Riskli bir ilişki

739 43 8
                                    

Arabaların orada erza asık suratıyla gerarda sinirli bir şekilde " benle oynamayı seviyorsun değil mi " dedi. Gerard sahte bir şekilde gülümseyerek arabanın üstüne oturan erzanın iki yanına ellerini koyarak hala asık suratını inceleyerek " valla eğlencelisin " dedi. Erza kızararak sinirli bir şekilde " benim de çeşitli yaramazlıklarım var demiştin " gerardın yüzünü inceleyerek " onlardan biri insanlarla oynamak mı " diye sordu. Gerard erzanın bunun peşini bırakmayacağım diyen bakışlarına bakarak " hemen hemen daha çok pisliklerle oynamayı severim ama sen istisnasın " dedi. Erza ona yaklaşarak " ya bende pisliksem " dedi. Gerard yaklaşarak kısık sesle " sırf bunu sorduğun için değilsin " dedi. Erza suratı asık bir şekilde nefesini verdi. Sonra gerardın yüzüne bakıp dudakları aralık bir şekildeydi. Gerard erzaya yaklaşıp dudağına nazik dokunuşlarla bir kaç öpücük bıraktıktan sonra alnını erzanınkine dayayarak" yorgun görünüyorsun seni evine bırakmamı istermisin " dedi. Erza öpücüğün kısalığına alıngan bir şekilde " olur " dedi. Gerard erzanın burnuna küçük bir öpücük bırakırken laxusun hala tek gözü seyirmiş bir şekilde alayla laf sokar bir şekilde " bakar mısınız oynaşmanız ne zaman bitecek acaba " dediğinde erza kıpkırmızı kesilmiş gerard ise suratı asık öldürücü bir bakışla ona bakarak " erzayı ben bırakırım diğerleri ile ilgilen sen" dediğinde laxus gerardın surat ifadesini gördüğünde alacağını almış sırıtarak umursamaz bir şekilde " iyi bakalım" diyerek mirajaneni alıp gitti.

Gerard erzaya dönerek elinin tersiyle erzanın yanağını okşayarak " yarın tüm günü benimle geçirirmisin " dedi. Erza suratı asık kızararak " sadece bütün gün gece yok " dedi. Gerard gülümseyerek " tamam" dedi.

Eve geldiklerinde mirajane esneyerek " of ne geceydi yaa" dedi. Erza da başını sallayarak " evet ama yorucuydu" dedi. Mirajane odasına girerek " gecenin ayrıntılarını yarın konuşuruz çok uykum var ben yatıyorum iyi geceler" dedi. Erza da uykulu bir sesle kendi odasına giderek " iyi geceler" dedi.

Sabahın sekizinde gerard yatağında uyurken bir takım sesler duyduğunda hala uyuyor olmasına rağmen kulağını oraya verdi. Mutfaktan geldiği belliydi. Yanında da topuklu ayakkabı sesini duyduğunda evini temizlemesi için tuttuğu hizmetli sella olmalı diye düşündü. Fakat bugün pazardı o pazar günleri izinli olduğuna göre yatağından doğrulup biraz daha dinledi sesleri kalkmaya karar vererek uykulu gözler ile odasından çıkmıştı. Mutfağa giderken " nereye koydu bu şekeri " diye bir kadının söylenme sesini duyduğunda daha hızlı adımlarla salona girip amerikan mutfaktaki ultearı gördüğünde şaşkın bir şekilde " sabahın bu saatinde ne işin var " dedi. Ultear sesi duyduğunda mutfak tezgahındaki işini bırakıp umursamaz bir şekilde " aaa Günaydın hadi yüzünü yıka ve üstüne bir tşört giy konuşacağız seninle " dedi. Gerard kendine bakarak sadece aşortmanla durduğunu fark edip odasına gitti. Yüzünü yıkayıp mutfağa geri geldiğinde ultearın kıyafeti ilgisini çekmişti. Koyu dar düşük belli pantolonunun, üstüne sıfır kol beyaz göbek açığı bir bluz, kalın bantlı turuncu bir topuklu ayakkabı giyip saçlarını salık bırakmıştı. Gerard onun bu halini sabah için fazla bularak " hayırdır " diyerek yüksek bar sandalyesine oturmuştu. Ultear hazırladığı iki kahvaltı tabağından birini gerardın önüne bırakarak " on birde bir yakışıklıyla randevum var " diğerini de kendi oturacağı yere bırakarak "senle konuştuktan sonra oraya gideceğim" dedi. Tekrar tezgaha yöneldiğinde gerard alaycı bir sesle " abine bunlardan bahsetmeye utanmıyormusun" derken ultear umursamaz bir şekilde " ne zamandan beri kardeşlerinin aşk hayatına karışıyorsun" derken kahve makinesinden kahve doldururken şikayetçi bir şekilde" tanrım tamam anladım çay yada kahvede şeker kullanmıyorsun ama hiçtiyse gelen misafirlerin için şeker bulundurmalısın " şikayetle dedi. Gerard bıkkın bir şekilde çatalını eline alarak " sabahın bu saatinde ne işin var " dedi.

Cadı ve PeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin