Cadı ve Peri

P.ç kurusu

Mirajane straus
Yirmi yaşında Gastronomi 2. Sınıf öğrencisidir. Ailesini ufakken kaybettiği için iki kardeşiyle amcasının yanında büyümüştür. Yemek yapmak en sevdiği şey olduğu için Gastronomi yi seçmiştir. Erzanın aksine tatlı dan çok yemek pişirme yi daha çok sever. Sakin ve güler yüzlü bir kızdır. Fakat bir şeyi isterse onu muhakkak elde eder. Çoğu insan bu tavrını korkuyucu bulur.

Gerard 5 yıllık üniversite hayatı boyunca ilk defa saatinin alarm sesinden önce kalkmıştı. Bunun erza denen kızla uğraşmak için can atıyordu. Telefonunun dan ders programına baktığında bir saat sonra ceza hukuku dersi olduğunu gördü. Öğleden sonra boştu. Sonra grayin verdiği kağıtlarda erzanın ders programına bakıp. Tüm günün dolu olduğunu fark etti. Tek öğlen 12 den sonra bir saatlik boşluğu olduğunu farketti. Gerard bunun yeterli olduğunu düşünüp ıslık çalarak duşa girdi.

Erza dolabının başında bir saat dikildikten sonra sonunda kottan gömlek altına beyaz mini şortu ve ayakkabı olarak da açık kahverengi botlarını giydi. Odasından çıktığında mirajane çoktan hazırlanmıştı. Siyah bol gömlek ve gömleğin belini içine koyduğu yüksek belli beyaz uzun etek giymişti. Erza mutfağa gelip dolaptan sütü çıkarıp kasenin içine koyduğu müsli ile karıştırıp kase elinde mutfak tezgahına yaslanıp bir kaşık alıp yiyordu. Mirajane erzaya dönerek " juvia dan bunu hiç beklemiyordum " dedi. Erza ağzındaki ni bitirip " onu hiç hatırlatma hala şaşkınlığım üzerinde " dedi. Mirajane kolunu masaya dayayıp elini çenesinin altına dayayarak " asıl şaşırdığım juvianın babasının kızı mezun olmadan evlenmesini kabul etmesi " sonra erzaya dönerek " daha iki yılı var " dedi. Erza düşünür bir şekilde " o gerard denen ne yaptığıysa artık juvianın babasına ikna etmeyi başarmış " dedi. Mirajane düşünceli bir şekilde " demek ki çok seviyorlar birbirlerini " dedi. Erza kendin emin laflarla " ne kadar seversen sev bir ağırlık olmalı ilişki de " dedi. Mirajane erzaya sıkıcısın bakışı atarak " sana kalsa seninle çıkacak adamla dört yılda anca evlenirsin " dedi. Erza onaylanmasına " tabikide bir erkeğe hemen kendini kaptırmak nedir" dedi. Mirajane " hiç anlamıyorsun değil mi " dedi. Erza muslisini bitirmiş kaseyi bulaşık makinesine yerleştirirken " hadi konuşmayı kesde derse geç kalıcaz " dedi. Mirajane de ayağa kalkarak " a sence juvia grayle bizi ne zaman tanıştırır " dedi. Erza çantasını alarak " hemen olmayacağı kesin " dedi. Mirajane kapıdan çıkarken " niyeki " dedi. Erza mirajanee şaşkın bir şekilde " unuttun mu adamın kucağından kızı aldım sence tanışmak istermi " dedi. Mirajane kapıyı kitleyen erzaya bakarak " iyide Özür dilemiştim ondan " dedi. Erza " sence yeterli olur mu en mantıklısı biraz zaman geçsin" dedi.

Gerard kantinin bahçesinde sigarası ve kahvesini içerken " vayy bu gerard fernandes değil mi " dedi. Gerard ona döndüğünde karşısında siyah uzun saçları ve gözleriyle bembeyaz bir tene sahip çekici bir kadın vardı. Üstünde kot mini şörtun üstüne beyaz şifon bir bluz onun üzerine siyah şortuna kadar uzun ceketle altın zincir tarzı kolyeleri ve ayağındaki siyah butileriyle kombinlemişti. Gerard ultear olduğunu gördüğünde " Naber " dedi. Ultear onun karşısına oturup bacak bacak üstüne atıp kuşkulu bir şekilde " seni tanıyorsam buraya gelmenin bir sebebi var nedir " dedi. Gerard sahte bir şekilde gülümseyerek " yapma ultear sanki hiç sabah kalkıp derse gelmiyormuşum gibi konuşuyorsun " dedi. Ultear hiç duraksamadan " öylesin" dedi. Gerard suratı asılarak " o kadar mı beterim yaa" dedi. Ultear geriye yaslanıp gülümseyerek " sadece akşam derslerine gelen birisin sen " dedi. Gerard kahvesinden bir yudum alarak " evet özel bir sebebim var" sonra masaya eğilerek ulteara çekici bir şekilde bakarak " şimdilik gizli tutuyorum" dediğinde ultear suratı asık bir şekilde " bunlar bana sökmez serseri git başka kızlarda dene " dedi. Gerard oyununun işe yaramamasından dolayı mahcup bir şekilde gülümseyerek " tüh ya" dedi. Sonra yaslanıp sigarasından bir nefes alıp üfleyerek " saten kurnaz kadınlardan hoşlanmam tipim değilsin" dedi. Ultear sanki çok umurundaymış gibi " bende akıllı erkekleri sevmem ne yapacağız " dedi. Gerard dik bir şekilde bakarak " pek umursamayacağız " dedi. Ultear saatine bakıp " neyse " ayağa kalkıp çantasını alarak gerarda " derse geliyor musun" dedi. Gerard sigarasını söndürüp ayağa kalkarak " bayanlar önden" dedi. Ultear siyah saçlarını eliyle havalandırıp gülümseyerek " tabikide " dedi.

Öğle saatine az kala okulunun mutfak sınıfında erza bugün yapmasını öğrendikleri krem brule nin üzerine esmer şekeri döküp alev makinesi ile karamelize ederken mirajane çoktan bitirmiş oğleden sonra tadılmak üzere soğumaya bırakmıştı. Önlüğünü çıkarıp topladığı saçlarını salarak erzaya yanına gelerek " benim işim bitti yardım istermisin" dedi. Erza şekeri dökerek " Hayır teşekkür ederim" dedi. " juvia bu nedir " diye hocalarının sesini duyduğunda juvia son krem brulesinin üstüne şekerle grayin resmini yapıyordu. Juvia ona şaşkın bir şekilde bakarak " nişanlımın resmini yaptım bir sorun var " dedi. Kırk yaşında hala evlenememiş olan hocaları şok olmuş bir şekilde kekeleyerek " n-ne s- sen yirmi yaşında olmana rağmen evleniyormusun " dediğinde juvia durumun hiç farkında olmadan düz bir suratla " evet " dedi. Hocası bembeyaz bir şekilde " te tebrik e ederim " diyerek ruh gibi sınıftan çıktı. Erza ve mirajane tip tip bakarak erza " resmen kadına inme indirdi" dedi. Mirajane de onaylar bir şekilde " kesinlikle" dedi. Sonra " Neyse ben çıkıyorum cafede bekliyorum seni " dedi. Erza başını sallayarak " ben bunları bitirdikten sonra kitabı dolaba bırakıp geleceğim" dedi. Mirajane tatlısını bitirmiş lucyde alarak " tamam bay bay " dedi. Juviada bitirip soğumaya bırakıp erzaya " erza san geliyor musun " dediğinde erza " biraz daha " diyerek juviada çıktı.

Erza sonunda bitirip oda krem brulelerini soğumaya bırakarak sınıftan çıktı. Dolaba geldiğinde kapağını açıp kitabını koyup kapağına yerleştirdiği aynasına bakıp topladığı saçlarını salıp düzeltti. Telefonunu alıp kapağı kapattığında arkasında gerardı gördüğünde korkudan ufak bir çığlık atmadan edemedi. Gerard erzanın bu korkusunu farkettiğinde hafif sırıtarak dolaplara yaslanıp ona dikkatli bir şekilde bakarak " her şeye bu kadar çok tepki verir misin" dedi. Erza dediğini anlamayarak " ne " dedi. Gerard yaslanmaya devam edip kollarını önünde birleştirerek " dün istasyonda yaptığın bayaa abartılıydı " dedi. Erza şaşkın bir şekilde " biliyormusun " dedi. Gerard alaycı bir tavırla " grayi sakinleştiren bendim " dedi. Erza stresten alt dudağını ısırdığında bu hareketi gerardda onu öpme isteği uyandırmıştı. Erza başını eğip titrek bir sesle " aslında Özür dileyecektim. " dedi. Gerard ufak bir kahkaha attı sonra erzanın sinirden kızarmış yanaklarını görüp susarak bir kaç kere öksürüp sesini düzelterek " şimdi olmamasını öneririm baya sinirli " dedi. Erza kuşkucu bir şekilde " buraya bunu söylemek için mi geldin." Dedi. Gerard erzayı biraz inceleyerek (saf olduğu doğru ama akıllı ) diye düşündü.

Gerard düşünür gibi yapıp " bilmeem " sonra erzayı dolapla kendi arasına alıp sağ kolunu erzanın baş hizasında dolaba dayayıp sol eliyle ise kızıl saçlarından bir tutam alıp koklayarak " sadece ilgimi çektin" dedi. Çilek kokusunu içine çektiğinde dudaklarıda bu tattamı diye düşünmeden edemedi . Erza ise kalpten ölüp gideceğini düşünüyordu. Dün tanıştığı adam onu duvara kıstırmış saçını kokluyordu. Ona tokat yada yumruk atmak istiyordu ama bedeni onu dinlemiyordu. Gerard suratına doğru yaklaştığında iyice kızarmış saten deli gibi atan kalbi Ralli deki tam gaz basan yarış arabası gibi sesi kulağına geliyor du. Gerard elinin tersi ile yanağını okşayıp gözü önünde olan saçını kulağının arkasına sıkıştırıp kulağına eğilerek " yarın akşam sekiz de alırım seni " dediğinde erza şok geçirmişti. Gerard erzanın telefonunu elinden alıp kendi numarasını çaldırıp erza ya geri verirken kendi telefonuna ise erzayı kızıl diye kaydediyordu. Erza hala ne olduğunu anlamamıştı. gerard bunu fark ederek " dediğim gibi yarın alıyorum o yüzden hazırlıklı ol" diyip elini sallayarak uzaklaştı. Erza onun gidişini izlerken sonunda ne olduğunu anlayıp " piç kurusuuuuu " diye bağırdı.