Güliz Ayla:Bahsetmem lazım
"Nefes almam,yaşadığım anlamına gelmiyordu."
-
Derin'den
Ölüm.
Neydi ölüm? Ne demekti.Ölmek istiyorum derken insan, biliyor muydu ölümün ne olduğunu. Ölmek, yok olmak, yer yüzünden silinmek, yolun sonuna gelmekti ölüm. Yaptığın her şeyin bedelini ödemek için gittiğin dünyanın yoluydu ölüm. Bazen anlamını düşünmeden ölmek istersin.
Ama.
Korkarsın.
Ölümden korkarsın.
Gerçekden iyi bir insan değilsen korkman gerekirdi ölümden, ahiret hayatından. Bende korkuyordum. Yapdığım kötü şeylerin bedelini ölümden sonra ödemekten korkuyordum. Biliyorum hiç iyi şeyler yapmadım. İki insanın arasına girdim. İki âşığın arasına girdim.
Onlar birbirlerini gerçekden seviyordu. Geçde olsa bunu anlamıştım. Mete asla beni sevmeyecek. Bu gerçek canımı acıtsa da biliyordum, Mete beni asla sevmeyecekti.
Evet, vicdan azabı çekiyordum. Kalbimde, içimde her geçen saniye çoğalan duygu vardı. Vicdan azabı. Bazen diyorum kendi kendime; Ben ne yaptım?
Gözüme inen bu perdeyle hiçbir şeyi görmedim. Mete'nin hiçbir kızda hissetmediği duyguları Ceyda'da hissetmesini bile. Kötü şeyler yaptım. Şimdi de bedelini ödüyordum. İlahi gücün en büyük kanıtı değilmiydi bu?
"Beni duyabiliyor musunuz Derin hanım?"
Mete gitmişdlti.
Benim için, benim için ayrılmışlardı. Benim için Ceyda'dan ayrılmışdı .Onlar benim için birbirlerinden vaz geçerken ben...
"Derin hanım."
Yavaşça kafamı kaldırdım. Bedenim dış dünyayla irtibatını kesmişdi bile. Gözlerimde, zihnimde büyük bir boşluk vardı. Doktorun sesi uzaklardan geliyor gibiydi. Başını olumsuz anlamda salladıkdan sonra önündeki kağıda bir şeyler karaladı. O da farkındaydı, iyi değildim. Durumum iyi değildi. Aslında yapdıklarımın bedelini ödüyordum ben.
Kafamı, doktorun biraz sonra dudaklarından dökülecek olan kelimeleri korkuyla bekleyen anneme çevirdim. Dakikalardır gözünde tuttuğu göz yaşlarına yenik düşmüştü. Kızı için üzülüyordu.
"Doktor hanım? Bir şeyler söyleyin."
Gözündeki gözlüğü çıkarıp masasına koyan doktora döndüm. Aslında ona değil masasındaki kağıda odaklanmıştım. Bir rapor tutmuştu, her ne kadar bana belli etmemeye çalışsa da, biliyordum. O deli raporuydu. Herkes beni akli dengemin bozulduğunu düşünüyordu. Ben sadece yaptıklarımın bedelini ödüyordum.
"Derin'nin durumu için olumlu şeyler söylemek zor."
***
Ellerimi cebime koyup soğuğun en tutkulu halini ciğerlerime çektim. Sokakdan geçen tanıdık kişiler bana acıyan bakışlar atmayı ihmal etmemişdi. Herkes bana acıyordu. Bu sene içinde yaşadıklarım bedenime, zihnime, ruhuma ağır gelmişti.
Ben mutsuz olmaya mahkumdum. Mutluluk bana haramdı. Tek bir şey itemişdim bu hayattan, o da olmadı. Beni istemedi, arkadaşımı seçti. Ben onlara iyi şeyler yapmadım. Her şeyin farkındayım. Bu hikayede tek masum kişi Ceyda'ydı. O sadece bu oyunun kurbanı olmaktan ibaretti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARAMPARÇA 1 | Kindar
Novela Juvenil#82 "Herbir tuğlası birimizi temsil eden o duvar şimdi Paramparçaydı..." Her şey hiç olmadığı kadar normaldi, sıradan ve tertemiz. Gidişat, içlerine düşen yıldırımla değişmeye başladığında kendilerini bir oyunun içinde buldular. Hayatın gerçek zorlu...