Merhaba,yepyeni bir hikayeyle karşınızdayım.Dilerim bu hikayemizi de diğerleri gibi benimser ve seversiniz. :) Multimedya da Ateş ve Güneş karakterlerimiz var. 2.BÖLÜMÜMÜZ İSE PERŞEMBE GÜNÜ GELECEK. Oyuncu listesinden de onları ve diğer karakterleri kimler canlandırıyor bakabilirsiniz. Çalan parça bence Ateş ve Güneş'i en iyi tanımlayan parça. Söz yok sadece enstrüman. FACEBOOK GRUBUMUZ: Casablanca'nın Kaleminden. :)
VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. Keyifli okumalar dilerim. :)
*-*-*
2015-NİSAN:
"Bilerek hata yapmak ya aptal bir aklın ürünüdür ya da büyük bir egonun. Holdingi siz yönetmiyorsunuz Güneş Hanım."
Genç adam dik bakışlarla karşısındaki kadına bakıyor, ona söyleneni sindirmeye çalışıyordu. Güneş ise, adamın iki haftadır gördüğü kadarıyla üstüne yapışan korkutucu bakışlarından ürkmemeye çalışarak içindeki sesin ona sakin ol telkinlerini dinliyordu. Nitekim öyle de yaptı. Elindeki dosyayı, gözlerini adamın ateşte harlanmış gözlerinden ayırmadan masasına bıraktı.
"Beni tanımıyorsun." Genç adam tüm kızgınlığını, yanında sadece kısa bir süredir çalışan yardımcısından çıkarmamak için kendini tutuyordu. Ortada bir hata vardı ve sebebi eğer biraz mantıklı olsaydı kabul edilebilirdi,nitekim değildi.Üstelik tüm sıkıntısı yetmezmiş gibi daha bu sektöre yeni adım atan küçük bir kadından onun hakkındaki durum değerlendirmesini dinleyecek de değildi. Tek elini kaliteli siyah kumaş pantolonunu cebine sokup masanın üzerindeki, kadının ona attığı dosyaya dokundu.
"Benim nasıl biri olduğumla ilgilenmek yerine, biraz daha işinizle alakadar olmalıydınız Güneş Hanım. Belki böylelikle ortada merhamet göstermemi dileyeceğiniz bir sorun olmazdı."
Genç kadın Allah'tan sabır diledi o an. Gerçi adama haksız da diyemiyordu. Karşı taraf her türlü kötülüğü hak ediyordu ama.. Güneş merhametliydi. Ve bu adam huysuz olunca hiç çekilmiyordu. Henüz kısa bir süredir bu adamın yanında çalışıyordu ve onun göründüğünün aksine böyle zıt iki karakter taşıyacağını bilemezdi. İşi zordu. Ancak Güneş elindeki krizleri fırsatlara çevirmesini bilen akıllı kızlardandı.Onu fark ettirmeden inceleyerek baktı. Adam oturduğu koltuğu bütün varlığıyla dolduruyor ve sanki etrafına güç yayıyordu.Değişik bir havası vardı ama etkileyiciliği bundan değil,duruşundan geliyordu.Genç adam masasının arkasındaki bir dosyayı almak için hareketlendiğinde Güneş'te düşüncelerinden uzaklaştı.
Kibarca boğazını temizleyip adamın masasında duran dosyaya uzandı ve adamın ona bakmayacağından emin olarak aldı. İnce uzun parmakları dosyayı kavrarken adamın gözleri çok kısa bir an o incecik zarif parmaklara takılmıştı. Genç adam, bir patrona yakışan edayla ceketinin düğmesini açtı ve dik bakışlarını kadından ayırmadan yine o ürperten tonda konuşarak koltuğuna oturdu.
"Öğleden sonraki programlarımı iptal et."
Bu bir çık dışarıydı. Odada ki varlığı bu kadardı. Güneş, kibar bir baş selamı verip odadan çıkmak için hareketlenerek arkasını döndü. İnce topuklularına henüz yeni alışıyordu ancak kötü yürümüyordu. Odanın kapısını açmak için tokmağı tutmuştu ki patronunun söyledikleri onu durdurdu.
"Merhamet hatayla sonuçlanır.Bu size bir hayat dersi olsun."
Tam arkasında konuşsa ancak bu denli etki ederdi. Bu adamın sesindeki o tınıdan bir tek o mu rahatsızdı? Arkasına bakmadan odadan çıktı ve derin bir nefes alıp cam bölmeli masasına gitti. Bu adam onu hem korkutuyor hem korkutmuyordu. Babası gibiydi. Büyük cam bölmeler bu sarsılmış halini saklayamazken elindeki dosyaya baktı. Her şey, tüm sorun giderici her şey orada yazıyordu ancak patronu bakmamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)
Romantizm(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha...