Özlem

25.8K 1.1K 62
                                    

Merhabalar :) Yeni bölümümüz güzel oldu ve """ÖNEMLİ BİR NOT:""" Bölümümüzde geçen cinsellik sahnelerinde çok sevdiğim bir kitaptan alıntı yaptım.Oradaki sevişme sahnesini okuduğumda aklıma Ateş ve Güneş gelmişti. 

DİĞER YENİ BÖLÜMÜMÜZDE PERŞEMBE GELECEK. OYLARINIZI eksik etmeyin olur mu? :) Keyifli okumalar!

-----

Güneş, Ateş'in elini sıkı sıkıya tutarken çok mutluydu. Rüyalarında yaşadığı mutluluğa son bir haftadır ara vermişken şimdi kaldığı yerden devam ediyordu. Özlemi bitmişti.

"Beni çok uğraştırdın."

"Böyle olmasını istemezdim. Ama elimden ancak bu kadarı geldi."

"Doğrusu bunu görebiliyordum desem yalan söylemiş olurum. "

"Çok inatçıydın. Bu kadarını beklemezdim."

"Bunu kötü bir şeymiş gibi söyledin."

Üstündeki ceketi çıkartırken Güneş'in bunu da yanlış anlamasını istemiyordu. Üstelik aralarını henüz yeni düzeltmişlerken bu hiç de hoş olmazdı. 

"Senden gelecek herhangi bir şeyin kötü olmadığı gün kadar gerçek."

Güneş kurnaz bir tebessüm ederken birlikte merdivenlerden çıktılar. Birlikte vakit geçirmek için, hasret gidermek için en uygun yer Ateş'in eviydi. Üst kata çıktıklarında Güneş sanki buraya en son ne zaman geldiğini unutmuş gibi eski gelmişti her şey. Birkaç gün için Ateş'i de evini de geri de bırakmıştı. 

Geride bırakmak.. Bu kelimeler hiç olmadığı kadar soğuttu onu. Ondan da evinden de uzak kalmak istememişti ama bunu yapmaya o mecbur bırakmıştı. Ancak bunları unutmak istiyordu. Hele ki Ateş koltukta yanı başına oturtmuşken, böyle güzel bakarken tamamen aklından çıkarmalıydı. 

Ateş ise günlerdir ilk defa rahat nefes alıyordu. Ona daha başından dürüst davranmak istese de bunu yapmamak için geçerli sebepleri vardı. Ancak Güneş'in haklı isyanı sonuç getirmiş, ona her şeyi anlatmıştı ve şimdi buradalardı. Yeniden o sarı ve gür saçları elleriyle sevebiliyor, o can alıcı mavi gözlere doya doya bakabiliyordu. Aldığı koku ise günlerdir yoksun olduğu her ne varsa adeta yüzüne vuruyordu acımadan. 

"Nasıl özlemişim.." dedi yüzünü onun boynuna sokarak. O güzel kokuyu ciğerlerine çekerken eli de onun elini kendisininkinin içine hapsetmiş, gitmemesi için sıkı sıkıya tutmuştu. 

"Birbirimizi bundan mahrum bıraktık. İkimizde çok inatçıyız."

"Zor bir adam olduğumu biliyorum."

"Ah, lütfen! Bilmeseydim de öğrenmiş olurdum ancak ziyanı yok. Yine yanı başımdasın."

"Her zaman olacağım. "

Güneş ufak bir tebessüm ederken "Ben de." dedi. "Daha fazla sır yok. Birbirimizden hiçbir şey saklamak yok. Seni kaybetme korkusunu bir daha yaşamak istemiyorum. Bunun bana ne yaptığını bilmiyorsun. Tüm hırçınlığım bu yüzdendi."

"Hiçbir şey istemediğinin farkındayım. " Ateş onun elini alıp kendi yanağına götürdü. Güneş'in ne istediğini anlayıp yanağını okşamaya başlamasıyla devam etti. "İstediğin tek şey benim. Ben de kendimi sana teslim ettim. Ne istiyorsan yap."

Gülümsedi genç kız. Bu,sıcacık ve umut vaat eden güzel bir gülümseyişti. 

"Ne istersem mi?"

"Ne istersen."

Dudaklarını ıslattı Güneş. Madem her şeye izin vardı, her şeyiyle onun olduğunu söylüyordu o da bunun tadını çıkartabilirdi. Ve işin aslı nadiren cesur sayıldığı günlerden birindeyken de bunu kaçırmak istemiyordu. Dudaklarına uzanıp öperken de cesaretinin dahasını istediğinden emindi. Ateş'in verdiği karşılık ikisine de haz verirken, dudaklarını ondan ayırmadan oturduğu yerde doğruldu. Onun kucağına bacaklarını açarak otururken elleri de Ateş'in yüzünü seviyordu. Onu çok özlemişti. 

ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin