Merhaba,yeni ve güzel bir bölümle karşınızdayım.Bu bölüm Ateş-Güneş için güzel bir bölüm oldu ama diğer bölüm ortalık biraz karışacak gibi.Diğer Yeni Bölümümüz Perşembe günü.Vote ve Yorumlarınızı bekliyorum.Gif'i bulmak için epey bakındım ama sonunda buldum,son sahnede kullanılıyor.Keyifli okumalar.:)
*-*-*
"Onu güvende falan tutmuyorsun.Önlerine atacaksın.Kurbanlık gibi!"
"Ne zaman bana olan inancını kaybettin?"
Bu soruyla durdu Barış.Böyle bir şey yoktu ancak tepkisi arkadaşını rahatsız etmişti anlaşılan.Kendini yatıştırmaya çabaladı. "Kaybetmedim.Sen gördüğüm en akıllı adamlardansın ama böyle bir işe kalkışman akıl ürünü değil. Kızı gözümüzün önünden ayırmayacağız dedik,gözlerine sokacak değil."
Ateş sıkıntılı bir ifadeyle baktı ona.Arkadaşı onu ilk kez anlamak istemiyor,onaylamıyordu.Masanın üzerinde ellerini birleştirdi. "Kıza daha fazla sorumluluk verdim ve dolayısıyla benimle daha fazla vakit geçirip daha fazla göz önünde olacak evet."
"Ve bu sana mantıklı geliyor."
"Öyle" dedi Ateş sıradan bir ifadeyle.Ya Barış'ı kızdırmak istiyordu ya da sandığı kadar doğru düşünemiyordu. "Ne kadar göz önünde olursa şüpheleri üstünden o kadar uzak tutacaktır.O gece yanımda olan kızı emrim altında çalıştırmamın akıl işi olmayacağını bildiğimi düşünecekler. O kızın asistanım Güneş olduğunu bilmiyorlar,bilmeyecekler de."
"Ona daha fazla sorumluluk verdin,sürekli yanında olacak.O geceden sonra asistanının sürekli dibinde görünmesi onları ne kadar kuşkulandırmayacak?Onu koruduğunu bilecekler."
"Bu daha yüksek bir ihtimal.Ancak bunun gerçekleşebilecek olması gözümü korkutmuyor,Barış."
Arkadaşı yılgınlıkla nefesini verdi.Ateş'in planladığı şeyleri çözmüştü.O, kızı bilerek göz önünde tutacaktı.Ve iki seçenek vardı.Ya onlar,her kimseler,asistanının o geceki kız olmayacağını düşünecek kıza yaklaşmayacaklardı, ya da buna kanmayıp Güneş'in o kız olduğunu bileceklerdi.Aslında Ateş'in istediği de buydu.O kızı dibinde tutarak güvene almış,ona yaklaşabilecek cesareti olan herkesi bitirecekti. Bir an için kız adına üzüldüğünü hissetti.Ateş,kızı ne kadar olaylardan habersiz olduğu için güvende tutacaksa, diğer yandan onu bir piyon yapacaktı.
"Bu,onu kurban konumundan çıkarıyor" dedi Ateş,Barış'a. Onun aklından geçenleri biliyordu.Evet kız bir nevi piyon olacaktı belki de ama kimse onu incitemeyecekti.Çünkü onun himayesinde olan birine kimse dokunamazdı.
*-*-*
Güneş öğle arasına kadar geçen vakitten pek bir şey anlamamıştı.Aklı patronunun ondan istediklerindeydi.Öğlene kadar bu yüzden kendini çok işine veremedi.Öğle arasında Aysel denilen kadınla beraber şirketin yemekhanesine indiler.Aysel sürekli ona bir şeyler soruyor genç kızı şu gelmediği iki gün için sorguya çekiyordu.Güneş biraz sıkılmıştı açıkçası.Elindeki kaşığı tabağın kenarına bırakıp dirseklerini masaya yerleştirdi.Ellerini birbirine kenetleyip tatlı bir gülüş kondurdu yüzüne.
"Sana ne diye seslenmemi istersin?Yalnızca Aysel demek istemiyorum saygısızlık olur diye ama abla da demiyorum belki onu da söylememi istemezsin."
Kadının dikkatini çekmişe benziyordu.Öyle ki kadın güldü."Ay doğru!Sen bana hiç ismimle hitap etmedin ben bunu nasıl görmezden gelmişim.Neyse canım,geç olsun güç olmasın.Bana Aysel demeni istemiyorum bu saygısızlık değil ama aramızdaki yaş farkı da bağırıyor.Ben kırk altı yaşındayım sen yirmi beş.Elbetteki bana abla diyeceksin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE GÜNEŞ (Tutku ve Tehlike Serisi-1)
Roman d'amour(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha...