berke yazdı belki de burada bi yerlerdedir. Belki şu an beni izliyordur.
Parmaklarımı saçlarıma daldırarak okulun bahçesini süzdüm. Sakin olmalı mıyım? Buralarda biryerlerde olabilirdi, olmalıydı! O notu kim yazdı? Daha doğrusu ne ara yazdı. Okuldan biri? Ah! Hayır yazsa yazsa Burcu yazardı ama onun okula uğradığı yok. Yutkundum. Ne yapacağımı bilmez halde delicesine etrafa bakıyordum.
"Ceyda!"
Omuz üstünden bana doğru gelen Mete'yi gördüğümde önüme dönüp derin bir nefes aldım. Mete'nin bu notdan haberi olmayacak! Hiçkimsenin haberi olmayacak.
Kafamı Mete'ye çevirip duraksadım, gözleri ruhsuzdu ama benim için edişelendi biliyorum. "Neler oluyor? Niye ağladın." Dediğinde tepkisiz kaldım, ne diyebilirdim ki? Eski sevgilim yaşıyor olabilir mi diyecekdim? Saçmalık!
"Sana diyorum? Biri bir şey mi dedi? Konuşsana kızım."
Ne yapıyorum ben? Neden Berke için bu kadar umutlandım ki, ben Mete'yi seviyorum, ya da sevmiyor muyum? Hayır, hayır ben Mete'yi seviyorum. Berke âşık olmayı başardığım kişi bana gerçek âşkı gösterdi, ama bana ihaneti de gösterdi. Ben Mete'yi seviyorum.
"Ceyda.." Düşüncelerimi zihnimden atıp dikkatimi Mete'ye verdim. "Çıldırtma kızım insanı!" Dediğinde hiçbir şey söylemeden Mete'ye sıkıca sarıldım. Bu tepkim karşısında bir an afallasa da kollarını bana sardı.
"Sakın bırakma beni."
"Sen benimsin asi."
Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Ne kadar ruhsuz, umursamaz görünmeye çalışsada beni umursuyordu. Bunu biliyorum. Hissediyordum. O beni gerçekden seviyordu.
Kollarımı ondan ayırıp ellerimi yüzüne götürdüm. O çok farklı, Berke ya da diğerleri gibi değildi. Farklıydı işte, Berke'nin bana öğrettiği duyguyu ilkez kimse zorlamadan yaşıyordum. Onu diğerlerinden farklı görmem belkide sadece ona olan dipsiz duygularımdan kaynaklanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARAMPARÇA 1 | Kindar
Teen Fiction#82 "Herbir tuğlası birimizi temsil eden o duvar şimdi Paramparçaydı..." Her şey hiç olmadığı kadar normaldi, sıradan ve tertemiz. Gidişat, içlerine düşen yıldırımla değişmeye başladığında kendilerini bir oyunun içinde buldular. Hayatın gerçek zorlu...