ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)

ALINTI+DUYURU

Öncelikle bu bir Yeni Bölüm değil,sadece Alıntı malesef.Çünkü vize haftam gelmiş durumda ve ben derslere çalışmaktan bir bölüm yazamadım. Önümüzdeki hafta cumartesi de dahil sınavlarım var. Onlar bitince....YENİ BÖLÜM 3-5 ARALIK ARASINDA GELECEK. Zaten profilimden bilgilendirmeler yapacağım. 

Ama o vakte kadar size bir Alıntı getirdim Yeni Bölümden. Keyifli okumalar :)

*-*-*ALINTI*-*-*

Barış "Yaptığımız hataların bedelini insanların ödemesinden bıktım.Tüm bunları geride bırakmıştık." dediği sırada Baran ve Ateş'in düşünceleri de ondan kıza kaymıştı. Ateş başına nasıl bir bela aldığının farkındaydı ama kızı bu işten nasıl çekeceğini bilmiyordu. Ne olurdu o gece evinde otursaydı da tüm bu dertleri yüklemek zorunda kalmasaydı. Kıza niçin kızdığını bile bilmiyordu,hiçbir şeyden habersizdi ama Ateş kolay yolunu bulmuş,kendi yerine ona kızıyordu. 

"Onu kovman hataydı" diyen Baran,kuzeninin sert bakışlarını üstüne topladı.Ateş her zaman akıllıca hamleler yapan bir adamdı,kızı kovma nedeni belki de yine bu sebeptendi ama yine de aklı almıyordu. "Kızı işe almak zorundasın.Gözümüzün önünde olmalı. Barış da böyle düşünüyor,değil mi?" Gözleri Barış'a dönerken genç adam sıkıntıyla nefesini verdi. "Sakın bana ondan şüpheleniyorum,dikkat edelim nutuğu çekme. Az önce ne dediğini hatırla."

"Kıza güvenmek kadar güvenmemekte hata olur. Ama onu yalnız bırakmak? Hele ki gözümüzün önünden ayırmak? Bunlar düpedüz aptallık Baran.Daha aptalca olan ne biliyor musun, ihmalkarlığı benim üzerime yıkmaya çalışman."

"Az önce bizim yüzümüzden insanların incindiğini görmekten sıkıldığını söyledin. Kız için düpedüz endişelenirken hala daha güvenmemekte ısrarcısın.Aklından ne geçtiğini iyi biliyorum, kendini biraz aç artık."

"İkinizde kesin." 

Ateş'in araya giren sesi iki arkadaşı sustururken yerinden kalkıp odanın içinde adımlamıştı. Güneş onlar için bir tehdit değildi.Şüpheciliğinden ödün vermeyen arkadaşı Barış bile bunun farkındaydı ama ipleri elinde tutmaktan vazgeçmiyordu. Onu bunun için suçlamasa da Baran gibi üstüne gitmeyecekti. Ve Baran...Onların vicdanı gibiydi. Barış ve Ateş için sertlik ne kadar hayat biçimleriyse, Baran buna bir o kadar uzaktı. İkisine de hak veriyordu. Ve şu asistanı,kovduğu öfkeli mavilerin sahibini gözlerinin önünden ayırmasalar iyi olacaktı. Fakat sorun burada başlıyordu. Kadını hiçbir sebep sunmadan,ona bir açıklamadan kovmuştu,şimdi onu geri almak için onu buraya çağırması gerekiyordu. 

Ama onu iki haftada biraz tanıdıysa eğer,gelmeyecekti. 

*-*-*

Güneş perdeyi kapatıp Kıraç'ın yanına oturduğu sırada genç adam nişanlısının kovulmasına anlam vermeye çalışıyordu. Güneş ona işinden ilk günden beri memnun olduğunu söylüyor,iki hafta olmasına rağmen mutlu olduğundan bahsediyordu. Patronu biraz sert bir adamdı,Kıraç, nişanlısı orada işe başlayınca Ateş Suroğlu hakkında bilgi edinmişti. Adamın başarılı bir iş adamı olmasının dışında farklı işlerle uğraştığından fazla olmasa da biraz haberdardı ama bunun nişanlısına zarar verecek boyutta olmadığını öğrenmişti. Ve adam genel yapısı itibariyle sert görünümlü,vurdumduymaz biriydi.Yine de aklı almıyordu. Güneş bu kadar memnunken neden işten çıkarılsındı.Onun sarı gür saçlarını sevmeye başladı.Bunu yapınca kedi gibi mayıştığını iyi biliyordu.

"Seni neden kovdu,bir açıklama yapmadı mı?"

"Hayır.." diye cevapladı Güneş. Adam ona bir açıklama yapma gereği duymadan kovmuştu. Küstah herif! O bakışlarını hiç unutmayacaktı. Onu kovarken küçümsercesine bakmamıştı ama öyle baksa daha az yer ederdi. Hazmedemiyordu. Ne güzel bir iş bulmuştu,rahatı yerindeydi,patronu ne kadar despot biri olsa da memnundu o.. En azından dün geceye kadar.

"Açıklama yapmadan? "

"Yapmadan." 

Dün gece olanları kolay kolay unutmayacaktı. Hayatında yaşadığı en zor geceydi ve hala daha neler olduğundan habersizdi. Saçlarını okşayan el ilk defa onu mayıştırmadı. Kızgınlığın bedeninde aktığını hissetti. Bir de beyefendi ondan susmasını istemişti. O geceden bahsetmemeliymiş! 

"Bana söylemediğin bir şey mi var?"

Ona baktı. Yalan söylemek istemiyordu,patronu ve arkadaşları ona dün geceden bahsetmemesini istemişlerdi,tamam demişti ama sonucunda aldığı şey kovulmak olmuştu. Yaklaşık dört saattir işsizdi. Kızgınlığı katlandı. Neden söylemeyecekti,kovulmuştu. Hem nişanlısından bir şey saklamayı doğru bulmuyordu. O ondan hiçbir şey saklamıyor,her şeyi onunla konuşurken iki yüzlü davranabilir miydi. Ona baktı. Kahverengi gözler kısılmış ondan cevap bekliyordu. Ve Güneş evet demekten sadece bir kaç saniye uzaktaydı.

*-*-* 

Alıntılar bu kadardı.Bakalım Ateş,Güneş için ne yapacak.

*Ve Güneş sizce nişanlısına anlatır mı olanları? 

3-5 Aralıkta görüşmek üzere. Hoşçakalın! :)