sakın

503 30 33
                                    

Telefonun sesi susmak bilmiyorken mirajane şikayetçi bir şekilde mırıldanarak laxusun üstüne çıkarak kafasını boynuna gömüp kollarını adamın beline sarmıştı. Telefon çalmaya devam ederken laxus bir elini alnına getirip diğer eli kızın sırtına koymuştu. Kızın sırtını okşayarak tişört giydiğini farketmişti. Telefon yeniden çalmaya başlayınca suratını buruşturarak " Mira senin telefonun çalıyor " dediğin de mirajane telefona bakmamak için bahane bulmaya çalışarak " benim olduğunu nerden biliyorsun " dedi. Laxus tavana boş gözlerle bakarak " inan Mira benim telefonum uyduruk bir adamın söylediği şarkı çalmıyor. " dedi. Mirajane istifini bozmadan " hiç şaşırmadım. " daha sıkı sarılıp küçük bir kız gibi " o zaman sen bak " dediğin de laxus şu anki haline ufak bir kahkaha atarak " Mira beni yatak olarak kullanıyorsun. Nasıl hareket edeyim " diye sorduğunda mirajane laxusun yüzüne bakarak " yapabilirsin bence " dedi. Laxus oflayarak üstünde mirayla hafifçe doğrulup yatakta komodine doğru kaymaya çalıştı. Başardığında parmak uçları ile kendine çekip telefonu aldığında rahatlayarak yastığa kafasını gömüp rahatlayarak " aldım sonunda " dedi. Mirajane laxusun sert göğsüne dövmesinin üstüne küçük bir öpücük kondurarak " becerikli bir erkeksin " dediğin de telefon yeniden çalmaya başlamıştı.

Laxus telefonu göreceği şekilde havaya kaldırıp inceler bir şekilde " hımmm küçüğüm diye biri arıyor " dedi. Mirajane mırıldanarak laxusun göğsüne yanağını dayayıp " lisanna mı arıyor ne istiyormuş " diye sordu. Laxus telefonu açıp hoparlöre aldığında " Mira ne nerdesin sen " diyen lisanna nın cırlayan sesini duyduklarında yerlerinden fırladılar. Mirajane kalkarken laxusun karnına sert bir baskı yaptığı için laxus acıdan yerine yığıldı. Mirajane bunu fark edince stresli bir şekilde " Özür dilerim iyimisin " diye sorduğunda lisanna telefonun diğer ucundan " Mira ne neler oluyor " diye sordu. Mirajane telefon mu yoksa laxusla mı ilgileneyim diye kafası karışırken laxus bir el işaretiyle telefona bak dedi. Mirajane başını sallayıp onaylarak telefonu aldı. Azarlayıcı otoriter abla edasıyla " ne oldu lisanna sabah sabah ne istiyorsun " dedi.

Lisanna endişeden çıldırmış bir şekilde " Mira ne çabuk buraya gel. Elf ni-chanı hastaneye kaldırdılar. Durumu çok ağır " dediğin de mirajane donup kalarak " ne diyorsun lisanna nasıl oldu " dediğin de laxus iyicene dikkat kesilmeye başladı. lisanna tereddütlü bir şekilde " polislerin söylediğine kafes dövüşü yapmış " dediği an laxus hemen doğrulup telefonu alıp kulağına getirerek ciddi bir ses tonuyla " kafes dövüşü olduğunu sana kim söyledi " diye sordu. Lisanna şaşkın bir şekilde " sen kimsin be " dediğin de laxus ciddi bir ses tonuyla " beni boş ver bunu sana kim söyledi " dedi. Mirajane soran gözlerle ona bakarken laxus ona hazırlan bakışı attı. Lisanna düşünür bir şekilde " gözlüklü bereli bir adam ama kapuşonda takıyor " dediğin de laxus ciddi bir şekilde tahmin ettiğim gibi diye düşündü. Sonra düşünerek " tamam hangi hastane " diye sorduğunda lisanna cevap verdiğin de laxus da ayağa kalkarak " tamam iki saate ordayız " diyerek telefonu kapattı.

Kendi telefonunu alarak gerardı arayıp telefonu kulağı ve omuzu arasında sıkıştırarak bir yandan da giyiniyordu. Telefon çalmaya başlayınca gerard yüzünü şikayetçi bir şekilde buruşturarak başını arkasından sarıldığı erzanın saçları arasına gömdü. Telefon sesiyle erzada mırıldanarak kafasını gerarda çevirip uykulu sesiyle " Gerard telefonun çalıyor " dedi. Gerard hiç tınlamadan " duyuyorum" dedi. Erza belini saran kolu bollaştırıp gerarda doğru dönerek uykulu bir şekilde " senin telefonun çalıyor " dedi. Gerard burnuyla kızın boynunu okşayıp kokusunu içine çekerek " biliyorum ama bakmak istemiyorum " dedi. Erza tembel bir şekilde gerarda iyice sokularak " çok ısrarcı çalıyor ama " dediğinde yatak başlığının yaslandığı duvardan yumruklanma sesleri geldi. İkiside şaşkınlık içinde gözlerini kocaman birbirlerine baktılar. Erza hemen doğrulup sesin geldiği duvara bakarak " miraların odasından geliyor. Ne demek bu " diye telaşla sorduğunda gerard dan yataktan fırlayıp pantolonunu giyerek " telefonuna bakmazsan kapını kıracağım demek " dediğin de Erza şaşkın gözlerle telefonu nu eline alan gerarda bakmakla yetindi.

Gerard balkona çıkıp telefonu açarak kulağına getirdiğinde laxusun " kızın koynundan çıkman için illa duvarımı yumruklamam lazım " dediğin de gerard bir sorun olduğunu anlayarak balkon trabzanına kalçasını yaslayarak " ağzın pisleşmeye başladı. Bir sorun mu var? " diye sordu. Laxus durup gerardın sesini çevresinde duyduğunu hissederek balkona doğru yürüdü. Çıktığında gerardı görünce telefonu kapatıp elini beline koyarak bıkkınlık içinde nefesini verip " sorun miranın kardeşi elfman " dedi. Gerard dikkat kesilerek karşı balkondaki laxusa bakarak " ne olmuş ona " dedi. O sırada mirajane de yeni hazırlanmış laxusa bakınıyordu. Balkondan sesler geldiğini duyunca oraya doğru gitti. Laxusun " elfman ın bu halde olması kesinlikle benim spor salonumda olmasıydı. " dediğini duyduğunda donup kaldı. Gerard düşünceli bir şekilde " mestin söylediğine göre aiden le dövüşmüş kesinlikle seni kızdırmaya çalışıyorlar " dedi. Mirajane duvarın arkasında saklanıp duyduğu her kelimede kalbine bıçak saplanıyormuş gibi hissediyordu. Laxus sinirli bir şekilde " onun kavgası benimle başkalarını araya başkalarını bulaştırması çocukça istediği an kafes te karşısına çıkarım " dedi. Mirajane duydukları karşısında iyicene yıkılmaya başlamıştı. Gerard kaslarını çatıp elini çenesine getirip " bedelini ağır ödeteceğiz. Şüphen olmasın. " laxusa bakarak " ama senin öfkeni kontrol etmen lazım. " dedi.

Mirajane duyduklarına dayanamayıp ağlamaklı bir hıçkırık çıkacakken hemen iki eliyle ağzını kapattı. Titreyerek kapının ucundan ondan habersiz konuşan iki adamın farketmediğini görünce rahatlayarak derin bir nefes aldı. Telefonu çalınca hemen açıp kulağına getirdi. Erzanın buruk bir sesle " konuştuklarını duydun mu " diye sorusunu duyduğunda gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak " o zaman burda durma mısın bir mânâsı yok artık " dedi. Erza gözünden bir damla yaşın akmasına engel olamayarak " o zaman şimdi aşağıya inelim gerardın arabasının anahtarlarını aldım " dedi. Mirajane de başını sallayarak " tamam " demekle yetinmişti.

Telefonu kapatınca düşünceli bir şekilde aynadaki yansımasına baktı. Vücudunda dün geceden kalma izleri görünce kendini kullanılmış gibi hissetmeye başladı. İçinde doğan bir kızgınlıkla ağlamaya başlayıp kağıt ve kalem çıkarmaya başlamıştı.

Kardeşimin bu halde olmasına gerçekten bir payın varsa... sakın karşıma çıkma o zaman. .. rica ediyorum.

Diye bir not yazdıktan sonra onu hemen göreceği bir yer aradı. Sonra cep telefonunun yanının gayet uygun olduğunu düşünerek oraya bırakıp çantasını alıp odadan çıktı. Koridorda erzayla karşılaştığında onun kapıyı sert bir şekilde çarpışını izledi. Yüksek bir ses çıktıktan sonra iki kızda gerilip hemen asansöre gitti.

Ikiside kapı sesini duyunca hemen sesin geldiği yöne baktılar. Laxus düşünceli bir şekilde " senin odadan geldi " dediğinde gerard iyicene dikkat kesilmişti. Kapıya doğru giderek önüne engel olup perdeyi çekip odayı incelemeye başlamıştı. Yavaş yavaş yürüyerek " erzaaa " diye seslenmişti ama ses yok sonra konsolun üstünde arabasının anahtarlarının olmadığını fark etti. Endişeli bir şekilde banyoyu kontrol etti. Erza orda yoktu. Dolabı açtığında eşyalarının da olmadığını görünce kalbinin sıkışmaya başladığını hissetmişti. Ona hiç bir açıklama yapmamasından dolayı duyduğu ani öfke ile dolabın kapağını sertçe kapatıp üstüne bir de yumruğunu geçirip elinin izi dolapta çıkmıştı. Yumruğu hâlâ dolapta eline batan tahta parçalarının verdiği acıyı hiç hissetmiyordu.

Kapı çalınca hemen o tarafa bakıp belkide erza geldi umuduyla bir hışımla kapıyı açınca karşısında laxusu görünce istemsiz bir şekilde hayal kırıklığı hissetmişti. Laxusun donuk gözlerle elindeki notu gösterişini gördü. Laxus bitkin bir şekilde " konuştuklarımızı duymuş " dediğinde gerard anın şokuyla yıkılmış gibi hissetti. Laxus havadaki kolunu ani bir şekilde indirince elindeki kağıtla birlikte yumruğunu " hay sikeyim böyle işe " dedi. Gerard ise henüz erzadan ayrı olmanın verdiği şaşkınlıktan dolayı donup kalmıştı.

Bu bölümün gecikme sebebi benim bayağı sorlanmamdı. En çok içime sindiği şekilde yazdım.

Cadı ve PeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin