ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)

Yasak Elma

Yeni bölümden merhaba!Güzel oldu ve bölüm sonunda sorulardan sonra yeni bölümden KESİT bıraktım.Bölümü OYLAMAYI unutmayalım lütfen.:) YENİ BÖLÜM PERŞEMBE.Keyifli okumalar!:)

*-*-*

Güneş,gece hiç iyi uyumamıştı.Ne zaman gözünü kapasa o an aklına geliyordu ve rahatsızca kıpırdanarak uykusunu kaçırıyordu.Allah aşkına orada olanın açıklaması neydi?Bir an gerçekten öpüşeceklerdi sanki.Onu şaşırtan şey ise neden geri çekilmediğiydi.Buna bir cevabı olmadığı gibi,korkuyordu da.Bu hiç iyi olmamıştı.Sabaha karşı zorlukla uyuyakalabildi.Aklına ilk gelenlerse dün akşam olanlardı.Uykusu bıçak kesiği gibi açıldı,sıkıntıyla oflayarak yataktan kalktı.Kahvaltı ederken ve hazırlanırken dünü aklına getirmemeye çalışsa da aklındaydı.

Makyajını yaparken dahi aklında o an vardı.Niye sürekli düşünüyordu bunu.Çok can sıkıcıydı.Tek açıklaması,Ateş Suroğlu fazla hoş bir erkekti ve o, o yakınlıktan ... Açıklaması yoktu,nasıl olabilirdi ki.Nişanlıydı o.Diğer ahlaksız kadınlar gibi tanımadığı etmediği bir adamla nasıl dudak dudak gelebilmişti.Bir de onun evine gidecekti şimdi.Taksiyle giderken yol boyunca aklında ona eskisi gibi davranmak vardı.Dün,dünde kalmıştı.Zaten adamda o telefon görüşmesinden sonra bir şey dememiş onu evine bırakıp gitmişti.

Evin kapısındaydı şimdi.Elinde anahtar,girmekle girmemek arası gidip geliyordu.Cesareti galip geldi ve girdi.Pek ses soluk yoktu ancak bu,adamı merdivenlerden inerken görene kadardı.Güneş o an eskisi gibi ufak tebessümünü yerleştirdi yüzüne.Gözleri adamın nemli saçlarındaydı.Her sabahki gibi duş alıp tıraş olmuştu.

"Geciktin." Gözleriyle kızı bir an süzdükten sonra "Kahvaltımı yaptım ben." dedi.

"Gecikmiş olamam,aynı saatte geldim.Siz erken yapmışsınız efendim."

Güneş bir yandan da adamın hareketlerini,konuşma tavrını inceliyordu.Bir şey olmamış gibi davranacağı açıktı.Buna sevindi.

"Belki de.Boşuna gelmiş oldun."

"Sorun değil."

Ateş,kızın hareketlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı için memnundu.Dün yaşanılan o yakınlaşmadan ötürü tuhaf bir biçimde kendine kızgın olmasa da kızla aralarında bir problem yaşamak istemiyordu.Onu gözünün önünden ayırmak gibi bir hatası da olmayacaktı.Dün o notta yazanları çok düşünmüş,Güneş'i asla korumasız bırakmayacağında bir kere daha emin olmuştu.Onunla uğraşan kimdi bilmese de en kısa sürede bulacaktı ve onu Güneş'le tehdit etmek ne demek gösterecekti. 

*-*-*

Asansöre bindiklerinde yalnızlardı.İnsanlar yavaş yavaş geliyordu.Ateş'in inceleyen gözleri kızın üzerindeydi.Pembe rengi ruju dikkat dağıtıcı duruyordu.Onları dün öpebilecekken yapmamıştı.Bakışlarını güzel dudaklarından incecik beyaz boynuna kaydırdı.O güzel boyna içinden çok fena şeyler yapmak geçtiği gibi,yapamayacağının bilincindeydi.Dün olanlar yalnızca bir kere olmuş,bir daha tekrarlanmayacaktı.

Ancak..Bazı şeyleri kendine itiraf etme zamanı gelmemiş miydi..

Bu küçük kızdan hoşlanıyordu.İçinde ki o tuhaf köşenin hissettiği,ona iğneler batırarak rahatsız ettiği şey buydu.Onun bu doğal ve samimi halini beğeniyordu.Bunu kavramıştı artık.O sadece güzel ve çekici bir kız değildi.Onda kendisini çeken çok daha fazla şey vardı.Ve bunların yanlışlığının da farkındaydı.O nişanlıydı,başka birini seviyordu.Ve nişanlı bir kızdan hoşlandığı için bunu kendine yakıştıramıyordu.Yine de..bir şekilde ona bakmaktan kendini alamıyordu.

Hangi ara bu hale gelmişti.

Gözleri asansörün kapısında olan genç kız,adamın kendisini incelediğinin farkındaydı.Biraz kasılmıştı bu yüzden.Aniden gözlerini ona çevirdi.İki can alıcı mavi bakışlar karşılaştı.Adamın,onu seyrederken yakalanmaktan hiçte rahatsız olmadığını fark etti.Her zamanki gibi,basit bir göz süzmesi olarak değerlendirdi bunu.Ancak bundan rahatsız olmadı.