Cadı ve Peri

Abartmanında bir yeri var

Kahverengi tüyleri siyah hayal ederseniz eğer karşınızda grayin köpeği kuroh.

İzledikçe sinirleri bozuluyordu. televizyon ekranından acılı bir çığlık duyduğunda natsu dayanamayıp ayağa kalkarak eklemleri beyazlayana kadar yumruğunu sıkıp dişlerini gıcırdatarak " şu herifin ağzını burnunu kıracağım " dedi. İzlediklerinden memnun olmadığını belli eden yüz ifadesi ile laxus natsuyu kolundan çekip yerine oturtarak " sakin ol sıra bize de gelecek " dedi. Natsu dişlerini gıcırdatarak tekrar ekrana baktı. O sırada gerard koltukta oturup kollarını dizlerine dayayarak ellerini çenesinin altında birleştirmiş çok büyük bir dikkat ile dövüşü izleyip değerlendirmelerde bulunuyordu. Video sonunda bitmişti gray kumanda ile televizyonu kapattığında gajel bitkin bir surat ifadesiyle karşı koltukta oturan meste bakarak " adamın durumu şu anda nasıl " dedi. Mest umutsuz bir yüz ifadesi takınarak yere bakıp " hastanede yoğun bakım da altı kırık kaburga , bir kırık kol ve iç kanama geçiriyor doktor durumunun ağır olduğunu söyledi " dedi. Natsu yüzünü buruşturarak yere baktı. Gray meste dikkatli bir şekilde bakarak " bu adamı dövüşmesi için nasıl bir oyun oynadı " dedi. Mest derin bir nefes alıp koltuğa iyice gömülerek " adamın beş yaşındaki kızının hayatını tehdit etmiş. " dedi.

Laxus çıhlayarak " gerisini anlatmana gerek yok anladık " dedi. Natsu çıhlayarak " bunu yaparken eline ne geçiyorsa artık " dedi. Gerard oturduğu koltukta arkasına yaslanıp bir sigara yaktı. Sigarasından bir nefes alarak durgun bir şekilde " yetersizliğini kabul etmeyenler işkence yapmaya meyillidir " dedi. Küçümseyen bakışlar takınarak alaycı bir sesle " ne kadar acınası " dedi. Laxus gerardın dediklerine hak veren bir tavırla ayak bleğini dizinin üstüne koyarak " bu tavırları onun bayağı dolduğunun göstergesi " dedi. Gerard başını onaylar şekilde sallayıp " sırf bu tavırları yüzünden namına bir gelişimini göremedik " dedi. Gajelda bir sigara yakarak kaşlarını çatıp " eskisinden daha agresif olmuş " dedi. Natsu atara gelerek " hah çıksın benim karşımada görsün agresiflik nasıl olurmuş " dedi. Gray kaşlarını çatarak " hemen alevlenme bu odada onunla dövüşecek biri varsa oda benim " dedi.

Gerard graye gözlerini dikerek ciddi bir surat ifadesiyle " Marcus u hepimizden daha iyi tanıdığın kesin " dedi. Gray düşünür bir şekilde " yarın Nerede olacağını biliyorum " dedi. Gerard gülümseyerek Sigarasından bir nefes üfleyerek " olay çıkartmadığın sürece sorun değil " dedi. Gray geriye yaslanarak " yarın gogart pistinde olacakmış isteyen benimle gelebilir " dedi. Natsu psikopat gibi sırıtarak " ben kesinlikle geliyorum ona gerçek yarış nasıl olurmuş göstereyim " dedi. Gajel elindeki bardağı ile oynayarak " bende geliyorum o zaman geliş sebebimizi mantıklı görür ' dedi. Luxus dikkatli bir biçimde bakarak " olay çıkarmayın yoksa kafanızı Kırarım " dedi. Üçü yutkunarak laxusa bakmışlardı çünkü kesinlikle bunu amaçlıyolardı.

Juvia içtiği vişne likörü nü kafasına diktikten sonra şikayetçi bir şekilde " niye juviayı bırakırken suratı asıktı. Juvia anlayamadı oysa otuz yedi gelinlik denemeden önce gayet güler yüzlüydü. " derken sesi sona doğru bayağı kızılmıştı. Kare şeklindeki sehpanın her bir ucunda oturan üç kız gözlerini devirerek juviaya bakıyorlardı. Erza elini ağzına götürüp öksürerek sesini ayarlayıp " Juvia sadece bir şey soracağım" dedi. Juvia beklenti içerisinde " buyur erza san " dedi. Erza kaşlarını çatıp azarlayan bir sesle " juvia sen manyak mısın " diye bağırdı. Juvia şaşkın bir şekilde " haaa niye " dedi. Lucy nefesini vererek erzaya hak veren bir şekilde " pardon ama Juvia sen o kadar gelinlik denendikten sonra güler yüzlü olmasını mı bekliyordun " dedi. Mirajane düşünceli bir şekilde " adamın seni Doğramadığına şaşırdım aslında " iltifat eder bir şekilde " bayağı sabırlıymış " dedi. Erza hak verircesine " ayrıca gelinlikle onun karşısına çıkmakta ne demek " dedi. Lucy kollarını önünde birkeştirip hararetli bir şekilde başını sallayarak " evet juvia damadın kızı düğünden önce gelinlikle görmesi uğursuzluk getirir bilmiyormusun " dedi. Juvia bu duydukları karşısında donup kalmıştı. Sonra düşünmeye başladığında ellerini yüzüne getirip ağlamaklı bir şekilde " olamaaaz juvia ne yaptı " sonra ağlamaya başlayıp hıçkırıklı seslerle " juvia gray sama ya resmen işkence yaptı" dediğin de mirajane onu teselli edercesine elini omuzuna koyup " iyi yandan bak juvia gösterdiği sabır ile seni ne kadar sevdiğini anlamış olduk " deyip o samimi gülümsemesini takınmıştı. o sırada evin kapısı çalınmıştı.