tuhaf bir adam

560 26 59
                                    

Gerard arabayı kalacakları otelin kapısının önüne park etmişti. Arabadan inip yolcu kapısını açarak uyumak ta olan erzayı biraz inceledi. Kızıl saçları dağılmış yüzünü kapatıyordu. Gerard saçlarını yüzünden çekip istem dışı şefkatli bir gülümseme ile beraber parmaklarının tersiyle yanağını okşayarak " erza hadi geldik uyan " dedi. Erza şikayetçi bir şekilde mırıldanıp sırtını gerarda döndüğünde gerard gülümsemek ten başka bir şey yapmadı. Sonra nefesini verip " başka çare kalmadı " deyip yanına gelmekte olan iki valeye başını çevirip bakarak " fazla bir şey yok. Sadece iki çanta bagaşda duruyorlar. " deyip erzayı kucağına alarak " anahtar torpidoda ne yapacağınızı anlamışsınız dır " diyerek otelden içeri girdi.

Lobideki adam gerardı kucağında erzayla görünce şaşırdı. Gerardın her zaman kaldığı odanın anahtarını alarak ona doğru gelip " normalde kardeşlerin yada laxusla gelirdin hayırdır " sonra onları inceleyerek " bu kız kim " dedi. Gerard gözlerini devirerek " yarın tanıştırırım hadi anahtarı ver gildarts belim koptu " dedi. Gildarts anahtarları gerardın eline koyarak " iyi bakalım eee laxus gelmedi mi " diye sorarken omzunda patates çuvalı gibi taşıdığı mirajanele giren laxusu görünce şok geçirdi. Laxus hiç bozuntuya vermeden gerardın elindeki anahtarı alıp asansöre doğru giderken gerardın şikayetçi bir şekilde " hey o benim odamın anahtarı " diye söylenmesi ne umursamaz bir sesle " başka bir tane al " diyerek çoktan asansöre binip gitmişti. Gerard ise arkasından somurtarak bakıp gildartsa sert bir şekilde başını çevirip " anahtar versene bana" diyerek somurtmaya devam ediyordu. Gildarts yeni bir anahtarla gelerek " tamam ama kim bu kızlar onu söyle " dedi. O sırada ise erza mırıldanarak kollarını gerardın boynuna sardı. Gerard anahtarı alıp asansöre doğru giderek " sanane " diyerek oda asansöre bindiğinde gildarts kalakaldı. Sonra isyan ederek " noluyo lan" diye bağırdı.

Gerard odaya girdiğinde erzayı yatağa nazikçe bıraktı. Arkalarından gelen oda görevlisinden çantaları alıp kapıyı kapattı. Erzanın yanına uzanarak battaniyeyi üzerlerine serip başını koluna yaslayarak onu izlemeye başladı. Erza yorgunluktan derin bir uyku içerisindeydi. Gerard tüm gün boyunca onunla geçirdiği vakitte ne kadar eğlendiğini düşündü. Onla vakit geçirmek yetimhanede geçirdiği eğlenceli günleri hatırlatıyordu. Birilerini kızdırmanın verdiği zevki hatırlıyordu. Saçından bir tutam alıp kokladığında birden bire gözlerinin önüne beyaz saçlı kızıl gözlü güzel bir kadının gülümseyen silüeti belirdiğinde donup kalmıştı. Hemen doğrulup gergin bir şekilde soğuk ter damlaları döküp hızlı nefes almaya başlamıştı. Biraz kendine geldikten sonra başını ağrırmışcasına tutmaya başladı. Düşünceli bir şekilde Melankolik bir surat ifadesi ile " niye şimdi aklıma geldi ki " diye fısıldadı.

Erza mırıldanıp gerilerek gözlerini açtığında loş ışığın hakim olduğu bir odada olduğunu fark etti. Gerardı gergin bir şekilde bir noktaya kitli kalmış bir şekilde gördüğünde ne olduğunu anlamaya çalışırcasına " gerard bir sorun mu var" diye doğrulup elini adamın omzuna koydu. Gerard erzanın elini omzunda hissedince irkilmişti. Ani bir haraketle arkasına döndüğünde erza ürkmüş bir şekilde elini geri çekmişti. Erza yutkunarak elini önünde tutup ürkek bir şekilde " iyimisin " çekingen bir şekilde eliyle yüzünü tutp okşayarak " buz kesilmiş sin " dedi. Gerard erzanın elini yüzünde hissedince rahatlama ya başladı. Kendine gelip samimi bir gülümseme yle erzanın yüzündeki elini avucuna alıp elinin iç kısmını öpüp dudaklarını orda bırakarak " bir şey yok sadece fazla yoruldum yarına daha iyi olurum " dedi. Erza gerardın öptüğü eline bakarak " emin misin " dedi. Gerard şefkatli bir gülümseme ile başını kaldırıp erzanın yüzüne bakıp ona yaklaşarak " evet hadi artık uyuyalım mı " diyerek erzanın yanağına sıcak bir öpücük kondurup yatağa uzandı. Erza gerardın öptüğü yerin cayır cauır yandığını hissetmişti. Sonra oda onla yüz yüze gelecek şekilde uzanarak ona dikkatlice bakıp " iyi geceler " dedi. Gerard ise onu kendine çekip sıkıca sarılmakla kaldı. Erza bundan hoşnut bir şekilde kafasının adamın boynuna getirip onun kokusunu çekerek uyuya kaldı.

Cadı ve PeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin