Erza minnettar bir şekilde ulteara gülümseyerek ellerinden tutup " takıma katıldığın için gerçekten çok teşekkür ederim ultear " dedi. Ultear ise gülümseyerek erzanın evine girerken " hep katılmak istiyordum bu yarışmaya ama hiç fırsatım olmadı esas teşekkür etmesi gereken benim " dedi. Arkasından eve girmekte olan minervayı göstererek " arkadaşım minerva aynı bölümdeyiz ve liseden beri de arkadaşım " trip atar bir şekilde elini beline koyarak " yemek yapmakta kesinlikle üst seviyededir " diye sordu. Minerva alaylı bir şekilde ultearın yanına gelerek " ses tonun pek kabullendiğini söylemiyor ama " diyerek güler bir yüzle erzaya elini uzatarak " tanıştığıma memnun oldum " dedi.
Erza ikisinin arasındaki gergin havadan biraz ürküp gülümsemeye çalışarak " bende tanıştığıma memnun oldum " dedi. Minervanın ona dik dik baktığını görünce çekinerek " bir sorun mu var " dedi. Minerva düşünceli bir şekilde erzayı süserek " hımm jellal sanın evleneceği hiç aklıma gelmezdi " dedi. Erzayı biraz daha inceleyerek tüm patavatsızlığıyla " hem de böyle saf görünen bir kızla " dedi. Erza ona öldürücü bakışlar atarken ultear ortamı yumuşatmak için elini minervanın omuzuna koyarak " hey hey minerva bu biraz ağır oluyor. " erzaya bakarak " o gerçekten abimin tipi " dedi. Erza hafifçe kızarırken minerva sadece omuzlarını silkmekle kalmıştı.
O sırada mirajane salondan " kızlar hadi gelin artık " diye seslenince içeri geçmişlerdi. Mirajane masada levynin karşısında oturup ona en sevimli gülümsemesini göstererek " grubumuza katıldığın için teşekkür ederim Levy chan " dedi. Sonra masada oturan diğer kızlara dönerek " şimdi Julian ana yemekte düşündüğü yemeği bize sunmak için gelecek biraz bekleyeceğiz " dedi. Ultear düşünceli bir şekilde " Julian " derken... Erza da yanına oturup " takımımızın lideri son sınıfta olan bir Senpai mız " dedi. Minerva karamsar bir şekilde " aslında ismi tanıdık geliyor bize " dedi. Ultear sinirli bir şekilde homurdanarak " o dedikoducu liboş değil mi " diye sordu. Minerva , Levy ve ultear dışındaki diğer kızlar zorlama bir şekilde gülümsüyordu.
İçerden çok şuhh bir erkek sesinin " kızlaaaaar öyle bir şaheser hazırladımki dibiniz düşecek " diyerek Julian elinde fırın eldivenleriyle tuttuğu üstü kapalı güveç kabını masanın ortasına koyarken ona dehşetle bakan minerva ve ultearı görünce şaşkın bir şekilde " a ah fesat ikilisi " dedi. Sonra şaşkınlığı geçip elini ağzına getirip alayla kıs kıs gülmeye başlayarak " ayol bunlar entrika çevirmekten başka işler yapabiliyormu " deyince ... ultear dişlerini gıcırdatıp ayağa fırlayarak " seni koca götlü liboş sendin değil mi bizim hakkımızda onca iftirayı atan " diye tam üstüne atlayacakken Julian cebindeki servis kaşığını bir Extrem kılıç ustası edasıyla posizyon alIP burnunun dibinde tutup burnu havada bakışlarla " bak cadı şu anda ön planda olması gereken eserim " tırnaklarını boğaza geçirmeye hazır bir şekilde tutarak " bunun önüne geçmeye çalışanı vallahi deşerim " diye bağırınca ultear ürkerek yutkununca... mirajane sevimli bir gülümseme ile aralarına girerek " tamam tamam hadi girelim " dedi. Minerva çoktan kaybetmeyi kabullenmiş bir şekilde " boşver ultear daha sonra hesabını sorarız " deyince kızın bakışlarını gören Julian tırsmıştı.
Erza ve diğer kızlar olayın etkisinden çıkıp yemeğe konsantre olmuştu. Juvia yemekten gelen kokuları büyük bir keyifle koklayarak " hımmm kuzu etini daha önce hiç bu kadar ferahlatıcı bir şekilde gelmemişti. " dedi. Lucy de kokudan etkilenmiş bir şekilde gülümseyerek " bu koku için rezene ve yeni baharmı kullandın " dedi. Julian övünür bir şekilde ellerini beline koyup başını sallayarak " aynen öyle ama bir şey daha var " diyerek tam onuda söyleyecektiki... Erza mide bulantısından dolayı kesik kesik nefesler alıp zar zor " zerdeçal ve sarımsak koymuş " diyerek elini ağzına getirip koşarak banyoya gitmişti.
Julian erzanın arkasından cinayet işlemeye hazır bir şekilde bakarken " yemeğimdenmi tiksindi lan kaltak " diye tam peşinden gidecekken mirajane zorlama bir şekilde gülümseme ile " hamile o Julian " diye araya girdi. Elinden geldiğince oda mide bulantısını bastırmaya çalışarak " bazı kokular onun midesini tetikliyor " lafını bitiremeden oda elini ağzına getirip banyoya koşmuştu. Lucy, Juvia ve Levy endişeli bir şekilde mirajane nin arkasından bakarken , ultear ve minerva acabamı diyen bakışlarla kollarını birleştirirlerken...
Julian ise apayrı bir dünyadaydı. Kendi eserini koklayıp midesi bulanan ikinci bir kişi... hadi erzayı anlayabilirdi. Fakat mirajane ne alakaydı... her halükarda akli dengesini kaybetmeye başlayarak başka bir cebinden, kılıfından satır ını çıkararak " ulaaaaaan " diye bağırarak elindeki satırı sallayarak banyoya doğru koşup " keserim kız seni, hadi o hamile sana ne oluyor be " diyerek banyo kapısına dayandığında arkasından birilerinin onu tuttuğunu farketti. Arkasına baktığında kızların onu tuttuğunu farketti. Minerva ise yanına gelip ona salak diyen bir bakışla satırı elinden alarak " manyak mısın sen " diyerek ona bakıyordu. Ultear ise arkalarında gözleri parlak avuçlarını kaşıyordu.
O sırada natsu koşturmaktan terlemiş nefes nefese mutfağa dalarak zafer kazanmış bir şekilde " lider istediğiniz taze geyik etini getirdim. " diye rapor verdi. Hayama natsuya bakarak agresif bir şekilde " geç kaldın natsu bana en taze geyik etini getirdiğini umuyorum " dedi. Natsu tüm dişlerini gösterip baş parmağını kaldırarak " hiç merak etme bahçede şu anda " dedi. O sırada mutfakta olan gray, gazel, Sting ve rogue niye bahçede diye düşünmeye başlamışlardı.
Bahçeye çıktıklarında çite bağlı canlı bir geyiğin onlara baktığını görünce Hayama ve natsu dışında herkes ağzı bir karış açık geyiğe bakarak ( allahın psikopatı gidip geyik mi avlamış ) diye geçiyorlardı. Natsu heyecanlı bir şekilde hiç istifini bozmayıp geyiği inceleyen Hayama ya bakarak " nasıl ama bunun için çok uğraştım " dedi. Hayama birden " bakayaroo " diye bağırıp natsunun suratına yumruğu geçirerek iki metre uçmasını sağlamıştı. Diğerleri olumlu anlamda başını sallayarak ( evet evet haketti bunu ) diye düşünürken ... Hayama yerden kalkmakta olan natsuya dönük eliyle geyiğe göstererek " bu daha yaşına bile girmemiş, hiç yağı yok , bunun sertlikten bitiyordur " deyince .... diğerleri ikinci bir şok dalgasına girmişlerdi. Natsu başını anladım anlamında sallayarak " anlıyorum daha yaşlı olanı getirmeliydim değilmi " deyince ... Hayama kollarını önünde birleştirmiş bir Usta edasıyla başını sallayarak " aynen öyle şimdi bunu serbest bırak Ve yaşlı bir tane yakala " dedi. Diğerleri şok içinde " yok artık " diye bağırdılar. Hayama onların varlığını farkederek dik dik bakarak soğuk bir sesle " sizde ava gidiyorsunuz " deyince bu sefer " Heeee " diye bağırdılar.
" heeeeeee " diye bağırarak mirajane elindeki pozitif sonuçlu hamilelik testi sonucuna bakarken .... gözlerine inanamayarak sonuca bir daha bakarak " bu gerçek olamaz yaaa " diyordu. Ultear test sonucuna bakarak " niye bu kadar çok şaşırıyorsunki " dedi. Mirajane titreyerek ultear a doğru bakarak " çünkü korunuyordum " dedi. Minerva bilgeli bir şekilde "neyle" diye sorunca ultear ona ters bir şekilde bakarken , mirajane ise odasına gitmişti. Julian tekli koltukta oturup fenalıklar geçirerek " ayyy ben nerelere gideeem başımda bir tane varken , yetmezmiş gibi bir gebe daha mı getirdin " diye yakınıyordu. Erza ağlak bir şekilde " aşk olsun Julian ben belamıyım " diye ağlamaya başlayacakken , Julian direk öne doğru eğilerek " kes sesini " diye bağırıyordu. Juvia ve Lucy sinirli bir şekilde Juliana çıkışırken , Levy ise ağlayan erzayı sakinleştiriyordu. Minerva inanamaz bir şekilde bakarak " tamirhane lan burası " dedi. Ultear ise sadece gülümsemekle yetinmişti.
Mirajane elinde ilaç kutusuyla gelip minervaya uzatırken... minerva kutuya bakıp içinden bir kaç tane avucuna döküp inceledi. Sonra mirajane ne vay salak diyen bir surat ifadesiyle ilaçları miraya göstererek " şeker bu kızım dolandırılmışsın " dedi. Mirajane şok içinde dizlerinin üzerine çökerek " yok artık " dedi. Diğer herkes şaşkınlık içinde bakarken , Julian mavi gözlerini portleterek bakıp " şerkendenmi hamile kaldın kız " diye bağırdı.
Bayağı zaman geçti. Arkadaşlar farkındayım. Bu hikaye beni çok tıkadığı ve yorduğu için bazen zorlanıyorum. Ve ilgiside azaldı. Bu yüzden bunun depresif Üzgünlüğüde var tabii...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cadı ve Peri
Actionmezat savaşından sonra en az 15 en fazla 70 bölümlük (uzayadabilir) bir jerza hikayesi yazmaya karar verdim. Umarım bunu beğenmenizi ümit ediyorum. kitabın adında lonca isimlerine gönderme yaptım. Fairy tailin anlamı zaten belli ama crime sorcir...