Final'den merhaba herkese! Evet bitiriyoruz ancak Özel Bölümlerimiz olacak tabi ki. Ve şimdi sizden son kez OY istiyorum.Finale yakışır şekilde OYlayalım olur mu? :)
İkinci hikayemiz Karaca ve Barış'ın hikayesi ise 1 hafta sonra Perşembe gelecek.Onu da buradan duyuracağım.Beni orada da yalnız bırakmamanızı diliyorum.Üstelik orada Baran da olacak.;)
Ve her şey için teşekkür ederim.Bu hikaye diğer yazdıklarımdan çok daha farklı bir kurguydu ve daha bir içime sinerek yazdım ne yalan söyleyeyim.Sizler içinde öyledir sanırım. Beni ilk bölümden son ana kadar yalnız bırakmayıp desteklediğiniz için ve yoğun ilginiz için çok teşekkür ederim. Sizleri seviyorum. Keyifli okumalar :)
++++++++++++++++++
1 YIL SONRA... (5 Haziran 2016)
İç çekti. Hazırdı. Eksik bir şey yoktu.Sanırım stres onu gafil avlamıştı. Ee evlilik düğün denilen şeyler sakin kalınacak şeyler değildi ne de olsa.
"Çiğdem pudrayı yüzüme süreceksin, gözüme değil."
Güneş kuzenine tatlı bir serzenişte bulunurken içten içe heyecandan ölüyordu. Allah'ım bugünü ne çok beklemişti ama.Sanki asırdan farksızdı. Çiğdem için de öyleydi.Gerçi onun aklındaki şeyler biraz daha farklıydı. Zaten bu yüzden pudrayı yanlışlıkla gözüne değdirmişti ya. Elleriyle Güneş'in sulanmış gözüne hava yapmaya çalıştı telaşla.
"Ayyy! Çok özür dilerim. Çok sulanmaz inşallah makyajın akmasın şimdi."
"Yok akmaz ama makyajımı tazelemeye gerek yoktu bence."
"Evet de..Of! Beni bile ne kadar heyecan sardı. Seni düşünemiyorum."
Güneş gülümsedi. "Tarif edemem."
"Şey...." dedi Çiğdem ellerini peçeteyle silerken. "O da gelecek mi?"
"O?"
"Baran."
Güneş'in gülen yüzü sekteye uğradı. Yüzünde anlayışlı ama bir o kadar da uyarılı bir ifade vardı şimdi. "Gelecek. Ama bak Baran'la uğraşmanı istemiyorum. O çok kötü bir dönemden geçiyor."
"Biliyorum biliyorum. Şu arkadaşınız İdil, öldü. Onun acısını çekiyor hala daha."
"Eminim daha çekecek de. Senden ricam onun karşısına çıkma. Yaklaşma da."
"Neden ama?" diye sordu Çiğdem de. Morali bozulmuştu şimdi. "Sonsuza kadar acı içinde yaşamayacak ki. Onun da hayatına başka birini almak isteyeceği günler gelecek."
"Belki de. Ama şimdi değil. Bu kadar erken değil." Genç kız kuzeninin üzüldüğünü görünce daha da üzüldü. Uzanıp onun ellerini tuttu. "Üzülmeni istemiyorum ama Baran seni üzer. Seni sevmeyecek bir adamla olamazsın. Ona da yazık sana da. Düzelmesi yıllarını bile alabilir. Onu o kadar bekleyebilir misin? Ya da şöyle sorayım düzelebileceğinden ne kadar eminsin?"
"Çok kötüsün ya."
"Değilim. Sadece seni korumak istiyorum. Lütfen kendi iyiliğin için ondan uzak dur."
Çiğdem bunu kabul etmese de başını salladı. Aslında Güneş'e bir yere kadar hak veriyordu. Baran kolay kolay düzelemezdi ama umudu vardı. Belki de olurdu. Bu akşam düğündeyken onu uzaktan izleyecekti. Devam mı yoksa tamam mı demek için karar vermesi lazımdı. Bu geceye de pek bir özenle hazırlanmıştı. Üzerindeki elbisesine bir servet dökmüştü adeta. Ama çok güzel de görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)
Roman d'amour(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha...