Evet geldik OLAYY dediğimiz bölüme.Kesinlikle şok olacaksınız her sahnesinde.Ama bana kızmayın lütfen çünkü olması gerekenler bunlar maalesef.
DUYURU -1: Bu bölümde olan her şey 2.kitabımız Barış ve Karaca'nın kurgusunu ortaya çıkarıyor.Ne olduysa devamı 2.kitapta göreceğiz yani ve bana GÜVENİN lütfen. ;) Medya da ki Gif'e dikkat edin.
DUYURU -2:Bölümün son sahnesinde çok sevdiğim bir diziden ALINTI yaptım.Lütfen bana okuduktan sonra aa onu yazmışsın aynen demeyin ALINTI YAPTIM çünkü o sahneden.
Keyifli okumalar dilerim ve bana kızmayın lütfen çünkü her şeyin 2.kitapta bir açıklaması olacak.Her karakterimiz içinde geçerli bu.;)
OYLAMAYI UNUTMAYALIM. xoxo
*-*-*
O kitapta geçtiği gibi; Sevgi sevdiğin için yaşamak sevdiğin için ölmekti.
Sevginin en güzel yanı,en zararsız ve sahip olması en kolay duygudur.Ama bir o kadar da kırılgan ve alıngandır. Tıpkı Karaca gibi. Onun masum ve naif kalbi gibi ve en üzücüsü Karaca'nın tüm bunları hak etmeyen sevgisi gibi.
Barış çıldırdığını hissedebiliyordu.O telefonu elleriyle parçalayabilirdi şimdi.Adi herif o lafı ettikten sonra telefonu yüzüne kapatmıştı.Barış'ın an be an öfkelenişini gören diğerleri ise Karaca'nın hayatının tehlikede olduğunu anlamıştı.
Baran "Karaca nerede?" diye sordu.
"O orospu çocuğunun elinde."
"Nereye gidiyorsun?"
Bir hışımla salondan gitmeye kalkan Barış'ı durduran Baran'dı.Arkadaşını sertçe tutup durdurdu. Çok öfkeli görünüyordu ve biliyordu ki Barış'ın bu öfkesi hiç iyi değildi. "Ne kadar öfkelisin biliyorum ama tek başına bir yere gidemezsin."
"Burada sizinle mi oturacağım zannediyorsun? Dilersen saçlarımızı örüp pijama partisi de yapalım."
"Hey! Aptal aptal konuşma." İdil sinirle sarf etmişti bu sözleri. Güneş de ona katıldı.
"Bence de sinirlerine hakim ol.Ne dedi sana tam olarak?"
"Siz bu meselenin dışında kalıyorsunuz." dedi Barış iki kadına.Ardından Baran'a baktı.Sakin kalamıyor içi kaynıyordu.Kolunu ondan kurtardı sert bir tavırla. "Ya ben ya Karaca dedi.Bu meseleye sizi karıştıramam. Bu benim sorunum."
"Gerçekten senin hiç şu genç kız vari hareketlerine tahammül edemiyorum. Serdar'ı arayacağım bize adres tespiti yapar. "
Güneş "Sizce o kadar aptal olabilir mi? Kızı kaçırdı.İki dakika telefonda görüşecek diye kendini riske atmaz." dedi.
"Hayri Gencer oldukça aptal bir adam" dedi Baran da. Barış da ona katılarak "İntikam istiyor." diye konuştu. "Beni başka türlü yanına çekemeyeceğini biliyordu. Karaca'yı kaçırarak ayağına kadar gidip onu gebertmemi istiyor! Ama ona istediğini vereceğim."
Başka da bir şey demeden salondan çıkarken Baran onun peşine takılmadan önce kızlara evde kalmalarını söyledi. İki adamında gidişini izleyen İdil ve Güneş ise koltuklara oturdular.İkisi de düşünceliydi. Güneş, Karaca'yı seviyordu ve o Barış için büyük bir şanstı.Onu kurtaracaklarını da biliyordu ama içinden bir ses bunun kolay olmayacağını söylüyordu.
"Huzursuzsun."
"Ya sen?"
İdil gülümsedi. "Ben düşmanın değilim.Bana bu şekilde bakmayı bırak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)
Roman d'amour(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha...