mezat savaşından sonra en az 15 en fazla 70 bölümlük (uzayadabilir) bir jerza hikayesi yazmaya karar verdim. Umarım bunu beğenmenizi ümit ediyorum. kitabın adında lonca isimlerine gönderme yaptım. Fairy tailin anlamı zaten belli ama crime sorcir...
Iki delikanlı dövüşün yapılacağı binanın teras katında polis arabalarını izliyordu. Ilk elleri arkasından kelepçeli olarak İvan çıkmıştı. Laxus bunu görünce keyfinden sırıtıyordu. Teras kenarına yaslanıp kollarını birleştirip pis pis sırıtarak " hazır oraya gidiyorken yakında çıkacak dedemle de bir kaç sohbet edersin " dedi. Ivan itiraz edercesine debelenip gözleri terasa ona pis bir şekilde sırıtan takılan Laxus a takıldı. Yüz ifadesi öz babana bunu mu yapıyorsun der gibi bakıyordu. Laxus onun ne demek istediğini anlayarak " tabiki de gerizekalı " dedi.
Phreito çıktığında jellalin gözleri ondaydı. Phreito ona baktığında jellalin suratındaki pis sırıtmayı görünce donup kalmıştı. Aklına jellalin mektupları öğrendiği gün gelmişti.
Flash back
Ofisi'nin kapısı aniden açılıp içeriye gerard dalınca toplantıdaydı. Diğerleri şaşırmış bir şekilde ona bakarken Phreito ayağa kalkarak resmi bir şekilde " toplantı bitti çıkın çabuk " dedi. Çıltıklarında gerard phritonun dibinde bitip suratına yumruğu geçirip yere devrilmesini sağlayıp öfkeli bir biçimde " bana istediğin gibi davranabilirdin ama onlara bulaşmayacaktın " diye kükredi. Phreito ağzındaki kanı silip doğrularak gerardın suratına yekmeyi geçirip onun duvara yapışmasını sağlamıştı. Ayağa kalkıp suratına yumruğu geçirecekken gerard ani bir refleks yumruğu eliyle yakalayıp phreitonun kolunu tüm gücüyle sıkıp acı çekmesini sağlayarak yere diz çökmesini sağlayıp öldürücü bir bakışla
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" bunun bedelini ödeyeceksin ve olduğunda seni sadece izleyeceğim hem de büyük bir zevkle " diyerek kolunu bırakıp yere atarak odanın kapısını büyük bir gürültüyle kapatıp çıkmıştı.
Phreito dehşet içerisinde karşısında ona sırıtan şeytana bakıyordu. Sonra kahkaha atmıştı. Polisler ve gerard şaşkın bir şekilde ona bakarken Phreito şeytani bir bakışla sırıtarak " aferin çocuk aynen böyle yapacaksın " diye bağırdı. Gerard hiç bir şey anlamayarak ona bakarken Phreito kahkahalarına devam ederek " işte babasının Oğlu diyebileceğim şekle büründün artık istediğim gibi bir adam oldun. " polisler sorla onu arabaya sokarken Phreito son bir hazla " seninle gurur duyuyorum " diye bağırdı. Gerard phureitonun dediklerini idrak etmeye çalışıyordu. Son üç yıldır yaptıklarını düşününce gerçekten de ona benzediğini farketti. Sinirden yumruğunu sıkıp teras kenarına yumruğunu geçirip izi kalmıştı. Kanlı eline dayıyarak " lanet olsun " dedi. Laxus da dişlerini gıcırdatarak " bu beklenmedik işte " dedi. Gerard yere diz çöküp sinirden yeri yumruklamaya devam ederek " resmen ona benzedim " dedi. Sinir krizi geçirmeye başlamıştı.
Evinde bodrum katında Gerard tüm hıncını çıkarttığı kanlı kütük karşısında bitkin bir şekilde duvar dibinde oturuyordu. Bomboş gözlerle kütüğe bakarken phreitonun dediklerini düşündü. " ona benzedim haa " diye mırıldandı. Dizlerini kendine doğru kırıp dirseklerini dizlerine yaslayıp başını kanlı ellerine dayıyarak başta hafif bir kıkırdama sonra da kahkahalar la gülmeye başlamıştı. Kahkahaların arasından " gördünmü Simon onu hapise tıktım , " gözünden bir damla yaş akarak " onun gibi bir pislik olup onu hapise tıktım " diyerek gözkerinden yaşlar akmaya başladı. Alt dudağını ısırarak " artık size bakacak yüzüm yok " diyerek Göz yaşlarını silip yere sırt üstü yığılıp Simon la yurtta son gecesi ni hatırladı. Aklında simonun " Gerard büyüyünce ne olmak istiyorsun " diyen sesini duyuyordu. O konuşma yı hatırlayarak alt dudağını ısırıp " ben bilmiyorum " diye mırıldandı.
6 yıl sonra ilk bölümdeki dövüş günü
Gerard kampüsteki rektörlük binasına girerken disiplin kurulunun odasını arıyordu. Profesörü n biriyle aynı fikirde olmadığı için tartışıp buraya gelmişti. Disiplin Kurulu odasının iki kapısı vardı. Giriş ve çıkış olarak ayrılırken giriş kapısının önünde durdu. Girme izni aldığında içeri girdikten sonra kızıl saçlarıyla herkesi etkisi altına alan pürüzsüz bembeyaz teni olan sinirinden somurtan güzel bir kız çıkmıştı. Arkasından görevli çıkıp " bayan Scarlet " diye bağırdı. Kız somırtmak tan yanaklarını şişirip ona baktığında adam uyarıcı bir şekilde " şimdilik seni uyarıyoruz bu bir daha tekrarlanır sa uzaklaştırma alacaksınız " dedi.
Kız itiraz edercesine görevliye bir adım atarak " ama o başlattı " dedi. Görevli hiç itiraz kabul etmeden " bunu onu kafasına kaynar suyu dökmeden önce düşünecektiniz bayan Scarlet " diyerek hiç erzayı dinlemeden odaya geri dönmüştü. Erza uyarıyı kesinlikle anlamıştı. Omuzlarını düşürüp ağlak bir şekilde Of yaa diyerek çıkış kapısına doğru gitti. Vosvosu mirada olduğu otobüs durağına doğru yol aldı.
Karşısında ki disiplin görevlileri her şeyin profesörü n abartması olduğuna gerard ın kendi savunma konuşmasından iyice ikna olup gerard a nazik bir şekilde " gidebilirsiniz " demişlerdi. Gerard etkileyici nezaketiyle onlara gülümseyip onları kendine hayran bırakarak " iyi günler " diyip çıkmıştı. Odadan çıktığında rahat bir nefes alıp elleri ni kapuşonlu dizine kadar uzun hırkasının cebine koyup arabasına doğru yürüdü. Yağmurun yağdığından dolayı kapuşonunu başına geçirip arabasının kapısını anatardaki düğmeyle açıp arabasına binip çalıştırarak otobüs durağının önünden geçip çıkış kapısına doğru sürmüştü.
Mirajane stresten dreksiyona yapışmış bir şekilde arabayı sürüyordu. Sorla ma bir gülümsemeyle sevinçten " son bir saattir hiç bir yere çarpmadım " sevinirken kırmızı ışığa geldiğinde sevincinden fren yerine gaza basıp önündeki bmw marka siyah chep e çapınca donup kalmıştı. Mirajane şok içinde çarpılan yere bakarken çarptığı arabadan sarışın uzun boylu iri bir adam inip gözlüklerini çıkararak Mirajane nin canını okumaya gidiyordu. Vosvosun sürü koltuğunun camını tıklatıp açılmasını bekledi. Tırsarak alt dudağını ısırıp camı açtığında karşısındaki sarışın yüzünde Şimşek işaretli lacivert gözlü adamdan gözlerini anlamayarak ona bakıyordu. Laxus ona şok içinde dik dik bakan kızın iyi olmadığını düşünüp ( offf acemimisin ) diye içinden söylenerek kızla yüz yüze gelecek şekilde eğilip " hey iyimisin " diye sordu.
