Merhaba Canlarım.Yeni Bölümümüz çok güzel oldu. Dİlerim sizde beğenir OYLARSINIZ. Ayrıca hepinizi Facebookta ki Casablanca'nın Kalemin'den Grubuna bekliyorum.
DİĞER YENİ BÖLÜM DE HAFTAYA CUMARTESİ GELECEK.Keyifli okumalar!:)
*-*-*-*-*-*
Güneş tedirgin gözlerle İdil'e bakarken ona olan tüm güvenini yitirmişti. Her ne kadar o adamları vursa da şu an ki durumları muallaktaydı ve İdil ona hiçte güvenilir bir insanmış gibi gelmiyordu. Ona uzatılan eli ittirip ayağa kalktı. Karaca'nın da kalkmasına yardım ederken İdil'in bakışlarıyla karşı karşıyaydı.
"Düşmanınız değilim. En azından artık değilim."
"Bu yüzden Baran'ın hayatına girdin değil mi? O adamla çalışıyorsun."
"Sizi buradan çıkarmam lazım."
Onu dikkate almayıp arkasını dönen İdil'in kolundan sertçe tutarak kendisine bakmaya zorladı Güneş. Karaca'nın tedirgin bakışları ikisinin üzerindeydi.
"Bana bak." dedi Güneş. "Nesin kimsin burada ne işin var bilmiyorum. Tek istediğim defolup gitmek. Ama aptal da değilim. Birden bire ortaya çıkıp dostane tavırlar göstermen umrumda değil. Defol git."
"Iııı, Güneş bunun için doğru bir zaman olmayabilir. " Karaca'nın bunu demesiyle koridorun diğer ucundan gürültü sesleri gelmeye başlamıştı. İdil kolunu geri çekti. "Kadınsal zırvalıklarını daha sonra çekerim. Ama buradan çıkmak istiyorsanız bana ihtiyacınız var."
"Sen olmadan o adamları indirdik. Sana ihtiyacımız falan yok. "
Onu geçmeye çalışan Güneş'in önüne geçti İdil.
"Çekil yolumdan."
"Anlamıyorsun değil mi? Sizi öldürecekler!"
"Bundan sanane!"
Sesler iyice yükselirken İdil de belindeki silahı kızlara doğrulttu. "Gerçekten güzellikten anlamıyorsunuz. Tek çıkış aşağıda. Biletiniz de benim. "
Silahını merdivenlere doğrultup ikisinin de yürümesini sağladı. Karanlık ve kaygan merdivenlerden birbirlerine tutunarak inmeye çalışan iki kızın hemen arkalarından İdil geliyordu. Güneş'in o kadar siniri bozulmuştu ki aklından tonla şey geçiyordu. İdil... İdil'i anlayabilmiş değildi ve büyük bir öfke yüklüydü.
"Neden bize yardım ediyorsun?"
"Senin sesin çıkıyor muydu?"
Karaca gözlerini devirdi. Bu kadın kimdi neydi tanımıyordu ama Güneş ona karşı bu denli soğuk ve öfkeli davranıyorsa vardı bir bildiği. Üstelik dost mu düşman mı belli değildi. "Baran Bey'in kız arkadaşı mısın?"
İdil duyduğu bu soruya cevap veremezken bedeni de tedirginlik yaşıyordu. Güneş de Karaca'nın sorusuna cevap gelmeyince güldü. "Hiçbir şeyi değil. Kendisinin de arzu ettiği gibi."
"Ateş Bey'in senden hala daha tonla sır sakladığını biliyor musun? Amerika da ki Hale Hanım. O kadını biraz araştır bence."
"Basit kıskançlıklara gözüm tok."
"Ya tabi!" diye konuştu İdil de. Merdivenlerin sonuna geldikleri için iki kızı da durdurup geri kalmalarını sağladı. Elindeki silahı beline yerleştirip "Burada bekleyin." dedi.
"Bunu niye yapıyorsun?"
"Geride kalın." Belindeki diğer silahı Güneş'e uzattı. "Eğer benim yerime başkası gelirse, ne yapacağını biliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)
Romantizm(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha...