erkek kaşarı

464 18 55
                                    

   Mirajane derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı açar. Karşılarında ise hafif şişman sarışın kirli sakallı  mavi gözlü kaşları çatık uzun boylu bir adam vardı. Erza yutkunup neşelenmeye çalışarak " Julian uzun zaman oldu seni çok özledim " diyerek adama sarıldı. Julian erzadan hafif bir ter Ve erkek parfümü kokusu aldığın da direk kızı omuzundan tutup kendinden uzaklaştırarak delici gözlerle kızı inceledi. Erza ürkerek bakarken Julian tek kaşı kalkık " üstünde Prada markası en pahalı erkek parfümünün kokusuyla hafif ter kokuyorsun " çenesini kaldırıp " artı dudakların şiş ve " yakasını açıp göğüslerine bakınca Erza çığlığı basıp uzaklaşırken " boynun ve göğüslerinde de diş izleri var " diye bağırdı. Erza dehşet içerisinde adama bakarken Julian işaret parmağını bu sefer mirajane ne doğrultarak " sende de aynı izler var. Ayrıca buram buram Armani nin en pahalı kokusunu burdan alıyorum " dedi.

   Erza karısını aldatırken yakalanmış koca gibi hissederek " Julian açıklayabiliriz " dedi. Julian bir hışımla erzaya dönüp  endişeli bir şekilde bir adım geri çekilerek " lan Lez olup birbirinizle sevişmediniz değil mi " derken kafasına yediği darbeyle çığlık atıp ağlak bir şekilde " ne vuruyorsun be cani karı " diye bağırdı. Mirajane yumruğunu indirerek " saçma sapan  konuşmayı bırak Lez olsam erzaya mı yürürüm " diye kızdı. Julian eli çenesinde düşünür bir şekilde " ay doğru senin tipin daha çok juvia " dedi. Erza sinirli bir şekilde yumruğunu sıkarak " kesin şunu yoksa ikinizide ben tepikliycem " dedi. İkiside erzaya tırsak bir şekilde bakarken erza kollarını önünde birleştirerek " normal erkeklerden sevgili yaptık işte anla " dedi. Julian şok içinde erzayı göstererek " senin de mi var " dedi. Erza buna alınmıştı. Sinirli bir şekilde yumruğunu sıkarak " benim sevgilim olamaz mı lan " diye bağırdı. Julian erzayı süserek mirajane ne doğru " hangi gerizekalı acaba " diye fısıldadı.

    Bir saat sonra julian gözleri pörtlemiş , ağzı bir karış açık kalmış bir şekilde duyduklarını idrak etmeye çalışıyordu. Mirajane ellerini julianın önünde sallayarak endişeli bir şekilde " galiba anlattıklarımızı idrak edemedi " dedi. Erza somurtarak kollarını önünde bağlayıp " niye idrak edemiyormuş " diye söylendi. Julian bir anda işaret parmağını kaldırıp seri bir şekilde " benim iki aylık yokluğumda " mirajane ni göstererek " sen sarışın dalyan gibi zengin bir yavrunun arabasına çarpıp onunla tanıştın o fırsattan istifade " bu sefer de erzayı göstererek " bu kızıl yelloz ise onun zengin arkadaşıyla tanışıp tavlayarak işi pişirip hamile kalarak zavallı gerizekalının kendisiyle evlenmesine ikna ettin demek " sonra yine mirajane ne dönerek " sen de o herifle işi pişiriyorsun haleda yani  " dedi. Erza sinirli bir şekilde adamın suratına yumruğu geçirerek " oyuna getirdin derken ne demek istiyorsun lan sen " diye bağırdı. Julian eli yüzünde çığlık atıp ağlayarak " benim güzel yüzüme ne vuruyorsun be seni şişko  cadı " diye bağırdı.  

   Erza bunu duyduğunda donup kalarak ağlak bir şekilde " şişko mu " diye mırıldandı. Mirajane bu tavrı görünce olacakları anlayarak " iyi alt ettin Julian " dedi. Julian tek kaşı kalkık ağlayan erzaya bakarak " ne oluyor be " dedi. Erza ellerini yüzünden çekip ağlayarak " bana şişko dedin " diye bağırdı. Julian hiç bir şey anlamamış bir şekilde sinirli bir şekilde " saçmalama ben sana her zaman şişko derim " diye isyan edince erza daha da fena ağlamaya başladı. Mirajane julianın kafasına daha sert bir darbe indirerek " gerizekalı hamile kıza böyle şeyler söylenir mi " diye çıkıştı. Julianın aklına gelmiş bir şekilde eli çenesinde " aaa bu arada " erzayı göstererek " bu manyağı hangi gerizekalı hamile bıraktı. " diye sordu.

   Erza elinin terzi ile gözyaşlarını silip burnunu çekerek " Gerard fernandes " dedi. Bunu duyduğunda dümdüz bir suratla   " hukuk Fakültesi'nin bir numaralı dahisi olan  mavi saçlı , suratı Dövmeli , taş gibi olan erkek kaşarı  gerard fernandes değil dimi " diye sordu. Erza düz bir suratla " erkek kaşarı dışında diğer dediklerin doğru onla evleniyorum " dedi. Julian başta şaşkın sonra " hadi lan ordan " diyerek kahkahalarla gülmeye başladı. Erza isyankar bir şekilde " yaa onla evleniyorum " diye çıkıştı. Julian kendinden emin eliyle çabuk diyen bir hareketle " ispatla " dedi. Erza kendinden emin bir şekilde ceptelefonunu çıkarıp juliana  uzatarak " resimlerime bakabilirsin " dedi. Julian kızın eminliğinden etkilenerek tereddütlü bir şekilde eline alıp galeriye girmişti. Her bir resimde gözleri ve ağzı daha da açılıp şok içinde resimlere bakarken erza keyif alır bir şekilde sırıtarak " ağzını kapat sinek gircek " dedi. Julian hülyalı bakışlarla " aşık oldum " dedi. Erza sinirli bir şekilde " yavaşşş o benim erkeğim" dedi. Julian tchlayarak " şanslı kaltak " dedi.

Cadı ve PeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin