Multimedya:Mete
Mabel Matiz:Gel
"Mavi hayallerde siyahı yaşıyorum..."
-
Müdür sertçe elini masasına koyunca irkildim. "Eşkiya mısınız evladım siz?" Birbirimize kısa bir bakış attık. "Okuldan kaçıp başka bir okula kavgaya gitmek de ne demek!"
Kaşlarım çatıldı, müdürün bu kadar yüksek sesle konuşması sinirlerime dokunuyordu. Bizim bir suçumuz yoktu, eğer o kavgaya gitmeseydik Ece rezil olacaktı! Ne yani buna göz yumacağımızı falan mı sanıyordu? Saçmalık! Göz ucuyla Ece'ye baktığımda oda bana bakıyordu. Aynı şeyleri düşünüyor olmalıydık. Müdürün yüksek tonlu sesi ile gözlerini benden ayırıp müdüre döndü.
"Sen bu okula geleli kaç gün oldu? Birde eski okuluna gitmişsin kavgaya karışmak için." koltuğuna geri oturup sakin kalmaya çalışıyordu. "Sene ortasında seni kabul eden tek okul biziz, buna şükür etmek lazım eğer böyle devam edersen seni bu okuldan kovarım!"
Ece yavaşça başını öne eğdi. Mahcup olmuştu, ama hiçbir şey onun suçu değil.
"Peki ya sen? Melek." Melek bi an irkildi. "Sen gözde öğrenciydin, kavgayla işin olmamalıydı. Seni bunlar bozdu öyle değil mi? Bunlardan uzak dur kızım. Eğer bir geleceğin olsun istiyorsan bunlardan uzak dur, heleki şundan!"
Elini kaldırıp beni işaret ettiğinde gözlerimi devirdim. Kabak yine benim başıma patladı iyi mi? Herife bak Melek'in suçunuda bana yığdı. Gözde öğrenci her yerde gözde öğrenci. Cevap vermeden düz düz bakmaya devam ettim.
"Zeynep, senin selamınıda aldım kızım merak etme." Zeynep kaşları çatık bir şekilde müdüre bakıyordu. "Nur peki sana ne oluyor evladım? Senin ne işin var o kavgada sen orta düzeyde bir öğrencisin ne işin var o kavgada!"
Nur cevap vermeden endişeli gözlerle müdüre bakıyordu. Müdür bir süre bizi süzmeye başladı özelliklede beni. Hiçbir zaman okulla, öğretmenlerle aram iyi olmadı. Bana en sevdiğim öğretmeni sorsalar verecek bir cevabım olmaz. Çoğu kez annemi benim hakkımda konuşmak için okula çağırmışlardı.
"Pekala, Zeynep, Ece, Nur, Melek siz okulun kütüphanesini düzenleyeceksiniz. Cezalısınız." Kızlar kısaca birbirlerine bakarken "Ben?" Dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Ve Ceyda, senin bitmek bilmeyen asiliklerinden sıkıldım. Bir öğretmenimiz seni disipline vermiş. Daha öncede coğrafya hocasında diklenmiştin ve birsürü hocanın şikayeti daha.. Sana uzaklaştırma cezası veriyorum. Bir hafta uzaklaştırılacaksın." kaşlarım çatıldı. Bu haksızlık, öğretmenlerin benimle derdi ne!
"Tek bir şikayet, tek bir hata.. Tek bir hatanda seni bu okuldan atarım Ceyda Akkurt. Bu son uyarım, çıkabilirsiniz."
* * *
Sabah sabah bütün cinlerim tepeme çıkmıştı. Okulu sevdirmek yerine daha da soğutuyorlar. Pek iyi öğrenci olduğum söylenemez ama yinede sorabilirdi, kavganın sebebini neden o kızları dövdüğümüzü sorabilirdi! Sormadan etmeden azarladı herif. Resmen yargısız infaz!
Sınıfın kapısını çalıp yavaşça içeri girdik, öğretmen derse başlamıştı. Bi anda bütün gözler bize döndü. Öğretmen tahtaya yazı yazmayı kesip bize döndüğünde oralı bile olmamışdım.
"Nerdresiniz siz?" Boş gözlerle öğretmeni süzdükten sonra sırama yöneldim. "Müdürün yanındaydık hocam." Zeynep öğretmene açıklama yaparak yanıma oturdu. Mete sınıfta yoktu, sabahta görmedim. Anlaşılan bu gün okula gelmeyecek. Keşke gelseydi, malum bir hafta uzaklaştırma cezam var. Hah o bir hafta benim için tatil gibi oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARAMPARÇA 1 | Kindar
Teen Fiction#82 "Herbir tuğlası birimizi temsil eden o duvar şimdi Paramparçaydı..." Her şey hiç olmadığı kadar normaldi, sıradan ve tertemiz. Gidişat, içlerine düşen yıldırımla değişmeye başladığında kendilerini bir oyunun içinde buldular. Hayatın gerçek zorlu...