Gajel, natsu ve gray son on dakikadır Gerard ve laxus un anlattıklarını idrak etmeye çalışıyorlardı. Natsu gözlerini kırpıştırarak " biz şimdi gastranomi temalı bir yarışmayamı katılacağız " dedi. Gerard emin bir şekilde başını sallarken , grayin köpeği kuroh " bu alıklarlamı katılacan " der gibi baktı. Gray kaşlarını çatarak " niye durup dururken böyle bir şeye katılıyoruz " diye sordu. Gajel ise hiç bir şey anlamamış bir şekilde kendi kendine " be yemek yapıcam " diye söyleniyordu. Laxus ise hiç umursamadan tüm olayı anlatmıştı.
Bir süre sonra hepsi anlamış şimdi de tam itiraz edeceklerken laxus öldürmeye hazır bir şekilde kaşlarını çatarak " ne yani katılmayacak mısınız " kara bir aura saçarak sordu. Üçüde yutkunarak " katılıyoruz " dedi. Kuroh " puşta bak karıdan kıçına tekmeyi yiyen sensin , yardım ederken tehdit eden de sensin " der gibi baktı. Gray göz ucuyla kuroha bakarak " merak ediyorum da seni anlasaydı onları demeye götün yermiydi " diye sordu. Kuroh gray e doğru bakarak " gerizekalı o yüzden bu kadar rahatım yaa " der gibi baktı. Bir saattir onları izleyen hayama ise şaşkın bir şekilde sting ve rogueya kuroh ve grayi göstererek " o köpeği anlıyormu " diye sordu. Sting ise hala şaşkın bir şekilde " hiç bir fikrim yok " dedi.
Gerard dikkatini üzerine çekmek ellerini alkışlayarak " tamam şimdi herkes konuyu anladığına göre şimdi size takımımızdaki üç Gastronomi öğrencisini tanıtalım " dedi. Gray rahat bir şekilde sting ve rogueya bakarak " bu ikisini zaten tanıyoruz " dedi. Natsu ise rahat bir şekilde " sizinle takım olacağım için mutluyum çocuklar " dedi. Laxus şaşkın bir şekilde " siz ikiniz biliyormuydunuz bu ikisinin gastranomide okuduğunu " dedi. Gray başıyla onaylayarak " tabikide juviayla yakınlaşmamda çok büyük yardımları oldu " dedi. Sting rahat bir şekilde elini sallayarak " önemli değildi yaa " dedi. Rogue suratını asarak " ne demek önemli değil di onlar yüzünden o liboş bize ilanı aşkta bulundu " dedi. Gray başını eğip mahçup bir şekilde " o konuda gerçekten Özür dilerim " dedi. Laxus gözlerini devirerek " her ne haltsa " hayama yı göstererek " şurdaki dört göz ise hayama bizim takımın lideri olur kendisi " dediği an Gerard dışındaki herkes yerinde donup kalmıştı. Hayama şaşkın bir şekilde bir kaç kere gözlerini kırptıktan sonra kendini işaret ederek " heeeeeh " diye bağırdı.
Erza sinirli bir şekilde salonun ortasında turlayarak " ne demek yarışmaya katılmak yaa " diye bağırdı. Mirajane de düşünceli bir şekilde " üstelik hayama senpai , sting kunla rogue kunuda takıma aldı " dedi. Lucy eli çeneasinde düşünerek " niye böyle bir şey yapmaya karar verdilerki " dedi. Julian çok rahat bir şekilde ayaklarını sehpaya uzatarak " şu yelloz o dalyan sarışını terk edince gariplerde böyle bir yol buldu işte " dedi. Juvia elleriyle ağzını kapatarak " Mira san bu ne acımasızlık " dedi. Mirajane tedirgin bir şekilde kızlara bakarak " Hayır öyle değil " dedi. Lucy ise gözlerini devirip onlara bakarak " şu anda konu o değil " dedi. Herkes ona bakarken Lucy ciddi bir tavırla " sorun biz daha takımı kuramadan onların hemen bizim bölüm den üç kişi bulup kayıt yaptırmaları " dedi. Juvia başını eğip düşünceli bir şekilde " üstelik hayama senpai gibi bir süper eliti takıma aldılar. " daha da gerilerek " o tek başına bile takım olur " dedi. Mirajane ise kaşlarını çatarak " üstelik sting ve rogue nunda yetenekleri belli " dedi. Erza gergin bir şekilde bir koltuğa oturarak " onlarda ayrı bir baş belası " dedi. Julian dudaklarını büzerek " aman onlar elit diğerleri büyük ihtimalle beceriksizdir " dediği an tüm kızların morallerinin alt üst olduğunu görünce oda gerilerek " yoksa beceriklilermi " dedi.
Erza gergin bir şekilde saçıyla oynayıp başka bir tarafa bakarak " şey Gerard aslında bayağı yetenekli özellikle sunum hazırlamakta " dedi. Julian bunu duyduğunda yutkundu. Mirajane ise çekingen bir şekilde " laxusun kendine ait birinci sınıf spasiyelleri var " dedi. Julian yine yutkunurken Juvia düşünceli bir şekilde " gray sama köpeğinden dolayı kendini tatlılar bayağı geliştirdi. Hatta bir cafede bir kaç tarifi bile onun adıyla servis ediliyor " dedi. Julian şaşkın bir şekilde " köpek mi " dedi. Tek kaşı seyirerek " bu yeteneklerini nasıl farketti niz " diye sordu. Kızların hepsinin yanakları kızarınca Julian kaşlarını çatarak " ne tür fantaziler yaşıyorsunuz lan siz " dedi.
Lucy tüm ortamı bozarak elini kaldırarak dikkati üzerine çekip " şeyyy aslında büyük bir sorun var " dedi. Diğer herkes soru soran gözlerle ona bakınca Lucy çekinerek " natsu bir keresinde bana yani çeşit yemek ten oluşan bir sofra hazırlamıştı. " depresif bir şekilde başını eğerek " hepsi etti tatlı bile " dedi. Herkes şaşkın bir şekilde bakarken Julian düşünceli bir şekilde elindeki yüzükleriyle oynayarak " Yani sadece etten anlayan sıkıcı dallamalardan " dedi. Lucy sıkkın bir şekilde işaret parmağı ile yanağını kaşıyarak " malesef öyle değil " nefesini üfleyerek " o yemekleriyle insanı kendisine köle ediyor resmen " dedi. Juvia şaşkın bir şekilde " natsu san mı " diye sordu. Erza da gergin bir şekilde " Gerard onun aralarındaki en iyisi olduğunu söylemişti ama böyle bir şey " dedi.
Son bir saattir hayama istikrarlı bir şekilde " Hayır olmaz yapamam " diye itiraz lar ediyordu. Fakat natsu elini hayama nın omuzuna koyarak " kaptan amma naz yaptın yaa " dedi. Gajel " aynen öyle bize sanatınla liderlik edeceksin işte " dedi. Hayama sinirli bir şekilde onlara dönerek " ne saçmalıyorsunuz siz ben hayatta insanların önünde yemek yapamam üstelik sizin gibi manyaklara liderlik hiç yapamam " dedi. Sting alıngan bir şekilde " kaptan bizi niye ekliyorsun yaa " dedi. Hayama sinirli bir şekilde " kapa çeneni " diye bağırdı. Kuroh gray ve gerarda dönerek " bu bakirde gram özgüven yok eminmisiniz " der gibi baktı.
Gerard gülümseyerek köpeğin başını okşayarak " Üzgünüm kuroh kun ne demek istediğini anlamıyorum " dedi. Gray bıkkın bir şekilde " bu bakir yapabilecek mi " diye soruyor. Laxus şaşkın bir şekilde hayama ya " lan sen bakir misin " diye bağırdı. Hayama kıpkırmızı bir şekilde donup kalınca laxus alaycı bir şekilde gözlerini devirerek " vahh zavallı " dedi. Gerard rahatlatıcı bir gülümsemeyle " rahatla hayama seni öyle birine emanet edeceğiz ki hem özgüvenini kazanacak hemde bayağı tecrübe edineceksin " dedi. Hayama şaşkın bir şekilde gerard bakarken " bir yere mi gidiyorum " diye sordu. Gerard gözlerini devirerek " başta biraz sorun yaşayabilirsin " dedi.
Laxus hala alaycılıkla eli çenesine dayalı " rahat ol sen bizden daha şanslısın aslında " dedi. Gerard abartılı bir şekilde gözlerini devirip başka yöne bakarak " orası kesin " dedi. Birden bulundukları spor salonunun kapısı gürültüyle açıldığında gerard verdiği kararı yeniden düşünmeye başlayarak " işte geldi " dedi. Kapının ardında dalgalı kırmızı saçları uçuşup gözleri Şeytanı andıran gildarts heyecanı sesine yansıyarak hayama ya bakarak işaret parmağıyla onu göstererek " öğrencim olacak olan o bakir senmisin " dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cadı ve Peri
Aksimezat savaşından sonra en az 15 en fazla 70 bölümlük (uzayadabilir) bir jerza hikayesi yazmaya karar verdim. Umarım bunu beğenmenizi ümit ediyorum. kitabın adında lonca isimlerine gönderme yaptım. Fairy tailin anlamı zaten belli ama crime sorcir...